Translation of "Çoktan" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Çoktan" in a sentence and their japanese translations:

Evren çoktan yazdı.

宇宙が既に書いている

...erzaklarımız çoktan azalmıştı.

既に物資が不足していました

Otobüs çoktan gitti.

バスはもう行ってしまった。

Söylenti çoktan yayıldı.

その噂はすでに広まっていた。

İşini çoktan bitirdi.

彼はすでに仕事を終えてしまいました。

Tom çoktan başladı.

トムはもう始めている。

Tren çoktan geldi.

- 列車は、すでに到着しています。
- 列車は、もう来てるよ。
- 列車は、とっくに着いてるよ。

Onu çoktan okudum.

私はすでにそれを読みました。

O çoktan geldi mi?

- 彼はもう来たかい。
- 彼はもう来たか。
- 彼はもう来ましたか。

Çocuklar çoktan okula gittiler.

子供たちはもう学校へ行ったよ。

Son tren çoktan gitti.

最終列車はすでに出発してしまった。

Uyandığımda, güneş çoktan doğmuştu.

私が目覚めたときは、すでに太陽が昇っていた。

Mary çoktan yola çıktı.

メアリーはすでに出発していた。

Tom çoktan döndü mü?

トムはもう戻ってる?

Tom muhtemelen çoktan yattı.

トムはきっともう寝てしまっただろう。

Tom muhtemelen çoktan Boston'da.

トムって多分もうボストンにいるよ。

- Salona gittiğimizde, konser çoktan başlamıştı.
- Salona girdiğimizde konser çoktan başlamıştı.

私達が会場についたときにはすでにコンサートが始まっていた。

Neleri duymak istediğimi çoktan belirlemişti.

私の好みのパターンが すでに確立されていたから

Burada olmanın vakti çoktan geldi.

君はとっくにここにいなきゃいけないはずだ。

İstasyona vardığımda, tren çoktan gitmişti.

駅に着いてみると、汽車はすでに出てしまっていた。

Onlar o işi çoktan bitirdiler.

彼らはもうその仕事を終えていた。

Okula gittiğimde zil çoktan çalmıştı.

私が学校に着いたときベルはすでに鳴っていた。

Kısa eteklerin modası çoktan geçti.

- ショートスカートはすでに時代遅れである。
- ミニスカートはもう流行遅れだ。

İstasyona vardığında tren çoktan ayrılmıştı.

彼らが駅に着くと、列車はすでに発車していた。

Oraya gittiğimde dans çoktan başlamıştı.

私がそこへ着いた時にはダンス・パーティーはすでに始まっていた。

İstasyona vardığımızda, tren çoktan gitmişti.

私達が駅に着いた時に列車はもう出てしまった後だった。

Havaalanına geldiğimde uçak çoktan havalanmıştı.

私が空港に着いたとき、飛行機はもう離陸していた。

Ben vardığımda, o çoktan gitmişti.

私が着いたころには、彼はすでに出発してしまっていた。

Sen döndüğünde ben çoktan ayrılmıştım.

あなたが帰ったとき、私はもう出てしまっていた。

O çoktan bundan pişman oldu.

彼はそのことをもう悔やんでいた。

Stada vardığımızda maç çoktan başlamıştı.

スタジアムについた時には、試合はもう始まっていた。

Senin elbisenin çoktan modası geçmiş.

あなたの服はもう流行遅れですよ。

Eve vardığımda anahtar çoktan çalınmıştı.

僕が家に着いたときにはすでに鍵が盗まれていました。

- Eve ulaştığında saat çoktan on ikiydi.
- Eve vardığında saat çoktan on iki olmuştu.

帰った時はもう12時だった。

Külot mu? Külot şimdiye çoktan sönerdi.

下着だったらもう外だ

Okula koştum, ama zil çoktan çalmıştı.

学校へ走って行ったがベルはとっくに鳴っていた。

Yollarını kaybettiler, yoksa çoktan varmış olurlardı.

彼らの道に迷った。さもなければ、だいぶ前に到着したことだろう。

O, istasyona vardığında, tren çoktan gitmişti.

彼が駅へ着いたら汽車は出た後だった。

Eve döndüğü zaman, çocuklar çoktan uyumuştu.

彼が家へ帰ったら、子供たちはもう寝ていました。

Muhtemelen çoktan eve gitmiş olduğunu düşünmüştüm.

あなたはもう家に帰ってしまったのだろうと思っていました。

- Çocuklar çoktan yoruldular.
- Çocuklar zaten yorgun.

子供たちは既に疲れています。

Ben içeri girdiğimde, Kuniko çoktan yemişti.

私が入ってきた時、クニ子はすでに食べ終えていた。

Ben istasyona vardığımda tren çoktan gitmişti.

- 私が駅に着いたとき汽車はもう出てしまっていた。
- 私が駅に着いたときには汽車はもう出てしまっていた。
- 私が駅についたときには列車はすでに出発していました。

- Tom çoktan başladı.
- Tom zaten başladı.

トムはもう始めてるよ。

Tom oraya vardığında konser çoktan başlamıştı.

トムが到着した時には、コンサートは既に始まっていた。

Ben istasyona vardığımda, tren çoktan hareket etmişti.

- 駅に着いたら列車はもうすでに出てしまっていた。
- 駅についたら列車はもうすでに出ていた。

Tom çoktan burada, ama Bill henüz gelmedi.

- トムはもうここに来ていますがビルはまだです。
- トムはもうここにいるけど、ビルがまだ来ていないんだ。

Tuhaf değil mi? Biz çoktan varmış olmalıydık.

おかしいですねぇ。もう着いてもいいはずですが。

Evlendiğimizde onun anne ve babası çoktan ölmüştü.

私たちが結婚したとき、彼の両親はもう亡くなっていた。

Peri masalı bittiğinde, çocuk çoktan uykuya dalmıştı.

おとぎ話が終わるか終わらないかのうちに子供が寝てしまった。

Ve bana göre, örücüler bu dili çoktan bulmuşlar.

Weaversがその言葉を 見つけたように思います

Saat sekizi çoktan geçmişti bu yüzden paydos ettik.

8時も過ぎたのでその日は打ち切りにした。

Tom çoktan eve gitti ama Mary hâlâ burada.

トムはもう帰ったけど、メアリーはまだここにいる。

- Dışarıda hava çoktan karardı.
- Dışarıda hava karardı bile.

外はもう暗いです。

Onu görmeye gittiğim her seferde, o çoktan çıkmış oluyor.

私が彼女に会いにいくときは、いつでも外出していた。

- Fransızca öğrenmeye başladın mı?
- Fransızca öğrenmeye çoktan başladın mı?

- フランス語の手習いはもう始めた?
- フランス語学習はもう始められましたか?

Normalde çoğu uzun kuyruklu makak bu saatte çoktan uyumuş olur.

‎野生のカニクイザルなら ‎眠りにつく時間だ

- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.

その列車はすでに出発してしまった。

Görünen o ki saat çoktan 8 oldu, okula gitmen için kısa zamanda çıkman gerektiğini düşünüyorum.

8時なのであなたはすぐに学校に行かなくてはいけないと思う。

- Yangın, itfaiyeciler gelmeden önce yandaki binaya yayılmıştı.
- İtfaiyeciler gelene kadar yangın bitişik binaya sıçramıştı.
- İtfaiyeciler geldiğinde yangın çoktan yandaki binaya geçmişti.

火は消防士が到着する前に、隣の建物へ広がってしまった。