Translation of "Bazıları" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Bazıları" in a sentence and their japanese translations:

Bazıları...

何人かは です

Onlardan bazıları sağlıklı ama bazıları değil.

彼らの中には健康な人もいれば、そうでない人もいる。

Mürettabattan bazıları boğuldu.

乗組員の何人かは溺れ死んだ。

Kuşlardan bazıları uçamadı.

何羽かの鳥は飛ばなかった。

Köpeklerden bazıları yaşıyor.

それらのイヌの何匹かは生きています。

Bazıları geç kaldı.

何人か遅刻した。

Bazıları onlara acıdı.

彼らあわれむ者もいた。

Bazıları milyonlarca dolar kazanmışlardı.

超億万長者とまでいかなくても 億万長者の方々です

Bazıları için leziz olabilir.

好(す)きな奴(やつ)もいるよ

Bazıları bana dedi ki

「ここじゃ訓練された労働者が 見つからない」と言われましたが

Bazıları benimle tokalaşmayı reddetti.

私と握手するのを拒む人もいました

Onlardan bazıları gerçekten iyi.

それらのいくつかは本当に素敵なものです。

Denemelerden bazıları çok ilginç.

そのエッセイの中にはたいへんおもしろいものもあります。

Onlardan bazıları benim arkadaşlarım.

- 彼らの何人かは私の友人です。
- 彼らのうち何人かは私の友達です。

Kutudaki elmalardan bazıları çürüktü.

- 箱の中のりんごの一部が腐っていた。
- 箱の中にあるりんごの一部が腐っていました。

Bu elmalardan bazıları kötüdür.

このリンゴの中のいくつかは腐っている。

Bazıları mutludur; diğerleri mutsuzdur.

幸福な者もいれば、また不幸な者もいる。

Onlardan bazıları intihar etti.

彼らのうち数名は自殺してしまった。

Bir sürü çiçeğim var. Bazıları kırmızı ve bazıları da sarı.

私はたくさんの花を持っている。あるものは赤く、あるものは黄色である。

Bazen bazıları suçu onlarda buluyor.

制度のせいで 道を踏み外すほどに 追い込まれてしまうこともあります

Bu örneklerden bazıları üzerinde konuşalım.

例を使って議論しましょう

Ama bazıları... ...burada hayat kurmuştur.

‎だが中には定住する者もいる

Bazıları kırmızı ve diğerleri beyazdır.

赤いものもあれば白いのもある。

Öğrencilerden bazıları gitar çalmayı severler.

学生の中にはギターを弾くのが好きなものもいる。

Sürücülerden bazıları gülüyordu ve bağırıyordu.

何人かの運転手は笑ったりわめいたりしていた。

Bazıları onun fikrine itiraz ediyor.

彼の意見に反対する人もいる。

Ondaki kitaplardan bazıları İngilizce romanlar.

彼の持っている本の中には英語の小説もある。

Bu ülkede, bazıları ayakkabısız dolaşır.

この国には靴をはかないでくらしている人もいる。

1980'lerde bazıları şöyle düşündü,

そして1980年代になると

Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.

- 私の友人の中には英語が上手に話せる人もいます。
- 私の友人の何人かは英語を上手に話す事ができます。

Bazıları Tom'un fikrine itiraz ediyor.

何人かはトムの意見に反対だ。

Ve bazıları da bir hayli özeldi.

そのうちのいくつかは とても個人的なものです

Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

神を信じる人もいれば、信じない人もいる。

Öğrencilerin bazıları araba ile okula gelirler.

学生の中には車で通学する者もいる。

Öğrencilerden bazıları Asyalı ve diğerleri Avrupalıydı.

学生の幾人かはアジア出身で、他はヨーロッパ出身だった。

Kazada bazıları yaralandı ve diğerleri öldü.

その事故で負傷した人もいれば亡くなった人もいた。

Bazıları sağlıklıdır ama diğerleri sağlıklı değildir.

彼らの中には健康なものもあれば健康でないものもある。

Onlardan bazıları çok zor gibi görünüyor.

中にはむずかしそうなのもあるし。

Bazıları zaman geçirmek için kitaplar okurlar.

