Translation of "Bindi" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Bindi" in a sentence and their japanese translations:

O taksiye bindi.

彼女はタクシーに乗った。

O, gemiye bindi.

彼はボートに乗り込んだ。

O trene bindi.

彼は汽車に乗った。

Tom arabaya bindi.

トムは車に乗った。

O, uçağa bindi.

彼はその飛行機に乗り込んだ。

Onlar uçağa bindi.

彼らはその飛行機に乗り込んだ。

Onlar metroya bindi.

彼らは地下鉄で行きました。

- Yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.
- Kazara yanlış otobüse bindi.

彼は間違って違うバスに乗った。

Otobüs geldiğinde, o bindi.

バスが来て彼女は乗りこんだ。

Hepsi derhal taksiye bindi.

彼らは皆すぐにタクシーに乗り込んだ。

Otobüse ilk onlar bindi.

彼らはバスに乗りこんだ最初の人たちだった。

Atla birlikte tekneye bindi.

彼は馬とともにそのボートに乗った。

O şimdi gemiye bindi.

彼は今は船に乗っている。

O, aceleyle arabasına bindi.

彼は急いで車に乗り込んだ。

Tom yanlış trene bindi.

トムは乗る電車を間違えた。

Yanlışlıkla yanlış trene bindi.

彼は電車を乗り間違えた。

Yolcuların hepsi gemiye bindi.

乗客はみんな、船に乗り込んだ。

Birkaç yolcu uçağa bindi.

数人の乗客が飛行機に乗った。

Biz bir tekneye bindi.

私たちは船に乗って行った。

O bir deveye bindi.

彼女はらくだに乗った。

O, Ginza'da metroya bindi.

彼女は銀座で地下鉄に乗った。

Arabaya bindi ve uzaklaştı.

彼はその車に乗って行ってしまった。

Bana gülümsedi ve trene bindi.

彼は私に微笑みかけ、電車に乗り込んだ。

Bize gülümsedi ve trene bindi.

彼は私たちに笑みかけ電車に乗り込んだ。

Kanazawa'ya giden bir trene bindi.

彼は金沢行きの列車に乗った。

Tom lunapark hız trenine bindi.

トムはロケットコースターに乗った。

O, bisikletine bindi ve uzaklaştı.

- 彼女は自転車に乗ると走り去った。
- 彼女は自転車にまたがり、走り去った。

Bay Sato güvenle uçağa bindi.

佐藤さんは無事に飛行機に乗った。

Ken kazara yanlış otobüse bindi.

ケンは間違ったバスに乗った。

Üç yolcu daha otobüse bindi.

さらに三人の乗客がバスに乗った。

Çocuk ilk kez bir ata bindi.

その少年は初めて馬に乗った。

O, parka giden bir otobüse bindi.

彼は公園までバスにのった。

Los Angeles'a giden bir uçağa bindi.

彼はロサンゼルス行きの飛行機に乗った。

O, Harajuku'ya giden bir otobüse bindi.

彼女は原宿行きのバスに乗った。

Tom kamyonete bindi ve yola çıktı.

トムはトラックに乗り込むと走り去った。

On yıl içerisinde ilk kez uçağa bindi.

10年ぶりに飛行機に乗り

O, New York'a giden dokuz otobüsüne bindi.

彼は9時発ニューヨーク行きのシャトル便に飛び乗った。

O, istasyona gitmek için bir taksiye bindi.

彼は駅までタクシーに乗った。

O, küplere bindi ve bir fincan fırlattı.

- 彼は、かんしゃくを起こしてコップを投げた。
- 私はかんしゃくを起こしてコップを投げた。

Oraya zamanında varmak için bir taksiye bindi.

彼は遅れないようにタクシーに乗った。

Ellerinde bir av tüfeği ile arabaya bindi.

彼は散弾銃を手にして乗り込んで来た。

Tom kaskını giydi ve sonra motosikletine bindi.

トムはヘルメットをかぶってバイクにまたがった。

Ayıracak çok zamanı olmadığı için, taksiye bindi.

時間の余裕がなかったので、彼女はタクシーに乗った。

O, treni kaçırmamak için bir taksiye bindi.

彼は列車に乗り遅れないようにタクシーを拾った。

Otobüse bindi ve ön tarafta bir koltuğa oturdu.

彼女はバスに乗って前の席居座りました。

- O çileden çıktı.
- O küplere bindi.
- O, öfkeye kapıldı.

彼は怒りを爆発させた。

O, ilk trene bindi ve oraya tam zamanında vardı.

- 彼は始発列車に乗って、やっとそこに間に合った。
- 彼は始発電車に飛び乗り、時間ぎりぎりでそこに到着した。

Tom asansöre bindi ve üçüncü kat için düğmeye bastı.

トムはエレベーターに乗って3階のボタンを押した。

- O, hastaneye giden bir taksiye bindi.
- O, hastaneye gitmek için bir taksiye bindi.
- O, hastaneye gitmek için bir taksi tuttu.

- 彼女は病院までタクシーに乗った。
- 彼女は病院までタクシーで行った。