Translation of "Düşündüğünü" in Hungarian

0.007 sec.

Examples of using "Düşündüğünü" in a sentence and their hungarian translations:

Kimse ne düşündüğünü önemsemez.

Senkit nem érdekel, hogy mit gondolsz.

Kadınların nasıl düşündüğünü biliyorum.

Ismerem a női gondolkodást.

Deli olduğumu düşündüğünü biliyorum.

Tudom, hogy őrültnek tartasz.

Aptal olduğumu düşündüğünü biliyorum.

Tudom, hogy butának tartasz.

Ümit olmadığını düşündüğünü biliyorum.

Tudom, hogy azt gondolod, nincsen remény.

Neden ne düşündüğünü önemsemeliyim?

Miért kellene törődnöm azzal, amit gondolsz?

Doktoruna ne düşündüğünü sor.

Kérdezd meg az orvosodtól, hogy ő mit gondol!

Bize ne düşündüğünü söyle.

Mondd el, mire gondolsz.

Tom yargılanacağını düşündüğünü söyledi.

Tom azt mondta, hogy véleménye szerint eljárást fognak indítani ellene.

- Tom'un ne düşündüğünü duymak istiyorum.
- Ben Tom'un ne düşündüğünü duymak istiyorum.

Hallani akarom, mit gondol Tom.

%50 civarında olduğunu düşündüğünü varsayalım.

Mondjuk, 50%-ra becsüli.

Cesurca ne düşündüğünü açıkça söyleyen

aki fel mer szólalni,

O senin ne düşündüğünü biliyor.

- Tudja, mit gondolsz.
- Ismeri a gondolatod.

Tom'un ne düşündüğünü duymak istiyorum.

Hallani akarom, mit gondol Tom.

Onun ne düşündüğünü Tanrı bilir.

Isten tudja, mit gondolt ő.

Tom aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom azt mondta, hogy azt gondolja, ostoba vagy.
- Tom azt mondta, hogy ostobának tart téged.

Gerçekten ne düşündüğünü asla söylemiyorsun.

Sosem mondod ki, amit igazából gondolsz.

O her zaman düşündüğünü söyler.

- Ami a szívén, az a száján.
- Mindig kimondja, amire gondol.

Tom, Mary'nin kazanmayacağını düşündüğünü söylüyor.

Tom azt mondta, hogy azt gondolja, Mari nem fog nyerni.

Devam et. Ne düşündüğünü söyle.

- Gyerünk! Mondd ki, hogy mire gondolsz!
- Ki vele! Mondjad, amit gondolsz!

Tom ekonominin muhtemelen iyileşeceğini düşündüğünü söyledi.

Tom azt mondta, véleménye szerint valószínűleg javulni fog a gazdaság.

Tom ne düşündüğünü açıkça söylemekten korkmaz.

Tom nem fél attól, hogy elmondja a véleményét.

Tom Mary'nin ne düşündüğünü merak ediyordu.

Tom kíváncsi volt, hogy Mary min gondolkodott éppen.

Bana ne yapmam gerektiğini düşündüğünü söyle.

- Mondd meg nekem, mit gondolsz, mit kellene tennem.
- Mondd, te mit gondolsz, mit kellene csinálnom.

Tom Mary'nin John'la olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tom mondta, hogy azt hitte, Mary Johnnal volt.

Neden diğer insanların ne düşündüğünü önemsiyorsun?

Miért foglalkozik azzal, hogy mit gondolnak mások?

Tom sıkılıyorum gibi göründüğümü düşündüğünü söyledi.

Tom azt mondta, úgy néztem ki, mintha unatkoztam volna.

Mary Tom'un yakışıklı olduğunu düşündüğünü söyledi.

Mari azt mondta, hogy szerinte Tomi jóképű.

Başka birinin ne düşündüğünü söylemek neredeyse imkansızdır.

Szinte teljesen lehetetlen kitalálni, valaki más mit gondol.

Tom Mary'nin alt katta olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tomi azt mondta, hogy szerinte Mari a földszinten van.

- Tom, gerçekten ne düşündüğünü Mary'ye söyleyecek kadar aptal değildi.
- Tom gerçekten ne düşündüğünü Mary'ye söyleyecek kadar aptal değildi.

Tomi nem volt olyan ostoba, hogy azt mondja Marinak, amit valóban gondol.

Tom oy vermenin bir zaman kaybı olduğunu düşündüğünü söylüyor.

Tom azt mondja, hogy úgy véli, a szavazás időpocsékolás.

Tom Mary'ye oraya kendi başına gitmemesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.

Tomi azt mondta Marinak, hogy szerinte ne menjen oda egyedül.

"Hey, dostum, sen ne düşündüğümü düşündüğünü düşündüğümü düşünüyor musun yoksa ne düşündüğümü düşündüğünü mü düşünüyorsun?" "Bekle, her neyse sen kimsin?"

- Hé, te! Gondolod, hogy arra gondolok, hogy azt gondolod, gondolkozom; vagy azon gondolkozol, hogy amire gondoltál az az, hogy gondolkodom? - Állj csak meg! Ki vagy te egyáltalán!?

Genel halkın adaylar hakkında ne düşündüğünü anketlerin bize söylemesine güvenebileceğimizi sanmıyorum.

Szerintem a közvélemény-kutatásokból nem tudjuk megbízhatóan megállapítani, hogy az emberek mit gondolnak a jelöltekről.

- Senin ne düşünüyor olduğunu tam olarak biliyorum.
- Senin ne düşündüğünü tam olarak biliyorum.

Pontosan tudom, hogy mi jár a fejedben.