Translation of "ölen" in Japanese

0.110 sec.

Examples of using "ölen" in a sentence and their japanese translations:

Aniden ölen annemi hatırladım.

私は突然死んだ母を思い出した。

Aniden, ölen annemi düşündüm.

私は突然死んだ母を思い出した。

O ölen babasının intikamını aldı.

彼は死んだ父のかたきを討った。

Daha sonra öğrendik ki ölen babamdı.

亡くなったのは父と分かりました

Savaşlarda ölen tüm insanları düşündüğümde üzülüyorum.

戦争で死んでいった人のことを思うと胸が痛む。

Kız hemen hemen ölen anneme benziyor.

- その少女は私の亡き母にそっくりだ。
- その女の子は亡くなった母に良く似ている。

TV'de açlıktan ölen birçok insan gördüm.

私は大勢の人が餓死して行くのをテレビで見た。

Ölen için bir şey yapmak zorundayız.

私たちは死んだ人々のために何かしなければならない。

Ölen annemi düşünmeden bu resme bakamam.

この絵を見ると必ず亡き母を思い出す。

Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.

交通事故で死ぬ人の数は驚くほどである。

Ölen kişinin anısına bir anıt dikildi.

故人をしのんで、記念碑が建てられた。

O, eşi trafik kazasında ölen adam mı?

- あれは奥さんがあの自動車事故で亡くなった人ですか。
- あの人って奥さんを例の自動車事故でなくした人ですか?

Kalbim açlıktan ölen o çocuklar için sızlıyor.

あの飢えた子供たちを思う心が痛む。

Anne ve babası ölen çocuklar "yetim" olarak adlandırılırlar.

親の亡くなった子供は「孤児」と呼ばれる。

Birçok eski filmlerde kahraman her zaman ölen biridir.

古い映画では、ヒロインは大抵死ぬ。

; ve İtalya'da Novi Savaşı'nda kollarında ölen Joubert ile birlikteydi.

。そして、ノヴィの戦いで腕を組んで亡くなったイタリアのジュベールと一緒にいました。

Ölen adam bir şey söylemeye gayret etti ama söyleyemedi.

その瀕死の男は何か言おうと努力したが、言えなかった。

Yani soyları tükenmeye doğru giderken ölen her orangutanın başına gelenler

1頭 殺されるごとに 種の絶滅が近づく

Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.

車が燃え、人も死んでいたけれど、誰も助けることができなかったわ。

- Ölen geri gelmez.
- Giden geri gelmez.
- Olan olmuş.
- İş işten geçmiş.

- 済んだことはしかたがない。
- 後悔先に立たず。
- やってしまったことは取り返しがつかない。
- やってしまったことは元に戻らない。
- なされたことは元通りにはならない。
- なされたことはやり直せない。
- いったんしたことは元どおりにならない。
- 覆水盆に返らず。

Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.

でも かまれて治療を受けず 40日後に死んだ者もいる 失血死だ