Translation of "Duydum" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Duydum" in a sentence and their arabic translations:

Utanç duydum

شعرت بالخزي،

Hikayeyi duydum.

سمعت تلك القصة من قبل.

Ve şunu duydum,

وسمعت:

Çeşitli görüşler duydum.

لقد سمعتُ أراء متنوعة.

Onu senden duydum.

سمعت ذلك منك.

Adımın çağrıldığını duydum.

- سمعتُ إسمي.
- لقد سمعتُ إسمي.

Telefonumun çaldığını duydum.

سمعت هاتفي يرن.

Aslında, ben onur duydum.

في الحقيقة، أنني شعرت بالفخر.

Ve anahtarın kilitlenişini duydum.

وسمعت المفتاح يدور في القفل.

Tuhaf bir gürültü duydum.

- سمعت ضجة غريبة.
- سمعت صوت ضجة غريبة.

Tom'un yakında evleneceğini duydum.

سمعت بأن توم سيتزوج قريبا.

Sizinle tanışmaktan onur duydum.

إنه لشرف لي أن ألتقي بك .

- Sizin hakkınızda çok şey duydum.
- Senin hakkında çok şey duydum.

سمعت الكثير عنك.

Ve duygularını anlatabilmesinden onur duydum.

حول محاولته الانتحار وكيف كان يشعر.

Yatak odasında bir gürültü duydum.

سمعتُ صوتا في غرفة النوم.

Bugün yeni bir şey duydum.

سمعت اليوم شيئاً جديداً.

Seni birisiyle konuşurken mi duydum?

ألم أسمعك تتكلم مع أحدهم؟

Annemin duşta şarkı söylediğini duydum.

سمعت والدتي تغني في الحمام.

Onun İngilizceyi akıcı konuştuğunu duydum.

سمعتها تتكلم الإنجليزية بطلاقة.

Onun alt kata geldiğini duydum.

- سمعته ينزل المدرج.
- سمعته ينزل السلالم.

Bir kadının çığlık attığını duydum.

سمعت امرأة تصرخ.

Ben her şeyi açıkça duydum.

سمعت كل شيء بوضوح.

Kısa bir sessizlikten sonra bağırdığını duydum:

عمّ صمت للحظة ومن ثم سمعت صراخها،

Senin hakkında oldukça çok şey duydum.

لقد سمعت الكثير عنك

Ben bu şarkıyı daha önce duydum.

لقد سمعت هذه الأغنية من قبل.

Tuhaf bir çatırtı duydum ama hepsi bu.

‫سمعت ذلك الصرير الغريب،‬ ‫ولكن هذا كل شيء.‬

Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.

ولكنني سمعت صوتاً جديداً هذه المرة،

- Robert'n hasta olduğunu duydum.
- Robert'ın hasta olduğunu duyuyorum.

سمعت أن روبرت مريض.

Dün gece yaklaşık saat onda bir kaza duydum.

سمعت صوت اصطدام حوالي العاشرة ليلة الأمس.

O kadar çok duydum ki, artık klişe geliyordu bana

كنت أسمعها كثيراً، واعتقدت أنها مبتذلة،

Şeref duydum. ESKİ SAVUNMA BAKANI ESKİ ULUSAL KURTULUŞ HAREKETİ ÜYESİ

تشرّفت. "(إلوتيريو فيرنانديز هويدوبرو) وزير دفاع سابق - عضو (إم إل إن) سابق"

Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.

‫وشعرت بأنني خارج ذلك العالم.‬ ‫وكان لدي‬‫ّ‬‫ شوق عميق‬ ‫لأكون جزءًا من ذلك العالم.‬