Translation of "Arabaya" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Arabaya" in a sentence and their japanese translations:

Arabaya bin.

車に乗って。

Arabaya bindik.

私たちは車に乗り込んだ。

Bagajımızı arabaya yükledik.

私たちは荷物を車に積み込んだ。

Lütfen arabaya bin.

どうぞお乗り下さい。

Başkan arabaya biniyor.

大統領は車に乗り込むところです。

Tom arabaya bindi.

トムは車に乗った。

O yeni bir arabaya ve eski bir arabaya sahiptir.

彼は新しい車と古い車を持っています。

- Hangi arabaya binileceğini bilmiyorduk.
- Hangi arabaya binmemiz gerektiğini bilmiyorduk.

私達はどの車に乗って良いのかわからなかった。

Bunu arabaya taşıyabilir misin?

車に運んでもらえますか。

Kamyon bir arabaya çarptı.

- トラックが車にぶつかった。
- トラックが自動車に衝突した。

Arabaya bir piliç atalım.

誰かをナンパしよう。

Bütün parasını arabaya harcadı.

彼は全財産を車に費やした。

Japonya'da yapılmış arabaya bakın.

日本製の車を見て下さい。

Arabaya bindi ve uzaklaştı.

彼はその車に乗って行ってしまった。

Arabaya binmeyi isteyip istemediğinizi sordum.

車に乗るかどうか聞いたのです。

Arabaya bir sürü bagaj yükledik.

私たちは車にたくさんの荷物を載せた。

Yeni bir arabaya ihtiyacım var.

新しい自動車が必要です。

Bir arabaya bakmaya gücüm yetmez.

私は、車を持つ余裕は、ない。

Tom'un arabaya binmesine yardım ettim.

トムが車に乗るのを手伝ってあげたよ。

İstediğimiz şey bir arabaya sahip olmaktı.

わたしがずっと欲しがっていたのは、その車です。

Tom arabaya yakından bakmak için durdu.

トムはその車をよく見ようと立ち止まった。

O, bayanın arabaya binmesine yardımcı oldu.

彼は婦人に手を貸して車に乗せてあげた。

Arabaya yavaş gitmesi için sinyal verdim.

車に徐行するようにと合図した。

Banliyölerde yaşarsan bir arabaya ihtiyacın var.

郊外に住んだら車は必要なことだ。

John, Japonya'da yapılmış bir arabaya sahiptir.

ジョンは日本製の車をもっている。

Yıllardır o arabaya sahipmişsin gibi görünüyorsun.

あの車をもう何年も持っているようだね。

- Yeni bir arabayı göze alamam.
- Yeni bir arabaya gücüm yetmez.
- Yeni bir arabaya param yetmez.

- 私には新車を買うゆとりは無い。
- 私は新車を持つ余裕なんて無い。

Yağmur biraz yavaşladıktan sonra, arabaya doğru koştuk.

雨が小降りになってから、私達は車に向って全速力で走った。

O, arabaya binmemiz için bizi davet etti.

彼は車に乗るよう私たちをさそってくれた。

Ellerinde bir av tüfeği ile arabaya bindi.

彼は散弾銃を手にして乗り込んで来た。

Babam Bay Kimura ile aynı arabaya sahip.

父は木村先生のと同じ車に乗っています。

Benim için şu çantaları arabaya koyar mısınız?

あのかばんを車に運んでくれますか。

Ya da bir otoyolda sürülen bir arabaya ilişkin

もしくは 高速道路の運転時における

Eğer sürmüyorsan bir arabaya sahip olmanın yararı nedir?

車を持っていても運転しなければ何にもならない。

Ben, genellikle bu servis istasyonunda arabaya benzin alırım.

たいていこのガソリンスタンドで自動車にガソリンを入れる。

O, büyük bir ev ve iki arabaya sahipti.

彼は大きな家と車を2台持っていた。

Silahlı bir adam ona arabaya binmesi için baskı yaptı.

ピストルを持った男が彼をせきたてて車に押し込んだ。

Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu.

彼は交差点で停止信号を見落としたので、対向車とぶつかった。

- Bir asansöre ihtiyacın var mı?
- Arabaya ihtiyacın var mı?

- 乗せていってあげようか?
- 車で送ってあげようか?

- Ona verdiğim bir arabası var.
- O benim verdiğim bir arabaya sahip.

- 彼は車を一台持っているが、それは私があげたものだ。
- 彼は私があげた車を一台もっている。

O sadece bir motosiklete değil fakat aynı zamanda bir arabaya da sahip.

彼はバイクだけでなく車も持っている。

- O, kırmızı arabada karar verdi.
- Kırmızı arabaya karar verdi.
- Kararı kırmızı arabadan yana oldu.

彼はその赤い車に決めた。