Translation of "Sırasında" in Japanese

0.019 sec.

Examples of using "Sırasında" in a sentence and their japanese translations:

Kemoterapi sırasında,

化学療法を受けていた頃

Ancak 'Terör' sırasında,

しかし、「恐怖 政治

- Savaş sırasında köyde yaşadılar.
- Savaş sırasında kırsalda yaşadılar.

彼らは戦争中田舎に住んでいた。

- Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Konser sırasında konuşmak kabalıktır.
- Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.

コンサートの最中に喋るのは無作法である。

Nefes verme sırasında büzülen;

息を吸うと 袋のすべての部分が膨らみ

Unvan, Fransız Devrimi sırasında

、当時の平等主義の精神と相容れないものとして

O, tatil sırasında canlı.

休み時間になると彼は生き生きとしている。

Tekne fırtına sırasında battı.

- そのボードは嵐の間に沈んだ。
- そのボートは嵐の間に沈んだ。

Oyun sırasında kolunu kırdı.

彼は試合中に腕を折ってしまった。

Taksiler sağanak sırasında seyrekti.

大雨の時にタクシーをつかまえるのは大変だ。

O, yolculuk sırasında hastalandı.

彼は旅行中に病気になった。

Yaz sırasında Miami'ye giderdim.

夏はいつもマイアミに行ったものだ。

Dedem savaş sırasında askerdi.

私の祖父は戦争中兵士だった。

Nakliye sırasında kırılmış olmalı.

船積みの時壊れたに違いない。

Ben fırtına sırasında uyudum.

嵐の間ずっと寝ていた。

Ders sırasında çok sıkıldı.

講義の間、彼女はとても退屈だった。

O, ders sırasında uyuyordu.

彼は授業中眠っていた。

Annem yokluğum sırasında öldü.

私の留守の間に、母が死んだ。

Ders sırasında diğerleriyle konuşma.

事業中はほかの人に話し掛けてはいけません。

Konuşmamız sırasında gençliğinden bahsetti.

私達の会議中に彼は自分の青春について言及した。

Konser sırasında konuşmak kabalıktır.

コンサートの最中に喋るのは無作法である。

Yemek sırasında sessiz kaldı.

食事の間中彼は一言も言わなかった。

Ders sırasında uykuya daldım.

私は授業中に寝てしまった。

Tanıtım sırasında bir sonraki kişisin.

君は次の昇任予定者です。

Mola sırasında biraz kahve içelim.

休憩の間にコーヒーを飲みましょう。

Tatil sırasında hiçbir şey yapmadım.

- 休みはただ怠けていました。
- 休みの間は何もしなかったよ。

Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.

夏休みにはゆっくり休むつもりです。

İngilizce dersi sırasında öğretmeni dinledik.

英語の授業の間、私たちは先生の話を聞いた。

Londra'daki kalışı sırasında İngilizcesini tazeledi.

ロンドン滞在中に彼は英語の腕を磨いた。

Kasaba savaş sırasında tahrip edildi.

その町は戦争中に破壊された。

Hastalığı sırasında büyük cesaret gösterdi.

彼は病気の間すごい勇気を示した。

Konferans sırasında şirketimizi temsil etti.

- 彼は我が社を代表してその会議に出席した。
- 彼はわが社の代表として会議に参加しました。

Yemek sırasında, ağzın dolu konuşma.

食事中には口にいっぱい食べ物を入れたままでしゃべってはいけない。

Yemek sırasında kapı zili çaldı.

食事の最中に呼び鈴が鳴った。

Yaz tatilin sırasında ne yapacaksın?

- あなたは夏休みの間に何をするつもりですか。
- 夏休みの期間は何をするつもりなの?

Savaş sırasında, orduda görev yaptı.

戦時中、彼は陸軍に所属していた。

Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.

コンサートの最中に喋るのは無作法である。

Fiyatlar kesinlikle savaş sırasında düzenlendi.

