Translation of "Oldukça" in Korean

0.078 sec.

Examples of using "Oldukça" in a sentence and their korean translations:

Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.

매우 놀라워요. 놀랍죠.

Oldukça basit.

꽤 간단하죠.

Oldukça hırpalanıyorum.

많이 베이네요

Oldukça iyi.

아주 좋아요

Oldukça şaşırtıcı.

상당히 놀랍죠.

Oldukça benzerler.

모두 굉장히 비슷하죠?

Oldukça kompakt,

부피를 적게 차지하고,

Oldukça farklı

너무나 다릅니다.

Oldukça kötü kokuyor!

악취가 심하네요!

Bu oldukça sığ.

물이 꽤 얕네요

Bu oldukça... Kıllıydı!

정말... 아슬아슬했네요!

Burası oldukça tehlikeli.

갈수록 너무 위험해집니다

Buna oldukça bağlı.

그 일에 굉장히 열정적이고요.

Ama oldukça zor.

그러나 어렵습니다.

Oldukça doğal gözüküyor.

아주 자연스러워 보이죠.

Su oldukça sığdı.

‎아주 얕은 물에요

Kar harika bir yalıtkandır. Oldukça dar, oldukça rahat.

눈은 훌륭한 단열재죠 아주 딱 맞고 편안하네요

Hastalık oldukça ilerlemesine rağmen

병이 심각하게 진행되고

Ancak daha refah oldukça

하지만 우리가 더 번영할 수록

Oldukça üzgün ve memnuniyetsizdim.

매우 우려스럽고 못마땅했습니다.

Oldukça büyük bir şeydi.

하지만, 그 점이 중요했습니다.

Oldukça korkutucu bir uçurum!

내려가기 겁날 정도예요!

Ve ben oldukça üşüyorum.

저는 몹시 춥고요

Kulağa oldukça kaba gelebilir

자, 그렇게 말하면 매우 예의에 어긋나게 들리겠지만

Bu da oldukça zor.

이것도 어렵긴 마찬가지입니다.

Bazen oldukça yanlış gidiyor.

때때로 매우 잘못되기도 합니다.

Ve bastonuyla oldukça yavaştı.

매번 우아한 사리를 입고 계셨습니다.

Aslında oldukça kârlı bir iş.

직접 해 보면 꽤 뿌듯한 경험입니다.

Bunlar hakkında konuşmak oldukça güç,

이런 이야기는 말하기도,

Bunun oldukça umut vadedici olduğunu,

이쯤에서 제가 희망적인 이야기를 해야겠죠.

Bu ağaç oldukça iyi olabilir.

이 나무가 좋겠어요

Oldukça kötü kokuyor! Evet, bakın!

악취가 심하네요! 자, 보세요!

Bugün, oldukça iyi bir durumdayım.

요즘 저는 꽤 잘 지내고 있습니다.

Rıza düşüncesi seksle oldukça bağlantılı

동의라는 개념은 매우 강하게 성과 연관이 되어있었고,

Oldukça garip görünümlü bir hayvandır.

놀랄 만큼 복잡한 행동을 보여 줍니다.

Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.

알고리즘은 분명히 아주 전문화된 도구에요.

Annem okulu oldukça erken bıraktı.

어머니는 어린 시절 학업을 포기했습니다.

Vicky oldukça sorunlu bir çocuktu.

비키는 분명히 문제아였습니다.

Beni enkazdan oldukça uzağa sürüklüyor.

잔해에서 꽤 먼 곳으로 날아가고 있습니다

Baktığımız zaman oldukça makul görünüyor

제가 하고 싶은 말은, 해수 산성화를 막는 일은

Oldukça büyüleyici bir keşif yaptı.

매우 흥미로운 것을 발견했습니다.

Diğer kumaşlarla karşılaştırıldığında oldukça ucuz.

다른 섬유로 의류를 만드는 것보다 훨씬 더 저렴합니다

Bu gerçekten hala oldukça kötü sonuçlar.

이것들은 정말 안좋은 현상이죠.

Ve toplam maliyet hâlâ oldukça yüksek.

여전히 생산 비용은 꽤 높습니다.

Kişisel ve kamusal gizlilik oldukça önemli.

정보 보안과 사생활은 매우 중요합니다.

Yapmamız gereken benim için oldukça açık.

제가 확실히 말씀드리자면 우리가 필요한 것은

Oldukça kötü bir halde olduğumuz görülüyor.

아무래도 점점 나빠지고 있는 것 같네요.

Bu halat tırmanmak için oldukça uzun.

한참을 올라가야겠네요

Ama oldukça güçlü bir kokusu var.

냄새가 정말 심하네요

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

여긴 아주 실용적인 자연 피난처입니다

Ağaç kabuğu hemen yandı, oldukça yanıcı.

자작나무 껍질은 불에 정말 잘 타죠

Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği oldukça kanıtlanmış

그들의 감정 또한

Mahkemeye katılanların süreci anlamaları oldukça önemlidir,

법정 당사자들이 과정과 과정에 따른 결과 그리고

Bu oldukça tartışmasız bir açıklama olmalı,

그것은 분명히 여기계신 청중분들도

Kadın ve erkeklerde oldukça benzediğini söyleyebilirim.

