Translation of "Hikâye" in German

Anlatmamız gereken hikâye

Die Geschichte, die wir erzählen müssen,

Hikâye doğru görünüyor.

Die Geschichte scheint wahr zu sein.

Onlara hikâye anlatmam.

Ich erzähle ihnen keine Geschichten.

Bu güzel hikâye.

Das ist eine nette Geschichte.

Hikâye güzel bitti.

Die Geschichte ist gut ausgegangen.

Hikâye iyi bitiyor.

Die Geschichte geht gut aus.

İşte hikâyenin içinde hikâye:

Hier kommt die Geschichte, die darin verschachtelt ist:

Size bir hikâye anlatayım.

Ich erzähle Ihnen eine Geschichte.

Ne üzücü bir hikâye!

Was für eine traurige Geschichte!

"Ne oldu?" "Uzun hikâye."

„Was ist passiert?“ – „Ach, das ist eine lange Geschichte.“

Kız hakkındaki hikâye, haberlerdeydi.

Die Geschichte mit dem Mädchen kam in den Nachrichten.

Ama geceler... ...ayrı bir hikâye.

Aber nachts... ...ist es anders.

Bu ne üzücü bir hikâye!

Was für eine traurige Geschichte!

Bu çok eğlenceli bir hikâye.

Das ist eine sehr unterhaltsame Geschichte.

Neden bize bir hikâye anlatmıyorsun?

Erzähl uns doch eine Geschichte!

O bana nasıl hikâye oluşturulacağını öğretti

Und so lernte ich, Geschichten anzufertigen,

Hayat tecrübelerinden bir hikâye paylaşmalarını söyleyin.

eine Geschichte aus seinem Leben und Erfahrungsschatz erzählen,

Bu hikâye de politik spektrumu yansıttı.

Auch diese Geschichte fand Resonanz quer durch das politische Spektrum.

Ve doğru söylediğimiz takdirde bu hikâye,

Wenn wir diese Geschichte richtig erzählen,

Sonra hikâye farklı bir yol aldı

Und dann änderte sich die Gechichte,

- O hikâye gerçek mi yoksa kurgu mu?
- Şu hikâye gerçek mi yoksa kurgu mu?

Ist die Geschichte erfunden oder wahr?

Ve yüzde 65'ini hikâye anlatmaya ayırırlar.

und 65 % für das Erzählen von Geschichten.

Neredeyse her zaman hikâye burada son bulur.

Zu oft endet die Geschichte hier.

çünkü onun altında başka bir hikâye daha var

Darunter liegt nämlich eine weitere Geschichte verborgen.

Bundan dolayı tarihteki en etkili kitaplar hikâye serileri

Deshalb bestehen die einflussreichsten Bücher in der Geschichte aus Erzählungen

Eğer günümüzün mücadelesi hakkında bir hikâye anlatmak istesem

Wenn ich die Geschichte des Kampfs unserer heutigen Zeit erzähle,

Hikâye oluşturmak için biraz daha fazla detaya ihtiyacımız var.

Wir brauchen etwas mehr Information, um Geschichten zu verfassen.

Bu hikâye bana çok uzun zaman önce yaşadığım bir tecrübeyi hatırlatıyor.

Die Geschichte erinnert mich an ein lang zurückliegendes Erlebnis.