Translation of "Protesto" in German

Mahkumiyetimi protesto ediyorum.

Ich protestiere gegen meine Verurteilung.

Tom protesto etti.

Tom protestierte.

Ben protesto ediyorum!

- Ich erhebe Einspruch!
- Ich protestiere!

Protesto için çekip gitti.

Tom ging raus.

Protesto gösterilerine katıldınız mı?

Hast du dich an den Protesten beteiligt?

O masum olduğunu protesto etti.

Er beteuerte, dass er unschuldig sei.

İnşallah hiç kimse protesto etmez.

Hoffentlich wird keiner protestieren.

Neden hükümete karşı protesto ediyorsunuz?

Warum protestierst du gegen die Regierung?

Hong Kong'ta insanlar protesto ediyorlar.

In Hongkong wird demonstriert.

Öğrenciler Vietnam savaşını protesto etti.

Die Studenten gingen gegen den Vietnamkrieg auf die Straßen.

Öğrenciler haksız sınavı protesto ettiler.

- Die Studenten protestierten gegen die unfaire Prüfung.
- Die Studenten protestierten gegen die unfaire Klausur.
- Die Schüler protestierten gegen die unfaire Prüfung.
- Die Schüler protestierten gegen die unfaire Klausur.

O yeni planı protesto etti.

Er protestierte gegen den neuen Plan.

Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.

Alle Studenten haben gegen den Krieg protestiert.

Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.

Die amerikanischen Arbeiter begannen zu protestieren.

Onun subaylarından bazıları protesto etti.

Einige seiner Offiziere protestierten.

Varsayım, silahsız insanların kim protesto ediyor

davon ausgehen, dass die unbewaffneten Demonstrierenden

Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.

Hamilton protestierte gegen die britische Herrschaft.

1960'lar protesto ve reform yıllarıdır.

Die 1960er waren Jahre des Protests und der Reform.

Grev yapan işçiler ücretlerinin kesilmesini protesto etti.

Die streikenden Arbeiter protestierten gegen ihre Gehaltskürzung.

Onlar artık bir protesto yapma ihtiyacı duymadı.

Sie hatten nicht mehr das Bedürfnis zu protestieren.

Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.

Viele Amerikaner protestierten gegen den Kauf von Alaska.

Protesto sesleri gittikçe yükseldiği için onun konuşması duyulamadı.

Dadurch, dass die Protestrufe immer lauter wurden, konnte man seine Rede nicht mehr hören.

O bize protesto ettiğimiz böyle uzun bir görev verdi.

Er gab uns eine so umfangreiche Hausaufgabe auf, dass wir protestierten.

- Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- Bütün öğrenciler savaşa karşı protestoda bulundular.

Alle Studenten haben gegen den Krieg protestiert.