Translation of "Geldiğinde" in Japanese

0.025 sec.

Examples of using "Geldiğinde" in a sentence and their japanese translations:

Düşünceler aklınıza geldiğinde

頭に浮かんだ考えは

O geldiğinde başlayacağız.

- 彼が来たら出発します。
- 私達は彼が来たら出発する。

Mark geldiğinde uyuyordum.

- マルクが着いたときわたしは眠っていた。
- マークが着いたとき私は眠っていた。

Elbette doğru zaman geldiğinde

しかし その時になれば

Böylece sıra bana geldiğinde

自分の番になったとき

Zirveye ulaşıldığının haberi geldiğinde...

ついに登頂成功という知らせは 南コルのキャンプで聞きました

Ben John geldiğinde çıkacağım.

ジョンが来たら出発します。

Hawaii'ye geldiğinde, seni gezdireceğim.

ハワイにいらしたらご案内します。

Otobüs geldiğinde, o bindi.

バスが来て彼女は乗りこんだ。

Annen eve geldiğinde azarlanacaksın.

母が帰って来たらしかられるよ。

O geldiğinde mektubu yazmıştım.

彼が来たときは私はその手紙を書き終えていた。

O geldiğinde, partiye başlayalım.

彼がきたらパーティーを始めましょう。

Geldiğinde mesajınızı ona ileteceğim.

彼がきたならあなたの伝言を伝えておきます。

Gemi geldiğinde, rıhtımda bekliyordu.

船が入ってきた時に彼女は岸壁で待っていた。

O geri geldiğinde gideceğim.

彼女が戻ってきたら、出発します。

O geldiğinde, banyo yapıyordum.

彼が来たとき、私は風呂に入っていました。

Eve geldiğinde Tom'la konuşacağım.

- トムが帰宅したら、話してみましょうか。
- トムが帰宅したら、話してみます。

O geldiğinde sana bildireceğim.

彼女が到着したら、お知らせします。

O geldiğinde onu yapalım.

彼が来たらそれをやろう。

Yumi geldiğinde televizyon izliyordum.

由美が来たとき私はテレビを見ていた。

O geldiğinde ne yapıyordunuz?

あの子が来たとき、君が何をしているんだ。

Çağrı geldiğinde tesadüfen dışarıdaydım.

電話がかかってきたとき、私はたまたま外出していた。

O geldiğinde, partiye başlayacağız.

彼がきたらパーティーを始めましょう。

Sadece uykunuz geldiğinde yatağa dönün,

眠いときにだけ 寝室に行くようにしましょう

Lojistik olarak imkansız hale geldiğinde

情動反応を計測する装置ですがー

Konu çocuk sahibi olmaya geldiğinde

子供を持つことに関しては

Bob geldiğinde, biz toplantıya başlayacağız.

- ボブが来たら私達は会議を始めます。
- ボブがきたら会議を始めます。

Saat yedide geldiğinde çalışıyor olacağım.

あなたが7時に来るときには私は勉強をしているだろう。

O geldiğinde, o evden ayrılacaktı.

彼女が来た時、彼はちょうど家を出ようとしていた。

Geldiğinde bu mektubu ona verin.

彼女が来たらこの手紙を渡してください。

O geldiğinde ona öyle anlatacağım.

彼が来たらそう伝えよう。

O geldiğinde o parkta uzanıyordu.

- 彼が気付くと、公園で横になっていた。
- 彼が気がつくと、公園で横になっていた。

O geldiğinde, akşam yemeği yiyorduk.

- 彼がやって来たとき、私たちは夕食を食べているところだった。
- 彼がやってきたとき、私たちは夕食をとっているところだった。

Bahar geldiğinde kar eriyip kayboldu.

春が来ると雪は溶けてしまった。

O, odaya geldiğinde bana sırıttı.

- 部屋に入ってきた時、彼女は私ににっこりと笑った。
- 彼女が部屋に入ってきたとき、私ににこっと笑いかけた。

O, geldiğinde neredeyse işimi bitirmiştim.

彼女が来た時仕事はほとんど終わっていた。

Zamanı geldiğinde bana bildirmeyi unutma.

その時になったら、必ず知らせてね!

Lütfen Osaka'ya geldiğinde bana bildir.

