Translation of "Ancak" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Ancak" in a sentence and their japanese translations:

ancak bunun sonunda,

でも 最終的には

Ancak son zamanlarda

ところが最近になり

Ancak şunu düşünün,

しかし考えてみて下さい

Ancak 'Terör' sırasında,

しかし、「恐怖 政治

ancak karanlık çöktüğünde

。 その夏、ベニグセンのロシア軍は、

Ancak hiçbiri işe yaramadı.

でも効果はありませんでした

Ancak benim yönelteceğim sorular,

でも私の質問は

Ancak bugünkü amacımız doğrultusunda

でも今日のところは

Ancak daha refah oldukça

しかし繁栄に伴って

Ancak o artık değişti.

主人公には変化がおきて

Ancak kavramsal performansı inceledik

いずれにしても 認知能力を確認した結果

Ancak buradaki önemli şey,

ですが ここで重要なのは

Ancak bir öğrenciye sorarsanız

でも 今の学生に尋ねてごらんなさい

Ancak ruhları hâlâ güçlü.

でも その人達はまだ 強い精神を持っています

Ancak bazı riskler vardır.

でもリスクはあります

Ancak fon kefaletlerini ödediğinde

しかし 基金が保釈金を支払った場合

Ancak hiç yalan söylemezdi.

でも 決して嘘はつかなかった

Ancak okyanus plastiğini engellemek

でも海洋プラスチックごみの予防は

Ancak ilk korku geçtiğinde,

しかし恐怖を感じた後

Ancak yalnızca sabit değil.

でも 氷は静止しているのではなく

Oğlan ancak üç yaşındaydı.

まだ3歳の子どもをです

Ancak bir şey oldu,

でも あることが起きて

O, ancak bir çocuk.

ほんの子供に過ぎない。

Ancak, ben uzman değilim.

私は専門家ではないけど。

Üzgünüm, ancak ihtiyaçlarınızı karşılayamıyoruz.

ご期待に添いかねます。

Ancak, miktar doğru değildi.

しかしながら、品物の数が誤っていました。

ancak snowboard öğrenmek daha zor.

スノーボードとなると うんと難しい という場合があります

Ancak, bu, çevremdekiler tarafından anlaşılamıyordu.

でも それは まわりの人に 理解されなくなりました

Ancak birkaç hücre hayatta kalır.

一部生き残るものもいます

Ancak bulgu bile kanıt olmayabilir.

でもエビデンスさえ証拠となるとは限りません

Ancak doğru ise gerçek olabilir.

真実でなければ事実ではありません

ancak takım elbiseli spikerler değil

スーツを着たテレビ局のアナウンサーが 実況するのではなく

Ancak bana korkularından da bahsediyorlar.

一方で訴えてくるのは 恐れです

Ancak evde sağlık bakımı, Niels --

在宅医療について話してきましたが

Ancak alacakaranlık bölgesi neredeyse araştırılmıyor.

しかしトワイライトゾーンは まだ ほとんど調査されていません

Ancak Ramel'in 500 doları yoktu.

でも ラメルは 500ドルも 持っていなかったのです

Ancak son bir şey daha;

でも 忘れてはならないのは

Ancak ilk aşama cesaret gerektiriyor.

最初の一歩には勇気が必要です

Cesaret verici ancak birazcık şüpheciydi.

応援してくれましたが ちょっと慎重でした

Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.

‎闇に隠れて身を守るためだ

Ancak gerçek çok daha akıcı

でも現実は ずっと流動的です

ancak Napolyon ile meseleyi çözemedi.

、ナポレオンに問題を押し付けることができませんでした。

ancak orduları büyük kayıplara uğradı.

軍の損害は膨大なものになった

Ancak bunu tek başıma yapamazdım.

しかしながら この研究は 自分1人では出来ませんでした

Bu kolay, ancak aşikar değil.

難しくはありませんが 分かりにくいものです

Ancak şansın rüzgarları daima oradadır,

しかし 運の風は いつも吹いています

Ancak Koalisyon juggernaut olamazdı durdu.

しかし同盟の圧倒的大軍は止められなかった

Orada ancak elli kişi vardı.

そこにいたのはせいぜい50人だ。

Onlar tüccar değiller, ancak çiftçiler.

彼らは商人ではなくて、農場主です。

Ahşap yüzer, ancak demir batar.

木は浮くが鉄は沈む。

Ancak Covid-19 çok yeni.

しかし、コロナウィルスは新しいです。

Yazı severim ancak sıcağa katlanamam.

夏好きだけど、暑さにたえられない。

Mary'yi aradım, ancak hat meşguldü.

メアリーに電話したけど話し中だった。

Onu ancak ertesi gün bulabildiler.

翌日になって初めて、彼らは彼女を見つけた。

Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi.

しかしルーシーは家を出ようとしているところです。

Ancak, onun sözlerine hiç inanılmadı.

