Translation of "Dükkanı" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Dükkanı" in a sentence and their japanese translations:

Çiçekçi dükkanı tam caddenin karşısında.

花屋はちょうど通りの向こう側だ。

Boru dükkanı caddenin karşı tarafında.

パイプ屋は通りの向こう側です。

Annenin bir kahve dükkanı vardır.

母は喫茶店をしています。

Mahallede bir oyuncak dükkanı var.

近所におもちゃ屋があります。

Onlar dükkanı kapattı ve kasabadan ayrıldı.

彼らは店をたたんで町を出た。

Caddenin karşısındaki dükkanı denemek zorunda kalacaksın.

道の向こう側の店出聞いてみて下さい。

İstasyonun önünde bir kahve dükkanı var.

駅の前に喫茶店があります。

Yakında bir şapka dükkanı var mı?

- 近くに帽子のお店はありますか?
- 近くに帽子の専門店はありますか?

Müşteri olmadığı için dükkanı erken kapattık.

客がいなかったので店を早仕舞いにした。

Senin bu dükkanı kapatman gerektiğini öneriyorum.

この店は閉店したほうがいいと思います。

Burası eşimle ilk buluştuğum kahve dükkanı.

ここが、妻と初めて会った喫茶店です。

Bir banka ve okul arasında dükkanı bulacaksın.

銀行と学校の間にその店があります。

Bay Hobson dükkanı kapattı ve eve gitti.

ホブソンさんは店を閉めて家に帰った。

O Ramen dükkanı gece geç saatlerde açıktır.

そのラーメン屋は夜中でも営業をしている。

Biz üç kız kardeş bir kahve dükkanı açtı.

私たちは姉妹3人で喫茶店を始めた。

Bay Tanaka küçük bir kırtasiye dükkanı çalıştırarak geçimini yapıyor.

田中さんは駅の近くで小さな文房具店を経営して生活を立てています。

Bu kafe dükkanı gelecek vadeden sanatçılar tarafından ziyaret edilir.

このコーヒー店には芸術家を志すものが足しげく通う。

- Yakınlarda bir çiçek mağazası var.
- Yakınlarda bir çiçekçi dükkanı var.

近くに花屋があります。

"Bu ne dükkanı?" "İçeri girip bir göz atmalı mıyız?" "Tamam."

「ここ何のお店だろう?」「入ってみる?」「うん」

CLIS Yolu üzerinde Hayasaka Cycle'ın hemen karşısında bir Subway sandviç dükkanı var.

サブウェイのサンドウィッチ屋さんはクリスロードにあるハヤサカ自転車の向かい側です。