- 時間つぶしに読書する人もいます。
- ある者は暇潰しに本を読む。

Bazıları pahalı ve diğerleri çok ucuz.

高価なものもあれば、大変安いものもある。

Bazı çiçekler Baharda, bazıları sonbaharda açarlar.

ある花は春に咲き、またある花は秋に咲く。

Onlardan bazıları sağlıklı ama diğerleri değil.

彼らの中には健康な人もいれば、そうでない人もいる。

Bazıları Nessie'nin bu gölde yaşadığına inanıyor.

この湖にネッシーが住んでいると信じている人もいる。

Bazıları hayatı bir tiyatro sahnesine benzetir.

人生を舞台にたとえる人もいる。

Bazıları Allah'a inanır fakat diğerleri inanmaz.

神を信じる人もいれば、信じない人もいる。

Bazıları yardımsever ve eylemci olup kendi topluluklarında

パブリック・エナミーやケンドリック・ラマー ローリン・ヒルのようなアーティストは

Bazıları İsveç'in yalnızca küçük bir ülke olduğunu

スウェーデンは ただの小さな国だから

Ve o bazıları 6 yaşında olan çocuklara,

いじめっ子は 6歳児にさえ こう言います

Bazıları neredeyse üçlü Koalisyon hükümdarlarına kadar ulaştı.

一部は同盟3ヶ国首脳に迫った

Bazıları İngilizcede iyiler, diğerleri ise matematikte iyiler.

英語が得意な人もいれば、数学が得意な人もいる。

Bazıları onun kötü bir fikir olduğunu düşünüyor.

悪い考えだと思う人もいます。

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

ただ時間つぶしに読書をする人もいる。

Öğretmen mezunlardan bazıları ile konuşmaktan zevk aldı.

その先生は何人かの卒業生と話をして楽しかった。

Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.

その原材料のうちのいくつかは有害です。特に、妊娠中の方にとっては。

Bazıları onun hikayesini inandı ve diğerleri inanmadı.

彼の話を信じる者もいたし、信じない者もいた。

Bazıları bisikletle okula gider, diğerleri otobüsle gider.

自転車で学校に行く人もあれば、バスで行く人もいる。

Senin en sevdiğin Fransız şaraplarından bazıları nedir?

あなたのお気に入りのフレンチワインは何?

Ve bazıları için bu durum ölümcül oluyordu.

死亡者も出るようになった

Parkta bazıları bankta oturdu ve diğerleri dolaştı.

公園には、ベンチに座っている人もいれば、あたりをぶらぶら歩いている人もいた。

Bazıları onun, gençliğinde bir müzisyen olduğunu söylüyor.

彼は若い時は音楽家だったという噂です。

Bazıları bunu söyler ve diğerleri onu söyler.

こう言う人もいれば、ああ言う人もいる。

Bazıları bu süreçte gözlerindeki sis perdesinin kalktığından bahsediyordu.

霧が晴れたようだと言う者や 視界が開けたと言う者もいます

Bazıları bunu yapmak yerine okulda olmam gerektiğini söylüyor.

学校に行くべきだと 言う人もいるし

Büyük olasılıkla basit bir kazaydı, ancak bazıları kendini

それはおそらく単純な事故でしたが、彼 が罪悪感や絶望 から自殺し

Şirket yöneticilerinden bazıları bir konferans için şehir dışındalar.

会社の取締役の何人かは会議のために出張中である。

Bazıları insanlar yaz mevsimini, diğerleri ise kışı sever.

夏の好きな人もいれば、冬の好きな人もいる。

Öğrencilerden bazıları tenis oynadı ve diğerleri voleybol oynadı.

その生徒たちの何人かはテニスをし、他はバレーボールをした。

Fotoğraflardan bazıları ölüm ve yaralanma riski altında çekildi.

その写真の何枚かは命懸けで撮影された。

Onlardan bazıları evet dedi ve diğerleri hayır dedi.

彼らの何人かは賛成したが、残り皆は反対した。

Çocuklardan bazıları ayakları üstünde kalmak için çok zayıftı.

子供たちの中にはとても衰弱していて立っていられない者がいた。

Bazı kızlar o tür müzikten hoşlanıyor ve bazıları hoşlanmıyor.