이의 분포는 남자와 여자 사이에서 꽤나 비슷한 것이라는 겁니다.

Gördüğünüz üzere, başlangıçta evren oldukça düzgündü

여러분이 보시다시피 우주는 상당히 순조롭게 시작되지만

Oldukça sıra dışı şeyler görmeye başladım.

‎그때부터 놀라운 광경이 ‎펼쳐지기 시작했어요

şu anda oldukça nadir bir şeye bakıyorsunuz.

지금 여러분앞에 서있는 저는 꽤 보기 드문 사람입니다.

Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.

하지만 이것 역시 더 놀라운 궤적을 갖고 있습니다.

Babam artık yaşlanıyor ama hala oldukça zeki

저의 아버지는 나이가 드셨지만

Bilemiyorum, bence oldukça rahatsız edici bir durum.

저는 꽤 심각한 상황이라고 생각합니다.

Ve soldaki normal kalpten oldukça farklı görünüyor.

좌측의 정상적인 심장과 매우 다르게 보입니다.

Otizme sahipseniz bazen biraz, bazen ise oldukça

자폐증을 앓는 사람은 가끔씩 약간 다른 행동을 보입니다.

Ama oldukça çılgın bir yer, değil mi?

정말 기가 막히죠?

Bilim sayesinde evreni oldukça iyi biçimde kavrayabiliyoruz.

과학 덕분에 우주에 관해 어느 정도 알 수 있게 되었습니다.

Fakat sessizlik, bugünlerde oldukça nadir bir şey

하지만 요즘은 침묵을 찾기가 쉽지 않습니다.

Yaptığımız şey algoritmaya oldukça fazla yatırım yapmak,

우리는 알고리즘에 많은 투자를 했습니다.

RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz,

RH: 우린 사람들이 즐거워할 때 많은 희열을 느낍니다.

Bunun oldukça iyi, makul bir açıklaması var:

여기엔 탄탄한 물리학적 이론이 있죠

Berbat servisi olan, oldukça pis bir restoran

혹은 정말 더럽고 끔찍한 서비스를 제공하는 식당

Problem şu ki, bu filtreler oldukça pahalı.

문제는 필터가 꽤 비싸다는 것입니다

Bunu tekrar edeceğim çünkü bence gerçekten oldukça önemli.

정말 중요하다 생각해서 다시 한 번 말씀 드립니다.

Kalp ve duygular arasındaki bu bağlantı oldukça derin.

심장과 감정은 아주 밀접한 관련이 있다는 것을 말이죠.

Bunları akılcı kararlarımızın bir parçası yapmak oldukça zor.

이성적인 의사결정의 부분으로 다루기가 매우 어렵습니다.

Oldukça muhteşem ama burada önemli bir görevimiz var.

장엄한 광경이지만 우리에겐 중요한 임무가 있습니다

Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.

맛은 아주 형편없지만... 좋은 단백질이자 에너지입니다

Tadı oldukça kötü ama... ...İyi protein, iyi enerji.

맛은 아주 형편없지만... 좋은 단백질이자 에너지입니다

Tadı oldukça kötü, ama... ...İyi protein, iyi enerji.

맛은 아주 형편없지만... 좋은 단백질이자 에너지입니다

Oldukça zorlu görünüyor. En iyi seçim bu olmayabilir.

아주 음산하네요 잘 선택한 건지 모르겠어요

Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.

자외선 전등으로 전갈을 찾는 건 사실 아주 현명한 방법입니다

Okyanuslarımız oldukça keşfedilmemiş ve az örneklem alınmış durumda,

바다는 아직 탐험 되지 않거나 알 수 없는 부분이 많습니다.

Video oyunları ve toplumlar gerçekten de oldukça bağlantılı.

비디오 게임은 커뮤니티와 정말 연관이 깊습니다.

Oldukça önemli bir görevimiz var ve yardımınız gerekiyor.

정말 중요한 임무인데 당신이 도와주셔야겠습니다

çocuklara her gün okuma yapmak oldukça önemli görünüyor.

매일 아이에게 책을 읽어주는 것도 매우 중요합니다.

Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.

‎지극히 반사회적 동물인 문어가 ‎물고기와 장난을 치다니

Tamamı plastikten oluşan kumaşlar oldukça popüler hale geldi.

모두 플라스틱으로 만들어졌으며 엄청난 인기를 끌었죠

Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.

사실 몸에 꼭 맞고 비좁은 건 좋은 겁니다

Oldukça esnek bir çıtanın üstüne. Ve bu şekilde çekebiliyorum.

잘 휘어지는 버드나무는 이렇게 뒤로 당겨집니다

RH: Evet o zaman oldukça heyecan vericiydi 2007 falandı.

RH: 그 당시에 2007년이었는데 그 때 굉장히 흥미진진했어요.

Bence bu durum, o devasa zekâ için oldukça uyarıcı.

‎문어는 지능이 높은 동물이라 ‎관심을 보이는 것 같았어요

Şimdi, sizi tarımın oldukça ilgi çekici olduğuna ikna ettiğime göre

그리고 이제 제가 농업이 상당히 매력적일 수 있다는 것을 확신시켰으니,

Sahiden dil bir araç olsaydı oldukça zayıf bir araç olurdu.

만약 언어가 도구라면, 솔직히 말해 정말 형편없는 도구죠.