Translation of "Ediyorlar" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Ediyorlar" in a sentence and their arabic translations:

Yaralanmaya hücum ediyorlar.

فهي تتجه نحو الإصابة للعمل على ترميمها.

Tüm kaynaklarını seferber ediyorlar.

طالما وُجدت العبودية وزنزانات السجون.

Atalarının izlerini takip ediyorlar.

‫متّبعة خطى الأسلاف.‬

Ve önemsenmeyi hak ediyorlar.

وهم يستحقون هذا الاهتمام.

Yani yine göz ediyorlar

لذلك يتطلعون مرة أخرى

Onlar bunu hak ediyorlar.

- هم يستحقونه.
- هن يستحقنه.
- هم يستحقونها.
- هن يستحقنها.

Tehlikeli tehditler olmaya devam ediyorlar.

يظلون تهديدات خطيرة

Benzer şekilde tahıl muhafaza ediyorlar,

تم ادخار الغلات بطريقة واحدة متساوية،

Sadece bölgeyi kutsal kabul ediyorlar

إنهم يقبلون فقط أن المنطقة مقدسة

Bize Rus diye hitap ediyorlar.

إنهم يدعوننا بالروسيين

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

كان الرجال المبدعون يواجهون بعض التحديات العقائديّة القديمة.

Fakat dünya'nın düz olduğunu iddaa ediyorlar

لكنهم يدعون أن الأرض مسطحة

Bizim tepkimizi falan test ediyorlar olabilir

قد يختبرون رد فعلنا أو شيء من هذا القبيل

Işte düşmanlarını bu şekilde alt ediyorlar

هكذا يهزمون أعدائهم

Goril araştırmasındaki topla aynı amaca hizmet ediyorlar.

إنها تخدم نفس وظيفة كرة السلة في دراسة الغوريلا.

Binlerce kilometreyi o küçücük ayaklarıyla kat ediyorlar

إنها تغطي آلاف الكيلومترات بأقدامها الصغيرة

Onlar bu benzin istasyonunda robotları şarj ediyorlar.

لديهم روبوتات شحن في محطّة الوقود هذه.

Ifade ediyorlar ki buna 'Viking zihniyeti' adını veriyorum.

موقف مميز ومتسق للغاية ، والذي أسميه "عقلية الفايكنج".

Bu bölgede yaşayan Sherpa'lar dağcılıkla uğraşmaya devam ediyorlar...

لا يزال شعب شيربا الذي يعيش في هذه المنطقة يعمل في تسلق الجبال

Urfa bölgesinde yaşayan insanlar o bölgeyi kutsal kabul ediyorlar

الناس الذين يعيشون في منطقة أورفا يعتبرونها مقدسة.

Daha sonra onları küçük küçük, küçük küçük üzerilerine koyarak yuvaları inşa ediyorlar

ثم يبنون الأعشاش ، ويضعونها على الصغيرة والصغيرة

Numidyalı ve Galyalılar, Romalıların arka hattında üstünlüğü kurup, gölün kenarına geri çekilmeye mecbur ediyorlar.

طغى النوميديون والغال على مؤخرة الرومان، واجبروهم إلى الوصول إلى شاطئ البحيرة