Translation of "Yalanlar" in German

Küçük yalanlar

kleine Lügen

Yine yalanlar söylüyorsun.

Du erzählst schon wieder Lügen.

Üç çeşit yalan vardır: yalanlar, lanetli yalanlar ve istatistikler.

Es gibt drei Arten von Lügen: Lügen, verdammte Lügen und Statistiken.

Kendi hakkında yalanlar söylüyor.

Er hat in Bezug auf sich gelogen.

Gerçekler acı, yalanlar tatlıdır.

Die Wahrheit ist bitter, Lügen sind süß.

Tom afili yalanlar söylüyor.

- Tom lügt wie gedruckt.
- Tom lügt wie bei einer Begräbnisrede.

Hakikat, yalanlar imparatorluğunda hainliktir.

Wahrheit ist Verrat im Reich der Lügen.

O, yalanlar söylemeye devam etti.

Er hat weiter gelogen.

Gerçek nerede biter ve yalanlar başlar?

Wo endet die Wahrheit und beginnen die Lügen?

O, çocuğun yalanlar söyleme alışkanlığını düzeltmeye çalıştı.

Sie hat die lügnerische Neigung ihres Kindes geradezubiegen versucht.

Kızlar Mary hakkında birçok uydurma söylenti ve yalanlar yaydılar.

Die Mädchen verbreiteten zahlreiche falsche Gerüchte und Lügen über Maria.

Geçmişte bir arkadaşa bakıp çıkacaktım ile başlayıp günümüze kadar gelişerek gelen yalanlar

Lügen, die in der Vergangenheit mit einem Freund begannen, begannen mit