- 大阪に来るときは私に知らせてください。
- 大阪に来るときは連絡してください。

Haber geldiğinde Jim sevinçle sıçradı.

ジムは知らせが届くと喜びに舞い上がった。

Babam eve geldiğinde, TV izliyordum.

お父さんが帰ってきたとき、私はテレビを見ていた。

Geldiğinde seninle görüşmeye can atıyorum.

あなたが来た時出会えるのを楽しみにしている。

Sen geldiğinde hâlâ burada mıydı?

あなたが到着したとき、彼はまだここにいましたか。

Ayı geldiğinde yaşlı adam uyuyordu.

その老人は熊がきたときにはぐっすりと眠っていた。

Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.

彼女がピアノを弾いている時、客がやってきた。

O beni görmeye geldiğinde çıkmak üzereydim.

- 出かけようとしている所へ彼が訪ねてきた。
- 私が出かけようとしていると彼がやってきた。

Vakti geldiğinde onun masumiyeti ispat edilecektir.

- 時が来れば彼の無罪が証明されるだろう。
- やがて彼の無実が証明されるだろう。
- そのうちに彼の無実が証明されるだろう。

Ayı geldiğinde yaşlı adam derin uykudaydı.

- その老人は熊がきたときにはぐっすりと眠っていた。
- 熊が来た時、その老人はぐっすり眠っていた。

Annesi geldiğinde ders çalışıyormuş gibi davrandı.

母親が来たとき、彼女は勉強しているふりをした。

Bir daha geldiğinde evde ben kalacağım.

彼女が今度来るときには、家にいます。

O Tokyo'ya geldiğinde bizim evde kalır.

彼は上京するたびに私の家に泊まる。

O geldiğinde, biz iki saattir bekliyorduk.

彼が現れたときまで2時間待っていました。

O eve geldiğinde güneş zaten batmıştı.

彼が帰宅したときには、太陽はもう沈んでしまっていた。

Seçim sonuçları geldiğinde herkes televizyona yapışmıştı.

選挙の結果出てくるにつれ、皆テレビにかじりついた。

Babam eve geldiğinde, ben ders çalışıyordum.

私の父が帰ってきた時、わたしは勉強をしていました。

O geldiğinde ben bir mektup yazıyordum.

彼がきた時、私は手紙を書いていた。

O geldiğinde, ben bir mektup yazıyordum.

彼がきた時、私は手紙を書いていた。

Eve geldiğinde ona ondan bahseder misin?

彼が帰ってきたら、そのことについて彼に話してくれませんか。

O, Tokyo'ya geldiğinde, seni hemen arayacağım.

彼が東京に着いたらすぐ私はあなたに電話します。

O geldiğinde ona onun hakkında sor.

彼が来た時、彼にそれについてたずねなさい。

Gelecek defa geldiğinde, erkek kardeşini getir.

今度来る時には、弟さんを連れて来なさい。

O geldiğinde söz verdiğim parayı ödeyeceğim.

彼がついたら約束の金をはらいます。

Tekrar Kyoto'ya geldiğinde beni ziyaret et.

この次、京都に来たら私を訪ねなさい。

Her halükârda, o geldiğinde sana bildireceğim.

いずれにせよ彼が来たら、あなたにお知らせします。

Tom buraya geldiğinde ben burada değildim.

トムがここに来た時、私は不在だった。

Gece yarısı geldiğinde herkes soğuktan nasibini alıyor.

‎真夜中には ‎誰もが寒さに震える

Üzücü haber geldiğinde çok iyi vakit geçiriyordum.

とても楽しく過ごしていた、するとそのとき悲しい知らせが届いた。

Babası onu kurtarmaya geldiğinde çocuk boğulmak üzereydi.

その少年は、父が彼を助けに来た時、まさに溺れるところでした。

O içeri geldiğinde iki saattir İngilizce çalışıyordum.

彼が入って来たとき、私は2時間英語を勉強しつづけていた。

O içeri geldiğinde, bir saattir kitap okuyordum.

彼が入ってきたとき、私は一時間読書をしていた。

Kız kardeşler geri geldiğinde, anneleri hala uyanıktı.

姉妹が帰ったとき、母はまだ起きていた。

Onun arkasından geldiğinde, "Beni korkutma" diye bağırdı.

