Translation of "Kapattı" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Kapattı" in a sentence and their japanese translations:

Kitabı kapattı ve gözlerini kapattı.

彼女は本を閉じて目をつぶった。

Rüzgar kapıyı kapattı.

ドアが風で閉まった。

O, güneşlikleri kapattı.

彼女はブラインドを引きおろした。

O, telefonu kapattı.

彼は電話を切った。

Tom suyu kapattı.

トムは水道を止めた。

Tom telefonu kapattı.

トムは電話をガチャンと切った。

O, ışıkları kapattı.

彼女は明かりを消した。

O, kapıyı kapattı.

彼はドアを閉めた。

Tom bilgisayarı kapattı.

- トムはパソコンの電源を切りました。
- トムはコンピュータの電源を落とした。

Tom ışıkları kapattı.

トムは電気を消した。

Tom ışığı kapattı.

- トムは電気を消した。
- トムは明かりを消した。

Tom dizüstünü kapattı.

トムはノートを閉じた。

Tom gözlerini kapattı.

- トムは目を閉じた。
- トムは目をつぶった。

- O, kendini odasına kapattı.
- Kendini odasına kapattı.
- Odasına kapandı.

- 彼女は部屋に閉じこもった。
- 彼女は自分の部屋に閉じこもった。

Hırsız çocuğu dolaba kapattı.

強盗はその子供を押し入れに閉じ込めた。

Mary sessizce kapıyı kapattı.

メアリーはドアを静かに閉めた。

O, günlüğünü yavaşça kapattı.

彼女はゆっくりと日記帳を閉じた。

O, birden kapıyı kapattı.

彼はばたんとドアを閉めた。

Bir an ağzını kapattı.

彼はチョット口をつぐんだ。

Konuşmayı bitirmeden telefonu kapattı.

彼は、私が話を終える前に電話を切った。

Düşen kayalar yolu kapattı.

落石が道路をふさいだ。

O, kutunun kapağını kapattı.

彼女は箱のふたを閉めた。

Odadaki bütün pencereleri kapattı.

彼女は部屋の窓をすべて閉めた。

Tom büro kapısını kapattı.

トムは事務所のドアを閉めた。

Tom kapıyı itip kapattı.

トムは、ドアを押して閉めました。

Tom kapıyı çekerek kapattı.

トムは、ドアを引いて閉めました。

Tom ofis kapısını kapattı.

トムは事務所のドアを閉めた。

Tom dizüstü bilgisayarını kapattı.

トムはパソコンを閉じた。

Onlar beşte dükkânı kapattı.

彼らは5時に店を閉めた。

- Anne çantasını bir çıtçıtla kapattı.
- Annem çantasını çat diye kapattı.

母はぱちっとハンドバッグを閉めた。

O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı.

雨がふるといけないから窓を閉めた。

O kendini çalışma odasına kapattı.

彼は書斎に引きこもった。

Kapıyı kapattı ve yukarı gitti.

彼女はドアを閉めて、2階にあがった。

Tom telefonu Mary'nin yüzüne kapattı.

トムはメアリーの電話を切った。

O, onun söylediğine kulaklarını kapattı.

彼女は彼の言うことに耳を貸さなかった。

Tom kapıyı kapattı ve kilitledi.

トムはドアを閉めて鍵をかけた。

Işığı kapattı ve yatmaya gitti.

彼は明かりを消して床についた。

Ben konuşuyorken o aniden telefonu kapattı.

まだ私が話しているのに突然彼は電話を切った。

Onlar dükkanı kapattı ve kasabadan ayrıldı.

彼らは店をたたんで町を出た。

TV'yi kapattı ve ders çalışmaya başladı.

彼はテレビを消して勉強にとりかかった。

Ben bir şey söyleyemeden telefonu kapattı.

僕が何も言えないうちに彼は電話を切った。

O, onun arkasından kapıyı sıkıca kapattı.

彼女は入ってからきっちりドアを閉めた。

O, odayı terk ederken ışığı kapattı.

部屋を出るとき、彼は電気を消した。

Tom gözlerini kapattı ve uyumaya gitti.

トムは目を閉じ、眠りに落ちた。

Tom gözlerini kapattı ve uykuya daldı.

- トムは目を閉じて眠りについた。
- トムは目をつむって眠りについた。

Tom yatak odası kapısını sessizce kapattı.

トムは寝室のドアを静かに閉めた。

Mary kendini tüm pencereleri kapalı odaya kapattı.

メアリーは窓を全部閉めたまま、部屋の中に閉じこもった。

Bay Hobson dükkanı kapattı ve eve gitti.

ホブソンさんは店を閉めて家に帰った。

Ay ışığının keyfini çıkarabilmek için ışıkları kapattı.

彼女は月の光を楽しむために電灯を消した。

Bay Hobson dükkânı kapattı ve eve gitti.

ホブソンさんは店を閉めて家に帰った。

Tom gözlerini kapattı ve uyuyor gibi davranıyor.

トムは目をつぶって寝たふりをしている。

"Seni seviyorum," diye mırıldandı ve gözlerini kapattı.

「愛してる」と彼女はそっとつぶやくと目を閉じた。

O, saat on birde bütün ışıkları kapattı.

- 彼は11時に明かりを全部消した。
- 彼は十一時に全ての電気を消した。
- 彼は十一時に全ての照明を消した。

Bu şirketin hisse senedi dün 932 yen'den kapattı.

その会社の株の昨日の終値は932円だった。

1639'dan sonra Japonya yabancı mutfağın kapısını kapattı.

1639年以降日本は外国料理に対して門戸を閉ざした。

- O son nefesini çekti.
- O, dünyaya gözlerini kapattı.

彼は息を引き取った。

Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.

トムは静かにドアを閉め、忍び足で部屋に入った。

Vinçler ne kadar güzel ve ücretsizdi! Sadako içini çekti ve gözlerini kapattı.

鶴たちは何と美しく自由なんでしょう。禎子はため息をついて、目を閉じた。

- Tom dizüstü bilgisayarını kapatıp ayağa kalktı.
- Tom laptopunu kapattı ve ayağa kalktı.

トムはノートパソコンを閉じ、立ち上がった。