Translation of "Hiçbiri" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Hiçbiri" in a sentence and their japanese translations:

Hiçbiri olmadı.

そうはなりませんでした

Hiçbiri kusursuz değil,

完璧なものはありませんが

Hiçbiri memnun değildi.

- だれも満足しなかった。
- 誰も満足していなかった。

Hiçbiri konuşanı dinlemiyordu.

だれも話を聞いていなかった。

Sözlerinden hiçbiri tutulmadı.

彼らの約束のうち守られたものはない。

Hiçbiri güzel değil.

どちらも美しくない。

Telefonlardan hiçbiri çalışmıyor.

電話はどれも通じない。

Fakat hiçbiri işe yaramadı.

ダメでした

Ancak hiçbiri işe yaramadı.

でも効果はありませんでした

Öğrencilerden hiçbiri zamanında gelmedi.

時間通りにやって来た学生はいない。

Öğretmenlerden hiçbiri problemi çözemedi.

どの先生もその問題を解くことができなかった。

Kitaplardan hiçbiri eğitici değil.

その本はどれもためにならない。

Arabalardan hiçbiri benimki değil.

その車はどれも私のではありません。

Paranın hiçbiri sizin değil.

そのお金のうち君のものは少しもない。

Onların hiçbiri mutlu değil.

彼らは誰も幸福ではない。

Onlardan hiçbiri mevcut değil.

彼らのうち誰も出席していない。

Onlardan hiçbiri yaşlı görünmüyordu.

彼ら2人とも年老いてるとは思われなかった。

Programlardan hiçbiri ilgimi çekmiyor.

番組のどれも私には面白そうに見えない。

Kızlardan hiçbiri öğrenci değil.

その娘たちのだれも学生ではない。

Arkadaşlarımdan hiçbiri kahve içmez.

私の友人はだれもコーヒーを飲まない。

Arkadaşlarımdan hiçbiri golf oynamaz.

私の友達でゴルフをする者はいない。

Onların hiçbiri hayatta değil.

誰も生きていない。

Otobüslerden hiçbiri Shinjuku'ya gitmez.

これらのバスはどれも新宿へ行きません。

Öğrencilerden hiçbiri sınavı geçmedi.

彼の教え子の中でその試験に合格した者はいなかった。

Öğrencilerden hiçbiri okuldaki testleri sevmezler.

生徒はだれも学校のテストなど好きではない。

Öğrencilerden hiçbiri okula geç kalmadı.

学生は一人も遅刻しなかった。

O kitaplardan hiçbiri ilginç değil.

その本のうちどちらもおもしろいわけではない。

İki cevaptan hiçbiri doğru değil.

その2つの答えはどちらも正しくない。

Onlardan hiçbiri toplantıda mevcut değildi.

彼らのうち、誰もその会合に出席しなかった。

Neyse ki yolculardan hiçbiri yaralanmadı.

幸いにも乗客は誰も負傷しなかった。

Bu kitaplardan hiçbiri faydalı değildir.

- その本はどれもためにならない。
- あんな本はどれも役に立たないよ。

Şu kitaplardan hiçbiri ilginç değil.

その本のうちどちらもおもしろいわけではない。

Bu yumurtalardan hiçbiri taze değil.

この卵はすべて古い。

Söylediklerimin hiçbiri benim fikrim değil.

私がお話していることは 私の意見ではなく

Umarım hiçbiri trafik kazasına karışmamıştır.

彼らのうちのどちらもその交通事故に巻き込まれていないといいんですが。

Onun tavsiyelerinden hiçbiri faydalı değildi.

彼のアドバイスはどれもあまり役に立たなかった。

Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.

ゲームはどれもおもしろくなかった。

Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.

‎群れの中が一番安全だからだ

Etin hiçbiri yemek için uygun değildi.

その肉は全く食用に適さなかった。

O, arkadaşlarını aradı, ancak hiçbiri bulmadı.

彼女は友達を探したが誰一人見つからなかった。

Onlardan hiçbiri onun ne kastettiğini anlayamadı.

彼らのうち誰一人、彼女がほのめかしたことを理解できなかった。

- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.

私は彼らの誰も知らない。

Umarım o trafik kazasından hiçbiri etkilenmemiştir.

彼らのうちのどちらもその交通事故に巻き込まれていないといいんですが。

Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.

私の級友は誰もこの近くに住んでいない。

Geçmiş ya da gelecekteki tanınmış isimlerden hiçbiri

今も昔も 著名人の中に

Tahmin edebileceğiniz gibi bunların hiçbiri kolay değil.

ご想像のとおり これは簡単なことではありません

Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.

「そのうちに」はいつになっても来ない。

Sınıfımdaki kızlardan hiçbiri Linda'dan daha güzel değil.

僕のクラスでリンダよりかわいい女の子はいない。

O bir dilim pasta istedi, ama hiçbiri kalmamıştı.

彼女はケーキを1切れ欲しかったが、全然残っていなかった。

Altı kişi işe başvurdu ama onlardan hiçbiri işe alınmadı.

その職には6人の応募者があったが、誰も採用されなかった。

Bütün kitaplar iyidir ama hiçbiri bunun kadar iyi değildir.

どれも良いけれど、この本ほどではないね。

İki erkek çocuğu her yerde aradık ama hiçbiri bulunamadı.

私たちはその2人の少年をくまなく捜したが、2人とも見つからなかった。

Yaşamın büyük hikâyesi içinde, aramızdan hiçbiri ahlaki açıdan lekesiz değil.

人生を通して道徳的に汚れのない人なんて この場に誰一人いないんです

Üst katta iki yedek odamız var, bunlardan hiçbiri yıllardır kullanılmıyor.

2階に予備の部屋が二部屋ありますが、そのどちらもここ数年使用されていません。

Birkaç rehber kitap satın aldım, onların hiçbiri bana yardım etmedi.

数冊の案内書を買ったが、どれも私の助けにはならなかった。

Ben bu kitapların ikisini de okudum fakat onlardan hiçbiri ilginç değil.

私はこの本の両方とも読んだが、どちらも面白くない。

- Şu iki öğrenci de testi geçmedi.
- Şu iki öğrenciden hiçbiri testi geçmedi.

その二人の学生は両方とも試験に合格しませんでした。

Daha önce birkaç evlilik yaptım ama hiçbiri bana hak ettiğim mutluluğu vermedi.

私は既に何度も結婚生活というものを経験したが、その中のどれ一つとして私が享受すべき幸福を与えてくれるものではなかった。