戦争中には物価は激しく統制されていた。

Bir konser sırasında konuşmak terbiyesizliktir.

コンサートの最中に喋るのは無作法である。

Tatil sırasında teyzemin evinde kaldık.

私達は休暇中ずっと叔母の家に滞在した。

Yaz tatili sırasında sabahleyin okudum.

私は夏休みには午前中に勉強した。

Konuşmacı konuşma sırasında notlarına bakmadı.

講演者は話の間中メモを参照しなかった。

Gezimiz sırasında beklenmedik olaylarımız olmadı.

我々の旅には異常な出来事はなかった。

İş görüşmesi sırasında sinirli miydin?

就職面接のとき、緊張した?

Ders sırasında elinde olmadan uyuyakaldı.

授業中に彼女は迷わず居眠りをしてしまった。

Bunu yaz tatili sırasında yaptım.

- 夏休みの間にそれをした。
- 夏休みにそれをやった。

- Bana yolculuğu sırasında çektiği fotoğrafları gösterdi.
- O bana yolculuğu sırasında çektiği şipşakları gösterdi.

彼女は旅行中に撮ったスナップを見せてくれた。

Dışarıdan bakınca nefes alma sırasında şişen,

肺の外側は 空気で膨らむ大きな袋のようです

Travma sırasında hissedilen aşırı stres seviyelerinin

トラウマ的体験をしている時の 極度のストレスは

Prosedür ya da test sırasında, öncesinde

処置や検査の前後 その最中に

Vietnam Savaşı sırasında savaş esiri olmuş

ベトナム戦争で捕虜となった

Roket fırlatma sırasında veya yörüngede ölmedi.

ロケットの打ち上げ中や軌道上で死亡 し ませんでした。

Savaş sırasında benzinsiz yapmak zorunda kaldık.

我々は戦時中は石油なしで済まさなければならなかった。

Yaz tatili sırasında Hokkaido'yu ziyaret ettim.

夏休み中に北海道を訪れました。

Yaz tatili sırasında ziyaretini sabırsızlıkla bekliyorum.

夏休みにあなたがおいでになるのを楽しみにしています。

Betty tatil sırasında dört hikaye okudu.

ベティは休みの間に4つの物語を読んだ。

Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.

その疫病が流行して何千人もの人々が死んだ。

Babam bana savaş sırasında yaşadıklarını anlattı.

父が戦争の体験談を語ってくれた。

Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.

彼らは戦争中田舎に住んでいた。

Tatilleri sırasında çalışmaları onlar için iyidir.

彼らが休暇中に働くのはよいことだ。

Bu tartışma sırasında o sessiz kaldı.

この討論中彼は何も言わずに黙っていた。

Tüm yolcuları fırtına sırasında deniz tuttu.

- 嵐の間は船客はみな船酔いした。
- 嵐の間、乗客はみんな船酔いした。

Lütfen yaz mevsimi sırasında suyu koruyun.

- 夏には節水して下さい。
- 夏の間は節水をお願いします。

O, yemekler sırasında gazete okumaya alışmış.

- 彼は食事中に新聞を読む癖がある。
- 彼は食事をしながら新聞を読む習慣がある。

Benim yokluğum sırasında köpeğime bakmanı istiyorum.

留守の間、私の犬の世話をお願いしたいんですけど。

Bahar tatili sırasında tuhaf işler yapacağım.

私は春休みの間アルバイトをするつもりです。

Yaz tatili sırasında köyüme geri döndüm.

私は夏休み中に、私の生まれた村へ帰った。

Londra'da kalışım sırasında onunla arkadaş oldum.

- 私はロンドンに滞在中彼女と友達になった。
- ロンドンにいた時に彼女と友達になったんだ。

Yolculuk sırasında üç kez yağmur yağdı.

旅行中に雨が三回降った。

Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü.