しかしながら、彼の言葉は全然信用されなかった。

Bu onun mektubu, ancak imzalanmamış.

これは彼の手紙だが、署名がされていない。

Onu aradım, ancak hat meşguldü.

- 彼女に電話をかけたのですが、お話し中でした。
- 彼女に電話したが、話し中だった。

Ancak, İngilizce konuşmada iyi değilim.

しかし、私は英語を話すのが上手ではありません。

Ancak toplum köleliğin yasaklanmasında uzlaştıktan sonra

社会が奴隷制の非合法化に合意して初めて

Ancak benim araştırmamda, topladığımız en önemli,

しかし私の研究で 実に明白になってきたのは

ancak bu yeni yöntemleri uygulamadan önce

しかし 新しい治療法を採用する前に

ancak kâr tekrar üretime yatırıldığı zamanlarda

でも利益が生産に再投資されている限り 新たな雇用が創出されたので

Umut ancak o zaman ortaya çıkar.

そうやって初めて 希望がわくのです

ancak benim anlatmaya çalıştığım bu değil.

私が気になったのは そこではありません

Ancak inandığım bir mutluluk hakikati var.

でも私が信じる 「繁栄の福音」があります

Ancak bu esneklik ve merak gerektirir.

ただし 理解するには 柔軟性と好奇心が必要です

Ancak Pekin'deki tüm kömür santrallerini kapattılar.

しかし 北京周辺の 石炭を使う工場はすべて閉鎖しました

ancak kendimi nefret dolu görüşlerden uzaklaştırırken

ただヘイトに満ちた見方は拒絶しつつ

Ancak bugün gerçeğin farklı olduğunu biliyorum.

でも 今 実際は違うと知っています

ancak 13 yıldır, görüş kaybından dolayı

著しい視力低下により 13年間

Ancak bir de bariz cevap var:

しかし 明白な答えもあります

Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,

しかし 気候が長期間安定するのは 珍しいことです

Ancak yaptığı şey tam da bu.

しかし まさにそんな構造に なってしまったのです

Ancak şimdi bir adli siciliniz var,

しかし これであなたは前科持ちです

Ancak bu etkileyici otçullar yüzyıllardır avlanıyor.

サイは何百年も前から 狩られていました

ancak sanatçıların büyük çoğunluğu bundan habersiz.

ただ アーティストの大多数が そういうチャンスの存在を知りません

Prusya Ordusu geri çekilir; ancak dağılmaz.

プロイセン軍は退却したが崩壊してはいなかった

Ancak şimdi... ...çoğu insan yataklarına yerleşince...

‎時は来た ‎人々は眠りにつく

Ancak önemli olan bu küçük şeyler.

それが大事なんです

Ancak bu noktada işler gerçekten karışıyor.

しかし ここからがとても複雑です

Ancak ben buna hep devam ettim

私はどんどん自分を出していき

Ancak bu kayıp buzul havzasından gelen

しかしながら 氷河の帯水層から

Ancak, Napolyon, Davout'un Mısır'daki performansıyla kazanılmıştı;

しかし、ナポレオンはエジプトでのダヴーの演技に引き継がれていました。

Ancak İspanya'daki genel durum giderek kötüleşiyordu.

しかし、スペインの全体的な状況は着実に悪化していました。

ancak sadece yirmi milyon öğrenci kayıtlı.

そして2000万人の学生しか 在学していません

Ancak, çoğumuz bunun doğru olmadığını biliyoruz.

しかしながら これは 事実ではないと分かっています

İkizlerden biri hayatta, ancak diğer ölü.

ふた子の1人は生きているが、もう1人は死んだ。

O, arkadaşlarını aradı, ancak hiçbiri bulmadı.

彼女は友達を探したが誰一人見つからなかった。

Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu.

彼は何度か試みたが、失敗した。

Kediler ağaçlara tırmanabilir, ancak köpekler tırmanamaz.

猫は木に登れるが、犬は昇れない。

Ancak Covid-19 bunu tersine çeviriyor.

でもコロナはその逆です。

Onu size açıklardım, ancak beyniniz patlardı.

説明してもいいけど、君の脳みそ爆発するよ。

Fırtına patladığında ben ancak eve varmıştım.

家に着いたとたん嵐になった。

Noel ancak yılda bir kez gelir.

クリスマスは年に一度しか来ない。

Ancak o zaman aldatılmış olduğunu anladı.

自分がだまされたことを、その時初めて彼は悟った。

Bizler tanrılar değiliz, ancak katıksız insanlarız.

われわれは神ではなく人間にすぎない。

Ancak hiç kimse bana yardım edemedi.

しかし誰も私を助けることができなかった。

Bu sorun, ancak, daha dikkatli değerlendirilmelidir.

しかしながら、この問題はもっと注意深く考えて見るべきだ。