Translation of "Görebilmek" in German

0.002 sec.

Examples of using "Görebilmek" in a sentence and their german translations:

Daha iyi görebilmek için daha yükseğe tırmandık.

Wir kletterten höher, um eine bessere Aussicht zu bekommen.

Yıldızları görebilmek için belli bir miktar karanlığa ihtiyaç vardır.

Ein gewisses Maß an Dunkelheit ist nötig, um die Sterne sehen zu können.

- Bu yıldızı çıplak gözle görebilmek mümkün değil.
- Bu yıldız çıplak gözle görülemez.

Dieser Stern ist mit bloßem Auge nicht sichtbar.

- Ve bazen seni görebilmek için gözlerimi kapatıyorum.
- Ve bazen gözlerimi kapatıyorum böylece seni görebiliyorum.

Und manchmal schließe ich meine Augen, damit ich dich sehen kann.