Translation of "Okudum" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Okudum" in a sentence and their japanese translations:

Raporunu okudum.

あなたの報告書を読みました。

Etiketi okudum.

私はラベルを読みます。

Mektubu ona okudum.

彼にその手紙を読んで聞かせた。

Birkaç kitap okudum.

私は本を読んだ。

Onu çoktan okudum.

私はすでにそれを読みました。

Onu önceden okudum.

私はすでにそれを読みました。

Onun kitabını okudum.

彼の本を読みました。

Ölümünü gazete okudum.

私は新聞で彼の死去のことを知った。

Mektubunu dün okudum.

私はあなたの手紙を昨日読みました。

- Kütüphanedeki bütün kitapları okudum.
- Kütüphanede bütün kitapları okudum.

私は図書館のすべての本を読んでしまいました。

- Sadece bu kitabı okudum.
- Ben sadece bu kitabı okudum.

- 今この本を読んでしまったところだ。
- ちょうどこの本を読んだとこなんだ。

Raftaki her kitabı okudum.

書架の本は1冊残らず全部読みました。

Ben kitabı zaten okudum.

その本はもう読んでしまった。

Romanı daha önce okudum.

その小説は以前読んだことがある。

Onun bütün romanlarını okudum.

彼の小説は全部読んでいます。

Kitabı baştan sona okudum.

- 私はその本全編残らず読んだ。
- 私はその本をすみからすみまで読んだ。

Mektubu tekrar tekrar okudum.

私はその手紙を何度も何度も読んだ。

Gazetede kaza hakkında okudum.

私は新聞でその事故について知った。

Gazetede onun öldürüldüğünü okudum.

彼が殺されたことを新聞で知った。

Birçok tür kitap okudum.

私はいろんな種類の本を読んだ。

Kitabı eleştiri ışığında okudum.

私は批評を参考にして本を読んだ。

Gazetede onun hakkında okudum.

私は新聞で彼について読んだ。

Kitabı daha önce okudum.

その本は以前に読んだことがあります。

Bugünkü gazeteyi zaten okudum.

今日の新聞はすでに読んでしまった。

Muhteşem Gatsby'yi lisedeyken okudum.

『グレート・ギャツビー』は高校の頃に読みました。

Dün gece kitabı okudum.

昨晩、本を読みました。

Onun hakkında gazetede okudum.

私はそれを新聞で読んだ。

Senin mektubunu aileme okudum.

私は家族にあなたの手紙を読んであげた。

Dün bir kitap okudum.

昨日は僕が本を読みました。

O kitabı zaten okudum.

その本はもう読んでしまった。

Sadece bu kitabı okudum.

今この本を読んでしまったところだ。

- O kitabı birkaç kez okudum.
- Bu kitabı birkaç kez okudum.

あの本は何度も読んだことがある。

- Ben onun çevirideki romanlarının çoğunu okudum.
- Onun çevrilmiş romanlarının çoğunu okudum.

私は彼の小説の多くを翻訳で読んだ。

Geçen hafta birkaç kitap okudum.

先週、私は少し本を読んだ。

Gerçek bir zevkle kitabını okudum.

君の新しい本を本当に大喜びで読ませていただきました。

Tatilde Milton'un tüm eserlerini okudum.

休暇中にミルトンの全作品を読んだ。

Kitabı lisedeki ikinci yılımda okudum.

その本は高校2年の時に読んだ。

Ben yürürken bir kitap okudum.

歩きながら本を読んだ。

Kitabı başından sonuna kadar okudum.

私はその本を初めから終わりまで読んだ。

Ödevimi bitirdikten sonra kitabı okudum.

私は宿題を終えてしまってからその本を読んだ。

Babamın kitaplığındaki her kitabı okudum.

私は父の本棚にある本はどれもみんな読みました。

Bu kitabı daha önce okudum.

- 私は以前この本を読んだことがあります。
- 私はこの本を前に読んだことがある。
- 前にこの本を読んだことがある。

O hikayeyi bir kitapta okudum.

私はその話を何かの本で読んだことがあります。

Roman'ı üç gün içinde okudum.

- 3日間でその小説を読んだよ。
- その小説なら3日で読んだぜ。

Bir macera öyküleri kitabı okudum.

私は冒険談についての本を読んだ。

Ona bir oyunda meydan okudum.

私は彼に試合を申し込んだ。

Yaz tatili sırasında sabahleyin okudum.