女の子の中にはそういう音楽が好きな者もあれば、そうでない者もいる。

Benim çekmecenin kilidi kurcalanmış ve benim evraklardan bazıları eksik.

引き出しの鍵がいたずらされて、書類が一部紛失した。

Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.

多くの語はつづりどおりに発音するが、中にはそうでないものもある。

Onlardan bazıları biraz aşırı olmasına rağmen fikirlerimi kaybetmek istemiyorum.

行き過ぎたものであっても、僕は自分の考えをなくしたくない。

Kutuda çok sayıda elma var. Bazıları kırmızı, diğerleri sarıdır.

箱の中にはりんごがたくさんあり、赤いものもあれば、黄色のものもある。

- Öğrencilerden bazıları resim yapmaktan hoşlanırlar.
- Bazı öğrenciler resim çizmeyi sever.

その生徒達の中には絵を描くのが好きなものもいる。

Bazı çocuklar dilleri kolaylıkla öğrenir ve bazıları da zorluklarla öğrenir.

言語を楽に習得してしまう子供もいれば、苦労してやっと学び覚える子供もいる。

Diğerleri gönüllü iş yaparken bazıları yarı zamanlı çalışmaya devam eder.

中にはパートで仕事を続ける人もあれば、ボランティアの仕事をする人もある。

- Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.
- Bazı arkadaşlarım iyi İngilizce konuşurlar.

私の友人の中には英語が上手に話せる人もいます。

Ancak bazıları için, bu kırkayağın zehri daha yıkıcı etkilere neden olabiliyor.

人によっては さらに深刻な症状が出ます

Bazı çocuklar fıstık ezmeli sandviç getirdiler, bazıları jambonlu ve diğerleri peynirli.

- 何人かの子供達はピーナッツバターサンドイッチを持ってきた。何人かはハムで、他はチーズだった。
- ピーナッツバターサンドを持ってきた子もいれば、ハムサンドやチーズサンドを持ってきた子もいた。
- ある子はピーナッツバターの、ある子はハムの、そしてまた他の子はチーズのサンドイッチを持ってきた。

Bazıları arkadaşlarını karşılamak için geldiler ve diğerleri onlarınkini yolcu etmek için.

友人を迎えに来た人もいれば、見送りに来た人もいる。

Bu genç insanlardan bazıları benimkinin iki katı kadar uzun bacaklara sahipler.

最近の若いやつらは足が長いよね。俺の倍はある。

Düşmanın avcılarının bazıları geldi ... Bana boş yere ateş ettiler ve beni özlediler,

「敵軽歩兵がやってきて私に撃ってきたが外れた

Nereye pikniğe gideceğimizi görüştüğümüzde bazıları ormana gitmek istedi, diğerleri denize gitmek istedi.

どこにピクニックに行くかを私達が話し合った時、森に行きたがる人もいれば、海に行きたがる人もいた。

Tatlı su balıkları arasındakilerden bazıları korunmaktadır. Onları yakalamak veya satın almak yasadışıdır.

川魚の中には、天然記念物等に指定され保護されているものがいます。捕ったり、購入したりすることもダメです。

En eski Çin yemek çubuklarından bazıları Milattan Önce 1200 yılına kadar uzanmaktadır.

最も古い中国のはしの中には、紀元前1200年にもさかのぼるものもある。

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

‎助けを呼ぶキノコもいる ‎魅惑的に発光するキノコだ

Ama bu yumuşakçalardan bazıları, delici tam olarak kabuğun tepesinde, abdüktör kasın üstünde olursa gevşiyor.

‎外転筋のある場所を狙って ‎正確に穴を開けないと—— ‎暴れ出すことも

Bazıları okulları tarafından organize edilen gruplarda giderler fakat çoğu iki kişilik ya da üç kişilik gruplarda giderler.

学校から団体で行く人たちもいるが、ほとんどの人たちはばらばらに行く。

Onunla her ne zaman her nereye gitsem, oradaki insanlar onun kız kardeşim olduğunu düşündü. Hatta bazıları onun kızım olduğunu düşündü.

彼女と一緒に旅行する度に、ゆくさきざきで人は彼女を私の妹と思ったり、娘とさえ思ったりした。