私の祖父は第二次世界対戦で戦死しました。

Çalışmalarımda bir mola sırasında televizyon izledim.

勉強の合間に私はテレビをみた。

Ancak daha sonra gece derin uyku sırasında,

でも メモリ容量が限られているので

Bu kolyeyi doğum sırasında da taksın diye.

分娩室でも身に着けていられるように

, Saksonya'da kasıp kavuran kararlı bir kampanya sırasında

ザクセンで激怒した決定的なキャンペーンが歴史家を困惑させ続けている間、

Unvan, Fransız Devrimi sırasında çağın eşitlikçi ruhuyla

精神と 相容れないものとして、フランス革命の間に廃止されました

Yer testleri sırasında astronotlar, soğutma sıvısı sızıntıları,

地上試験中、宇宙飛行士は冷却材の漏れ、 環境システムの 配管の問題

Savaş sırasında hükümet eti karne ile verdi.

戦時中政府は肉を配給にした。

Sıcak mevsim sırasında oğlumun cildi kolayca çıtlar.

暑い季節には息子の皮膚に吹き出物がでやすい。

Lütfen tatil sırasında bazen bizi görmeye gel.

休みになったらいつか御出かけになって下さい。

Ben yaz tatili sırasında Amerika'ya gitmeyi düşünüyorum.

夏休み中にアメリカへ行こうと思っています。

Yaz tatili sırasında bir yere gittin mi?

- 夏休みはどこかへ行きましたか。
- 夏休みにどこかへ行きましたか。
- 夏休みどこかへ行きましたか。
- 夏休みどっか行ったりした?

Bob savaş sırasında pek çok tehlike geçirdi.

ボブは戦争中多くの危険を体験した。

1912'de Titanik ilk yolculuğu sırasında battı.

- タイタニック号が最初の航海中に沈没したのは1912年のことだ。
- 1912年、タイタニック号は処女航海中に沈没した。

- Asker eylemde öldürüldü.
- Asker, operasyon sırasında öldürüldü.

その兵士は戦死した。

Elektrikli cihaz, taşınma sırasında hasar görmüş olmalıdır.

その電気器具は輸送中にこわれたのにちがいない。

Birçok insan o savaş sırasında açlıktan öldü.

その戦争中に多くの人が餓死した。

Yolculuk sırasında kötü bir soğuk algınlığına yakalandım.

旅行中に私はひどい風邪にかかった。

Babam akşam yemeği sırasında tek kelime söylemedi.

父は夕食の間中、一言もしゃべらなかった。

Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.

彼の演説中に不思議なできごとが起こった。

Savaş sırasında, biz şekersiz yapmak zorunda kaldık.

戦争中は我々は砂糖無しですまさなければならなかった。

Yaz tatili sırasında dört gözle ziyaretini bekliyorum.

夏休みにあなたがおいでになるのを楽しみにしています。

Binlerce küçük işletme durgunluk sırasında iflas etti.

無数の小企業が不景気のときに倒産した。

Tatil sırasında ben Milton'ın tüm eserlerini okudum.

休暇中にミルトンの全作品を読んだ。

Gözükara insanlar Antartika seferleri sırasında donarak öldü.

無謀な男達が南極探検中に凍死した。

O, tatili sırasında günden güne golf oynadı.

彼は休暇中毎日ゴルフをした。

Savaş sırasında pek çok acı deneyimlerimiz oldu.

戦争中は私たちは多くの辛い思いをした。

Yemek sırasında konuşmak iyi bir davranış değildir.

食事中にもにゃもにゃしゃべるのはお行儀悪い。

Ders sırasında Tanrı aşkına lütfen sessiz olun.

お願いだから授業中は静かにして下さい。

Deney sırasında yaralandım ve yara oldukça ciddiydi.

ある実験で怪我をして、かなりの重傷だった。

Babam yemekler sırasında sık sık gazete okuyacaktır.

父は食事中によく新聞を読みます。