Translation of "Oldukça" in Arabic

0.013 sec.

Examples of using "Oldukça" in a sentence and their arabic translations:

Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.

إنها مذهلة للغاية، ومدهشة جدًا!

Oldukça basit.

بسيطة للغاية.

Oldukça hırpalanıyorum.

‫أُصبت بخدوش كثيرة.‬

Oldukça iyi.

‫هذه سمكة جيدة.‬

Oldukça şaşırtıcı.

هذا رائع.

Oldukça benzerler.

وهي كذلك تبدو متشابهة، أليس كذلك؟

Oldukça kompakt,

إنه مضغوط جدًا

Oldukça farklı

مختلفا تماما

Oldukça garip.

الأمر غريب.

Oldukça uzunum.

- أنا طويل جدا.
- أنا طويلة جدا.

Ve oldukça yalnızlaştım.

وأصبحت وحيدًا جدًا.

Anlayacağınız, oldukça etkili.

لذلك أجدها فعّالة جداً.

Oldukça kötü kokuyor!

‫إنها متعفنة!‬

Bu oldukça sığ.

‫إنها ضحلة.‬

Bu oldukça... Kıllıydı!

‫لقد كان هذا... بشعاً!‬

Burası oldukça tehlikeli.

‫الأمر أصبح شديد الخطورة الآن.‬

Buna oldukça bağlı.

وهو صبور جدًا.

Ama oldukça zor.

لكنه صعب.

Oldukça doğal gözüküyor.

تبدو طبيعية تمامًا.

Su oldukça sığdı.

‫وأسبح في مياه ضحلة تمامًا.‬

Bu oldukça iyi.

هذا رائع.

O oldukça uzun

هو طويل جدّا.

Bu oldukça normal.

هذا طبيعي نوعا ما.

Kar harika bir yalıtkandır. Oldukça dar, oldukça rahat.

‫الثلج عازل رائع.‬ ‫ضيق للغاية ومريح.‬

Şehir hastanesinden oldukça uzakta

وبعيداً عن أجواء المستشفيات،

Cevap oldukça basit aslında.

الموضوع بسيط في الحقيقة.

Benim görevim oldukça basitti:

أما مهمتي الجزئية فكانت ببساطة،

Bunlar oldukça derin şeyler,

هذا أمر عميق عن جد

Hastalık oldukça ilerlemesine rağmen

وحتى بعد تطور المرض بشكل ملحوظ

Ancak daha refah oldukça

ولكن كُلّما أصبحنا أكثر ثراءًا،

Oldukça üzgün ve memnuniyetsizdim.

كنت منزعجة للغاية ومستاءة.

Oldukça büyük bir şeydi.

وكانت شيئا كبيرًا.

Oldukça korkutucu bir uçurum!

‫هنا المنحدر مخيف.‬

Ve ben oldukça üşüyorum.

‫ولكنني أشعر بالبرد.‬

Kulağa oldukça kaba gelebilir

الآن، قد يبدو أنه لا يليق التحدث هكذا في هذا المقام،

Bu da oldukça zor.

وهذا أيضًا يُشكَّل تحدّيًا.

Yürüyüş oldukça zorluklarla dolu.

المسيرة صعبة للغاية

Bazen oldukça yanlış gidiyor.

وأحيانا تكون خاطئة جدًا.

Yani kısacası oldukça fazla

باختصار ، الكثير

Ve oldukça çoğunu görüyoruz.

ونرى الكثير منه.

Kızamık oldukça tehlikeli olabilir.

يمكن للحصبة أن تكون خطيرةً.

O araba oldukça yeni.

هذه السيارة جديدة تماما.

O oldukça çok okur.

هو قارئ نهم.

Oldukça paranoyak bir haldeydim.

كنت مذعورة حقًا!

Cevap aslında oldukça basit.

بالواقع إن الإجابة بسيطة.

Hava bugün oldukça sıcak.

الجو دافئ بعض الشيء اليوم.

O gerçekten oldukça hızlıydı.

لقد كان حقاً سريعاً جداً.

Ve bastonuyla oldukça yavaştı.

تمشي ببطء وهي مستندة على العصا الخاصة بها،

O, oldukça iyi okuyabilir.

يمكنه القراءة بشكل جيد.

Oldukça iyi yaptığımı sanıyordum.

ظننتني أبليت حسنا.

Hayatım oldukça çok değişti.

تغيّرت حياتي بشكل هام.

Oldukça unutkansın, değil mi?

أنت كثير النّسيان، أليس كذلك؟

Tom’un kaşları oldukça gür.

حواجب توم كثيفه

Bu, oldukça görünür bir şey.

هذا شيء واضح جدا

Oldukça başarılı bir holding tarafından

أحد كبار التنفيذيين الذي عُيّن للتو

Aslında oldukça kârlı bir iş.