私は夏休みには午前中に勉強した。

Ben elli sayfa daha okudum.

私は更に50ページ読んだ。

İngilizce, Fransızca ve Çince okudum.

僕は英語とフランス語と中国語を勉強した。

Dün gece bir kitap okudum.

昨晩、本を読みました。

Ben dışarıda oturup Japonca okudum.

私は外に座って、日本語を勉強した。

Bu kitapların her birini okudum.

私はそれらの本をのこらず読み尽くした。

Üniversitede okudum ve aslında düz üniversiteydi.

私が通ったカレッジは 普通のカレッジでした

Öğrenciyken altı ay boyunca İngiltere'de okudum.

学生時代、イギリスに半年留学しました。

Ben bir akşamda bütün kitabı okudum.

一晩でその本を全部読んだ。

Ben heyecan verici bir hikaye okudum.

ハラハラするような小説を読んだ。

Ben sözlüğü başından sonuna kadar okudum.

わたしはその辞書を通読した。

Dün kitabı sayfa seksene kadar okudum.

- 昨日はその本を80ページ読んだ。
- 昨日はその本を80ページまで読んだ。

Bir kitapta tempuranın nasıl yapıldığını okudum.

天ぷらの作りかたを本で読みました。

Ben de dergideki şarkıcı hakkında okudum.

私は雑誌でもその歌手について読んだ。

Şimdiye kadar Shakespeare'in üç eserini okudum.

私は今までシェークスピアの作品を3編読んだ。

Bu kitapların her ikisini de okudum.

これらの本を2冊とも読んだ。

Ben Perugia'da değil, Floransa'da İtalyanca okudum.

イタリア語はフィレンツェで学びました、ペルージャではありません。

Ben kütüphanemdeki en ilginç kitabı okudum.

私は蔵書のうち、いちばんおもしろい本を読んだ。

- Saatlerce kitap okudum.
- Kitapları okurken saatler harcadım.

本を読んで何時間も過ごした。

Tatil sırasında ben Milton'ın tüm eserlerini okudum.

休暇中にミルトンの全作品を読んだ。

Her ay en az bir kitap okudum.

私は少なくとも毎月1冊は本を読みます。

Ben zaman öldürmek için bir dergi okudum.

時間つぶしに雑誌を読んだ。

Onun okuduğunun iki katı kadar kitap okudum.

私は彼の2倍多くの本を読んだ。

Asit yağmuru hakkında dün bir makale okudum.

私は昨日、酸性雨についての記事を読んだ。

Klasik Japon edebiyatını son kez lisede okudum.

私は高校以来、日本の古典文学を読んだことがありません。

Ben üç gün önce onu dergide okudum.

私は三日前にそれを雑誌で読んだ。

Şimdiye kadar Shakespeare'in üç tane yapıtını okudum.

私は今までシェークスピアの作品を3編読んだ。

Ben mektubu gördüğümü hatırlamıyorum ama belki onu okudum.

その手紙を見たことは覚えていないが、もしかしたらそれを読んだかもしれない。

- Ben kitabı zaten okudum.
- Bu kitabı zaten okumuştum.

この本はもう読みました。

Ben bir çocukken, sık sık yatakta kitap okudum.

私は少年の頃、よくベッドで本を読んだ。

- Her tip kitabı okurum.
- Her tür kitabı okudum.

わたしはあらゆる種類の本を読む。

Ben her zaman onun sütunlarını ilgi ile okudum.

私はいつも彼のコラムを興味をもって読む。

O kadar ilginç bir kitaptı ki bir günde okudum.

それは非常におもしろい本だったので私は1日で読んだ。

Gençliğimde pek çok kitap okudum; Kendi tarzımda bir bilimciyim.

私は若い頃にたくさん本を読んだので、それなりに物知りだ。

O sadece on sayfa okurken ben altmış sayfa okudum.

私は60ページ読んだが、一方彼は10ページしか読んでいない。

Ben iş başındayken boş zamanlarımda sık sık çizgi romanlar okudum.

私は仕事の合間によく漫画を読みます。

O kadar iyi bir kitap ki onu üç kez okudum.

それはとても良い本だったので、私は3回読みました。

Ben bu kitapların ikisini de okudum fakat onlardan hiçbiri ilginç değil.

私はこの本の両方とも読んだが、どちらも面白くない。

Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.

父のわずかの蔵書は主に論争神学の本から成り立っていたが、その大半を読んでいた。