Translation of "öğrendik" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "öğrendik" in a sentence and their japanese translations:

İnsülin üretmeyi öğrendik.

インスリンの製造方法が発見され

Biz Fransızca öğrendik.

フランス語を習ったんだ。

Birlikte İngilizce öğrendik.

私たちは英語を学んでいた。

Oynayarak, çok şey öğrendik.

試すことが 大きな学びにつながったのです

Baskı altında çalışmayı öğrendik.

ストレス下で練習をするように なったのです

Çok geçmeden gerçeği öğrendik.

まもなく私たちは真相を知った。

Deneyimden çok şey öğrendik.

我々は経験から多くを学ぶ。

Fransızca yerine Rusça öğrendik.

私たちはフランス語のかわりにロシア語を学んだ。

şehir merkezinde haberleri birlikte öğrendik

広場で一緒に ニュースを話題にしていました

Onun bir kaza geçirdiğini öğrendik.

彼に事故にあったことを我々は知った。

Onun, onun babası olduğunu öğrendik.

彼は彼女の父親であることがわかりました。

Onun söylediğinin doğru olmadığını öğrendik.

彼の話は作りごとだったとわかった。

Ay'ın dünyanın çevresinde döndüğünü öğrendik.

私たちは月が地球のまわりを回っていることを学んだ。

Önce ne yapmamız gerektiğini öğrendik.

私たちは最初に何をすべきかを習った。

Biz okulda çok şey öğrendik.

- 私たちは学校でたくさんのことを学ぶ。
- 学校では多くのことを学びます。

Biz İngilizceyi nasıl okuyacağımızı öğrendik.

私たちは英語の読み方を学びました。

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

私たちは、地球が太陽のまわりを回っていることを学んだ。

Daha sonra öğrendik ki ölen babamdı.

亡くなったのは父と分かりました

Şimdiye kadar kaç tane deyim öğrendik?

今まで私たちは熟語をいくつ勉強しましたか。

İngilizcenin uluslararası bir dil olduğunu öğrendik.

私たちは英語が国際語であることを知った。

Şimdiye kadar kaç tane atasözü öğrendik?

今までに私達は熟語をいくつぐらい習ったかしら。

Dokuzun kare kökünün üç olduğunu okulda öğrendik.

僕らは9の平方根は3だと学校で習った。

Biz Fransız Devriminin neden patlak verdiğini öğrendik.

私達はフランス革命が起きた理由を学んだ。

- Onun nerede oturduğunu öğrendik.
- Onun yaşadığı yeri ortaya çıkardık.

私達は、彼がどこに住んでいるのかが分かった。

- İyi zaman geçirdik, İngilizce öğrendik.
- İngilizce öğrenerek iyi zaman geçirdik.

私たちは英語を学びながら、楽しい時間を過ごした。

- Onun üç yıldır ölü olduğunu öğrendik.
- Üç yıl önce öldüğünü ortaya çıkardık.

彼は3年前に死んでいたことがわかった。

Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.

一方で我々は大損害を被ったが、他方その経験から学んだものも大きかった。

- Sonunda gerçek bizim tarafımızdan öğrenildi.
- Sonunda gerçeği öğrendik.
- Sonunda gerçek bizim tarafımızdan bilinir hale geldi.

やっと真相がわかった。