Translation of "Varmaz" in German

0.005 sec.

Examples of using "Varmaz" in a sentence and their german translations:

Tom asla zamanında varmaz.

Tom kommt nie pünktlich.

Oraya varır varmaz sana yazacağım.

Ich schreibe dir, sobald ich dort ankomme.

Oraya varır varmaz bana yazın.

Schreib mir, sobald du da bist.

Tom varır varmaz gitmesi istendi.

Kaum war Tom angekommen, bat man ihn, wieder zu gehen.

Hedefe varır varmaz onu aradım.

Sobald ich am Ziel ankam, rief ich ihn an.

Eve varır varmaz yatmaya gittim.

- Ich bin eingeschlafen, sobald ich heimkam.
- Ich bin eingeschlafen, sobald ich nach Hause kam.

Eve varır varmaz banyo yapacağım.

Sobald ich nach Hause komme, werde ich ein Bad nehmen.

Hokkaido'ya varır varmaz sana yazacağım.

Sobald ich in Hokkaido ankomme, schicke ich dir ein paar Zeilen.

O, Matsuyama'yavarır varmaz amcasını aradı.

Er rief gleich nach seiner Ankunft in Matsuyama seinen Onkel an.

Oraya varır varmaz seni bilgilendireceğim.

Ich sage dir Bescheid, sobald ich da bin.

Havaalanına varır varmaz sana telefon edeceğim.

Ich rufe dich an, sobald ich am Flughafen bin.

Eve varır varmaz yağmur yağmaya başladı.

Kaum waren wir zu Hause, fing es an zu regnen.

Ben havaalanına varır varmaz uçak havalandı.

Das Flugzeug startete, sobald ich am Flughafen ankam.

Tom neredeyse asla okula zamanında varmaz.

Tom kommt fast nie pünktlich zur Schule.

Buraya varır varmaz benimle temasa geç.

Kontaktiere mich, sobald du hier ankommst.

Eve varır varmaz size telefon edeceğim.

Ich werde dich anrufen, sobald ich zuhause bin.

Lütfen varır varmaz bana bir mektup gönder.

- Bitte schicke mir einen Brief, sobald du ankommst.
- Bitte schicken Sie mir einen Brief, sobald Sie ankommen.
- Bitte schickt mir einen Brief, sobald ihr ankommt.

Eve varır varmaz ne yapacağımı merak ediyorum.

Ich bin gespannt, was ich tun werde, wenn ich einmal zu Hause bin.

- İş o noktaya gelmeyecek.
- İş oraya varmaz.

- So weit kommt es nicht.
- So weit wird es nicht kommen.

Tom eve varır varmaz doğruca odasına gitti.

Tom ging direkt in sein Zimmer, sobald er nach Hause kam.

Genellikle eve varır varmaz televizyonu açar mısın?

Hast du die Angewohnheit, gleich den Fernseher einzuschalten, sobald du nach Hause kommst?

Ben Londra'ya varır varmaz sana birkaç satır yazacağım.

Ich werde dir eine Nachricht zukommen lassen, sobald ich in London ankomme.

Londra'ya varır varmaz bize iki satır yazmayı unutma.

Vergiss nicht, dich bei uns zu melden, sobald du in London ankommst!

Jim eve varır varmaz, o, sürünerek yatağa gitti.

Sobald Jim nach Hause kam, kroch er ins Bett.

O kadar yorgunum ki eve varır varmaz yatacağım.

Ich bin so müde, dass ich gleich ins Bett gehe, wenn ich nach Hause komme.

- O, istasyona vardığı an, annesini aradı.
- O istasyona varır varmaz, annesini aradı.

Sofort, als sie am Bahnhof ankam, rief sie ihre Mutter an.