إنها حقيقة تبدو وكأنها تجربة مجزية للغاية.

Bunlar hakkında konuşmak oldukça güç,

ويبدو الكثير من هذا صعبًا لقوله...

Bunun oldukça umut vadedici olduğunu,

أستطيع القول الآن كم يحدونا الأمل للغاية،

Bu sebeple seçeneğim oldukça netti.

لذا كان خياري واضحاً للغاية.

Bu ağaç oldukça iyi olabilir.

‫يمكن لهذه الشجرة أن تكون صالحة.‬

Oldukça kötü kokuyor! Evet, bakın!

‫إنها متعفنة!‬ ‫نعم، انظر!‬

Bugün, oldukça iyi bir durumdayım.

اليوم، أنا أشعر أني بخير.

Rıza düşüncesi seksle oldukça bağlantılı

تعتبر فكرة الموافقة مرتبطة بشكل قوي بالجنس،

Oldukça garip görünümlü bir hayvandır.

يعرض سلوكيات معقدة بشكل مثير للدهشة.

Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.

بكل وضوح، إنها وسيلة مميزة جدًا.

Annem okulu oldukça erken bıraktı.

تركت والدتي المدرسة في مرحلة مبكرة جدًا

Vicky oldukça sorunlu bir çocuktu.

كانت فيكي فتاة مضطربة بشكل واضح.

Kartacalıların kayıpları ise oldukça küçük.

خسائر القرطاجيين كانت طفيفة

Beni enkazdan oldukça uzağa sürüklüyor.

‫إنها تدفعني بعيداً جداً عن حطام الطائرة.‬

Baktığımız zaman oldukça makul görünüyor

ما أعنيه، ظاهريًا، هي مقنعة جدًا...

Oldukça büyüleyici bir keşif yaptı.

باكتشاف مبهر للغاية،

Bu filmde oldukça izlendi aslında

شاهدته بالفعل في هذا الفيلم

Ve bu gerçekten oldukça farklı.

وهذا أمر مميز حقًا.

Aslında şiir oldukça iyi bence.

أعتقد أنها جيدة جدًا في الواقع ، القصيدة.

Oldukça genç yaşta kelleşmeye başladı.

أصابه الصلع في شبابه.

O otel, göle oldukça yakındı.

ذاك الفندق قريب جداً من البحيرة.

Tom oldukça iyi bir kayakçı.

توم متزلج جيد.

Aslında bu oldukça doğru değil.

للصراحة هذه ليست بالادق صحيحة

Oldukça utangaç ve bilime ilgiliydim

كنت خجولاً قليلاً ومهتماً بالعلوم،

Bu manga Çin'de oldukça popüler.

هذه القصة المصورة شهيرة جدا في الصين.

Sami'nin Arapça konuşamayacağına oldukça eminim.

أنا متأكّد أنّ سامي لا يستطيع تكلّم العربيّة.

çok dindar değil, rahat, oldukça özgürlükçü.

لست متدينةً كثيراً لكنني هادئة، متحررة قليلاً.

Bu gerçekten hala oldukça kötü sonuçlar.

لذا هذه ما زالت بعض النتائج السيئةً جدًا.

Ve toplam maliyet hâlâ oldukça yüksek.

وتظل التكلفة الإجمالية للإنتاج مرتفعة جدا.

Kişisel ve kamusal gizlilik oldukça önemli.

السرية والخصوصية بالتأكيد مهمين للغاية.

Yapmamız gereken benim için oldukça açık.

حسنًا، فما نحتاج إليه واضح جدًا بالنسبة لي.

Oldukça kötü bir halde olduğumuz görülüyor.

يبدو أننا في المسار السيء للغاية.

İkinci kelime, oldukça farklı şekilde öğreniyoruz.

أما الكلمة الثانية فنتعلمها بطريقة مخلتفة.

Bu halat tırmanmak için oldukça uzun.

‫هذا تسلّق طويل بالحبل.‬

Ama oldukça güçlü bir kokusu var.

‫ولكن رائحته نفاذة.‬

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

‫هذا في الواقع‬ ‫هو مأوى طبيعي جيد.‬

Ağaç kabuğu hemen yandı, oldukça yanıcı.

‫لحاء البتولا ينتج لهباً كبيراً‬ ‫إنه شديد الاشتعال.‬

Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği oldukça kanıtlanmış

كما أنهم قيّموا مشاعرهم

O sırada... Oldukça zor bir dönemdi.

حدث كلّ ذلك في فترة عصيبة أيضاً.

Mahkemeye katılanların süreci anlamaları oldukça önemlidir,

من المهم أن يتفهم المعنيين بالمحكمة النهج،