Translation of "Mürekkep" in Italian

Mürekkep hala ıslak.

L'inchiostro è ancora fresco.

Bu mürekkep değil.

Questo non è inchiostro.

Mürekkep kuruduğunda bilgiyi değiştiremezdiniz.

una volta che l'inchiostro si è asciugato, non si può cambiare l'informazione.

Kağıtta mürekkep lekeleri vardı.

C'erano delle macchie di inchiostro sul foglio.

Mürekkep kullanmak zorunda mıyım?

- Devo usare l'inchiostro?
- Devo usare dell'inchiostro?

Bu kağıt mürekkep emmez.

- Questa carta non assorbe l'inchiostro.
- Questo foglio non assorbe l'inchiostro.

Bir ahtapot korktuğunda mürekkep atar.

Un polpo spruzza dell'inchiostro quand'è spaventato.

Tom masanın üzerine mürekkep döktü.

- Tom ha rovesciato dell'inchiostro sulla scrivania.
- Tom rovesciò dell'inchiostro sulla scrivania.

Bu mürekkep lekelerinin çıkacağını sanmıyorum.

- Non penso che queste macchie di inchiostro verranno via.
- Io non penso che queste macchie di inchiostro verranno via.

Yakalarsam, sadece birkaç damla mürekkep kullanmam yeterli,

E se succede, aggiungo qualche linea di inchiostro per collegare...

Japonlar, ateş böceği mürekkep balığını çok lezzetli bulur.

I giapponesi considerano i calamari lucciola una prelibatezza.

Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.

Ma l'inchiostro nero spinge il cervello a proiettare del cibo nel vuoto.

Şişede mürekkep yerine, ne olduğu belirsiz bir sıvı vardı.

Invece dell'inchiostro, c'era un qualche liquido non identificato nella bottiglia.

Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.

I calamari lucciola creano la propria luce usando cellule speciali, dette fotofori.

Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.

Questa femmina di calamaro lucciola sta risalendo per centinaia di metri dagli abissi.

- Tom'un eğitimli biri olduğunu biliyorum.
- Tom'un mürekkep yalamış biri olduğunu biliyorum.
- Tom'un okumuş biri olduğunu biliyorum.

So che Tom è istruito.