「びっくりさせないでよ」と彼女は彼が背後に近づいた時言った。

O eve geldiğinde sadece bir mektup yazacaktım.

彼が帰宅したとき私はちょうど手紙を書こうとしていた。

O daha sonra geldiğinde ben evde olacağım.

次に彼女が来る時には、家にいます。

Sen geldiğinde Tom ve Mary burada mıydı?

君が着いた時、トムとメアリーはここに居た?

Lütfen gelecek sefer geldiğinde kitabı bana getir.

この次に来るときその本を持ってきてくれ。

Tom sonunda eve geldiğinde gece geç saatti.

トムがようやく家にたどり着いた時にはもう夜遅くなっていた。

- Beni bir dahaki sefere görmeye geldiğinde sana kitabı göstereceğim.
- Beni bir daha görmeye geldiğinde kitabı sana gösteririm.

今度遊びに来たときに、君にその本を見せましょう。

Bunlar istatistiksel veya siyasi reklam aracı hâline geldiğinde

これらの問題が統計や政治の中傷キャンペーン といった形で目に入る時

Uykum geldiğinde, ben yaklaşık bir saattir matematik çalışıyordum.

数学を1時間ほど勉強していたら、眠くなった。

İlkbahar geldiğinde onlar tarlaları kazarlar ve tohumları ekerler.

春になると畑をほりかえして種をまきます。

Sen oraya geldiğinde bana gerçek bir sürpriz yaptın.

君がそこに現れたときには、本当に驚いたよ。

Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.

その事故が起こったとき、彼はその工場でもう3年間働いていた。

Bir dahaki sefer buraya geldiğinde bana haber vermelisin.

今度こっちに来るときは絶対知らせてくださいね。

Londra'ya geldiğinde lütfen beni mümkün olduğunca çabuk ara.

ロンドンに到着なさったら、できるだけ早くお電話ください。

O geldiğinde ben bir süredir bir dergi okuyordum.

しばらく雑誌を読んでいたら彼女がきた。

Jane sırası geldiğinde, ve sırasını kaçırdığında çok sinirlenir.

ジェーンは自分の番なのにあがってしまい発表できなかった。

O bir dahaki sefere geldiğinde ona bundan bahsedeceğim.

この次に彼がきた時に、そのことについて彼に話しましょう。

Jack beni görmeye geldiğinde tam iki hafta önceydi.

ケンが私に会いに来たのは、ちょうど2週間前だった。

Ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur.

問題を解決すると 別の解決すべき問題が出てきます

O içeri geldiğinde, o iki saat boyunca kitap okuyordu.

- 彼女がきた時、彼は2時間本を読んでいた。
- 彼は彼女が入ってきたとき2時間読書をしていた。
- 彼が本を読み始めてから2時間たった時に、彼女が入ってきた。

O ilk kez Tokyo'ya geldiğinde bu kolej henüz açılmamıştı.

彼がはじめて東京へきたころは、この大学はまだ開校されていなかった。

Çocuk eve geldiğinde her şeyden önce annesine ondan bahsetti.

少年は家に帰ると真っ先に母にそのことを告げた。

Fakat maymun geri geldiğinde, teneke bardak her zaman boştu.

しかし、サルが戻っても、ブリキのコップはいつもからっぽでした。

- Tom partiye geldiğinde şaşırmadım çünkü Mary bana onun geleceğini söyledi.
- Mary bana onun geleceğini söylediği için Tom partiye geldiğinde şaşırmadım.

トムがパーティに現れたとき私は驚かなかった。メアリーがトムが来ると言っていたから。

Kışın ortaları geldiğinde, ölüme yakın bu hâlde haftalarca hayatta kalabilir.

‎真冬には数週間も ‎この仮死状態でいることも

Ancak Fransızların Vitoria'daki feci yenilgisinin haberi geldiğinde, Napolyon, Soult'u kontrolü

しかし、ヴィトリアでのフランスの悲惨な敗北のニュースが到着したとき、ナポレオンはソウルト

Cuma geldiğinde benim rahatlama ve hafta sonunun keyfini çıkarma zamanım.

金曜日になると、私はリラックスして週末を楽しんでいる。

1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.

1603年、ジェームズ一世が政権の座についたとき、フットボールは再び許可されたのです。