Translation of "Geldiğini" in Hungarian

0.041 sec.

Examples of using "Geldiğini" in a sentence and their hungarian translations:

Geldiğini duymadım.

Nem hallottam, hogy jöttél.

Geldiğini bilmiyordum.

Nem tudtam, hogy jössz.

Başkalarının geldiğini görürüz.

majd azt látjuk, hogy mások költöznek oda.

Onların geldiğini sanmıyorum.

Szerintem nem jönnek.

Tom'un geldiğini sandım.

Gondoltam, hogy jön Tom.

Bunun geldiğini görmeliydin.

Látnod kellett volna, hogy ez eljön.

Onun geldiğini gördüm.

Láttam, hogy ez lesz.

Onun geldiğini görmeliydim.

Látnom kellett volna, hogy jön.

Tom'un geldiğini umuyorum.

- Remélem, jön Tomi.
- Remélem, hogy Tomi eljön.

Senin geldiğini düşünmedim.

Nem gondoltam, hogy eljössz.

Birinin geldiğini duydum.

Hallom, hogy jön valaki.

Bunun geldiğini görmeliydim.

Látnom kellett volna, hogy ez jön.

İş için geldiğini düşündüm.

Azt hittem, üzleti ügyben jöttél.

Onun nereden geldiğini bilmiyordum.

Nem tudtam, honnan jött.

Tom geldiğini biliyor mu?

Tom tudja, hogy te jönni fogsz?

Senin geldiğini ona söylemedim.

Nem mondtam neki, hogy jössz.

Tom geri geldiğini söyledi.

Tom mondta, hogy visszajön.

- Bunun ne anlama geldiğini bilmem gerekiyor.
- Bunun ne anlama geldiğini bilmeliyim.

Tudnom kell, mit jelent ez.

Bunun ne anlama geldiğini söyleyeyim:

Hogy értsék, ez mit jelent:

Kölelerin soyundan geldiğini söylediğimiz insanlar

akiket a rabszolgák leszármazottainak tartunk,

Ben senin bugün geldiğini sanıyordum.

Gondoltam, hogy jöttök ma.

Onun ne anlama geldiğini anlamıyorum.

Nem értem, hogy az mit jelent.

Gitme zamanının geldiğini düşünmüyor musun?

Nem gondolod, hogy indulnod kéne?

Onun nereden geldiğini merak ediyorum.

- Honnan kerülhetett ez ide?
- Ez honnan származhat?

Tom onun nereden geldiğini söyledi?

Mit mondott Tamás, ez honnan származik?

Bunun ne anlama geldiğini biliyoruz.

Tudjuk, hogy ez mit jelent.

Bunun ne anlama geldiğini anlamadım.

Nem értettem, hogy ez mit jelent.

Bizimle kimin geldiğini bilmek istiyorum.

- Szeretném tudni, ki jön velünk.
- Tudni akarom, hogy ki jön velünk.

Tom arabanın geri geldiğini duydu.

- Tom hallotta visszajönni az autót.
- Tom hallotta, hogy az autó visszajön.

Bize senin nereden geldiğini anlat.

Mondd el nekünk, hogy honnan jöttél!

Umarım kimse buraya geldiğini görmedi.

Remélem, senki sem látott téged bejönni ide.

Umarım buraya geldiğini kimse görmedi.

Remélem, idejövet senki sem látott téged.

Batı güzellik standardı haline geldiğini görüyoruz,

egyre inkább globálissá válik,

Bize omuz verme zamanının geldiğini düşünüyorum.

ideje bekapcsolódnunk.

Bu öngörünün ne anlama geldiğini kavrayamıyordum.

Nem tudtam felfogni, mit jelent ez a prognózis.

O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.

ezért a veszélyt sem veszik könnyen észre.

Onun ne anlama geldiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, az mit jelent.

Akşam yemeğine kimin geldiğini tahmin et.

Találd ki, ki jön vacsorára?

Bunun ne anlama geldiğini anlayacağını düşünürdüm.

Azt hiszem érted, hogy ez mit jelent.

Tom bunun ne anlama geldiğini bilir.

Tom tudja, hogy ez mit jelent.

