Translation of "Ülkeyi" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Ülkeyi" in a sentence and their japanese translations:

Arabayla ülkeyi gezdik.

- 我々は国中を車で旅行した。
- 私たちは車で国のあちこちを旅した。

Kral ülkeyi yönetti.

その王がその国を治めていた。

O, ülkeyi dolaştı.

彼は国中を旅した。

Kral ülkeyi yönetir.

王が国を統治している。

Kral ülkeyi yıllarca yönetti.

その王様は何年もその国を支配した。

Bu ülkeyi kim yönetti.

誰がこの国を治めていたんですか?

Bu ülkeyi kim yönetti?

- 誰がこの国を支配していたか。
- 誰がこの国を治めていたんですか?

Adam elli yıl ülkeyi yönetti.

その男は50年にわたってその国を支配した。

Ülkeyi tankla tüfekle işgal ettiler.

彼らは戦車と銃器でその国を侵略した。

Ülkeyi terk etmiş gibi görünüyor.

彼はその国を去ったらしい。

Astro çocuk ülkeyi tehlikeden korudu.

鉄腕アトムが国を危険から守った。

Uzay çocuğu ülkeyi tehlikeden korudu.

鉄腕アトムが国を危険から守った。

Bu ülkeyi ziyaret amacınız nedir?

この国に来た目的は?

O, Asya'da birçok ülkeyi ziyaret etti.

彼はアジアの多くの国を訪れた。

Çocuklarıyla birlikte o, ülkeyi terk etti.

子供たちと一緒に彼はその国から逃げ出した。

Bu ülkeyi sık sık ziyaret eder.

彼女はよくこの国を訪れます。

Yabancı bir ülkeyi ziyaret etmek pahalı olmalı.

外国へ行くのは高くつくにちがいない。

Hiç yabancı bir ülkeyi ziyaret ettin mi?

- あなたは今までに外国へ行ったことがありますか。
- 海外に行ったことある?

O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.

彼は永久に国を離れるそうだ。

O, ülkeyi terk ettiğinden beri ondan haber alınmadı.

彼が国を離れていらい、彼からの便りはない。

Yabancı bir ülkeyi tanımak için iyi yol oraya gitmektir.

外国を知るよい方法はそこへ行くことだ。

Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.

彼は「飛び石」連休を利用して郷里を訪れた。

Yabancı bir ülkeyi tanımanın en iyi yolu oraya bizzat gitmektir.

外国を知る一番良い方法は実際に行ってみることです。

Bir pasaport olmadan, bir ülkeyi terk etmek söz konusu değildir.

パスポートがなければ、出国など論外だ。