Translation of "Bulunduğu" in Italian

0.011 sec.

Examples of using "Bulunduğu" in a sentence and their italian translations:

Bulunduğu yere uygun olmayanlar.

i pesci fuor d'acqua.

Tom'un bulunduğu uçak düştü.

- L'aereo su cui era Tom si è schiantato.
- L'aereo su cui era Tom si schiantò.

O bulunduğu duruma kendini alıştıramaz.

- Non riesce ad adattarsi alla sua situazione.
- Lui non riesce ad adattarsi alla sua situazione.

Ve sık ormanların bulunduğu bir yerdir.

e fitte foreste.

Yönde ve bulunduğu yerde değiş tokuşu beraberinde getirir.

forma, distanza, direzione e superficie terrestre.

Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.

So che questo non è uno di quelli letali, in base a dove l'ho trovato.

- Tom Mary'yi bulunduğu yerden göremiyor.
- Tom Merry'yi mekanından göremez.

Tom non riesce a vedere Mary da dove si trova.

Bayan Tanaka yıllardır Amerika'da bulunduğu için çok iyi İngilizce konuşur.

Essendo stata in America per molti anni, la signorina Tanaka è un'ottima oratrice della lingua inglese.

Ekip, Khumbu Buz Çağlayanı ile kamp alanının bulunduğu yere ulaşana kadar...

Quando raggiungemmo il campo base e la Cascata Khumbu...

- Dan bulunduğu yer hakkında yalan söyledi.
- Dan nerede olduğu hakkında yalan söyledi.

- Dan ha mentito sulla sua ubicazione.
- Dan ha mentito riguardo alla sua ubicazione.
- Dan mentì sulla sua ubicazione.
- Dan mentì riguardo alla sua ubicazione.