Translation of "Yükseğe" in German

Top yükseğe fırladı.

Der Ball sprang hoch hinauf.

- Ne kadar yükseğe sıçrayabilirsin?
- Siz ne kadar yükseğe sıçrayabilirsiniz?

- Wie hoch können Sie springen?
- Wie hoch kannst du springen?

Yükseğe çıktıkça sıcaklık düşer.

Je höher du steigst, desto mehr sinkt die Temperatur.

Yapabildiğin kadar yükseğe sıçra.

- Spring so hoch, wie du kannst.
- Spring so hoch du kannst.

Yükseğe tırmandıkça, hava soğur.

- Je höher wir steigen, desto kälter wird es.
- Je höher wir klettern, desto kälter wird es.

Kangurular çok yükseğe sıçrarlar.

Das Känguru springt sehr hoch.

Ne kadar yükseğe sıçrayabilirsin?

Wie hoch kannst du springen?

Bahse girerim senden daha yükseğe sıçrayabilirim.

Wetten, dass ich höher als du springen kann?

Mark topu istediğinden daha yükseğe fırlattı.

Markku warf den Ball höher, als er wollte.

Kuşlar ne kadar yükseğe kadar uçabilir?

Wie hoch können Vögel fliegen?

Dolunayla birlikte... ...gelgit suları en yükseğe çıkar.

Bei Vollmond steht die Flut am höchsten.

Yani alçaktan yükseğe doğru giden bir uçak

ein Flugzeug, das von niedrig nach hoch geht

Nasa bunun için yeterince yükseğe çıkılmadığını söylüyor

Die Nasa sagt, dass es dafür nicht hoch genug ist

Daha iyi görebilmek için daha yükseğe tırmandık.

Wir kletterten höher, um eine bessere Aussicht zu bekommen.

Kuş gökyüzüne doğru gittikçe daha yükseğe yükseldi.

Der Vogel flog höher und höher in den Himmel.

Bir ödül kazanmak için yeterince yükseğe zıplamadı.

- Er ist nicht hoch genug gesprungen um einen Preis zu gewinnen.
- Er sprang nicht hoch genug, um einen Preis zu gewinnen.

Ne kadar yükseğe tırmanırsak, hava o kadar soğur.

Je höher wir hinaufsteigen, desto kälter wird es.

Ne kadar yükseğe gittiysek o kadar soğuk oldu.

Je höher wir hinaufkamen, um so kälter wurde es.

Tom o kadar yükseğe tırmandı ki onu ​​göremedik.

Tom kletterte so hoch, dass wir ihn nicht mehr sehen konnten.

"Atlayın" dediğimde insanlar "Ne kadar yükseğe?" diye soruyorlar

Wenn ich „Spring!“ sage, wird gefragt: „Wie hoch?“

Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa.

Kein Vogel fliegt zu hoch, wenn er mit seinen eigenen Flügeln schlägt.