Bunun ne anlama geldiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, mit jelent.

Bunun aslında meydana geldiğini nasıl kanıtlayabiliriz?

Hogyan tudjuk bebizonyítani, hogy ez valóban megtörtént?

Nereye gidersen git, nereden geldiğini unutma.

Bárhová is mész, ne felejtsd el, honnan jöttél.

Bunun ne anlama geldiğini bilmiyor musun?

Nem tudjátok, mit jelent ez?

Onun ne anlama geldiğini bile bilmiyorum.

Még csak nem is tudom, hogy az mit jelent.

Yalnız olmanın ne anlama geldiğini biliyorum.

Tudom, hogy mit jelent egyedül lenni.

Tom her yıl buraya geldiğini söylüyor.

Tom azt mondja, minden évben eljön ide.

Yataktan çıkmanın zamanı geldiğini düşünmüyor musun?

Nem gondolod, hogy ideje felkelni az ágyból?

Teknoloji yayınları bir tsunaminin geldiğini söyledi bize.

A techfolyóiratok figyelmeztettek: cunami várható,

öncelikle galaksimizin bu hale nasıl geldiğini anlamalıyız.

először meg kell értsük a galaxisunk kialakulását.

Kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorsan, sözlüğe bak.

Ha nem tudod, mit jelent a szó, nézd meg a szótárban.

PKO nun ne anlama geldiğini söyleyebilir misiniz?

- Meg tudja magyarázni, hogy mit jelent a PKO?
- Meg tudod magyarázni, hogy mit jelent a PKO?

Bunun ne anlama geldiğini bilmek ister misin?

Akarod tudni, hogy mit jelent ez?

Tom'un bugün neden buraya geldiğini biliyor musun?

Tudod, hogy mit akart ma itt Tomi?

Bu cümlenin ne anlama geldiğini biliyor musun?

Tudod, hogy mit jelent ez a mondat?

Senin adının ne anlama geldiğini biliyor musun?

Tudod, hogy mit jelent a neved?

Neden bu kadar uykum geldiğini merak ediyorum.

Vajon miért vagyok ilyen álmos?

Bu ifadenin ne anlama geldiğini merak ediyorum.

- Kíváncsi vagyok, mit jelent ez a kifejezés.
- Ez a mondat meg mit jelenthet?

Kefalet parasının bir ceza davası sonunda geldiğini biliyorduk,

Tudtuk, hogy az óvadékot visszaadják a per végén,

Tom'un ne zaman geldiğini herhangi biri biliyor mu?

Tudja valaki, hogy mikor jön Tom?

Bu kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorum. Sözlükten bakacağım.

Nem tudom, mit jelent ez a szó. Utána fogok nézni a szótárban.

Bu kelimenin ne anlama geldiğini bana söyleyebilir misiniz?

Meg tudnád mondani, mit jelent ez a szó?

Gerçekten bizimle olmanın ne anlama geldiğini gösteren bir test.

új lakmuszpróbát annak eldöntésére, hogy valójában ki van velünk.

- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
- Anlamını biliyor musunuz?

Tudod, hogy ez mit jelent?

Ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.

Bizonyos mértékben azt is tudjuk, mi vár ránk.

Sizlerle onu neden yaptığımızı ve sizin için ne anlama geldiğini

Elmondom, miért építettük meg,

- Tom'un kaç kilo çektiğini düşünüyorsun?
- Tom'un kaç kilo geldiğini düşünüyorsun?

Szerinted hány kiló Tomi?

- Bu cümlenin ne anlama geldiğini düşünüyorsun?
- Sence bu cümle ne anlama geliyor?

Szerinted mit jelent ez a mondat?

- Tom Mary'nin akşam yemeği için uğrayacağını söyledi
- Tom, Mary'nin yemek için geldiğini söyledi.

Tom azt mondta, hogy Mary eljön vacsorára.

Berg sevginin gökyüzünden geldiğini ve yeryüzüne ait olmadığını nazik bir gülümsemeyle Vera'ya açıkladı.

Berg elmondta Verának egy szelíd mosoly kíséretében, hogy a szerelem nem földi dolog, hanem az égből száll alá.