Translation of "Etmeyeceğini" in German

0.003 sec.

Examples of using "Etmeyeceğini" in a sentence and their german translations:

Tom Mary'nin teklifini kabul edip etmeyeceğini ya da reddedip etmeyeceğini bilmiyor.

Tom weiß nicht, ob er Marys Angebot akzeptieren oder ablehnen soll.

Ama beni hasta edip etmeyeceğini bilmiyorum.

Ich weiß allerdings nicht, ob ich davon krank werden könnte.

Bana yardım edip etmeyeceğini ona sordum.

- Ich fragte ihn, ob er mir helfen würde.
- Ich fragte ihn, ob er mir hülfe.

Tom'un burada olmadığını fark etmeyeceğini düşündüm.

Ich dachte, du würdest nicht bemerken, dass Tom nicht hier ist.

Onun burada olmadığını onun fark etmeyeceğini düşündüm.

Ich dachte, sie würde gar nicht merken, dass er nicht hier ist.

Tom silahsız bir adama ateş etmeyeceğini söyledi.

Tom sagte, er schösse nicht auf einen Unbewaffneten.

Tom'un bize yardım edip etmeyeceğini merak ediyorum.

- Ich frage mich, ob Tom uns helfen wird.
- Ob Tom uns wohl hilft?

Tom Mary'ye ona yardım edip etmeyeceğini sordu.

Tom fragte Maria, ob sie ihm helfen würde.

Tom Mary'nin gitmeyi kabul edip etmeyeceğini bilmiyor.

Tom weiß nicht, ob Mary einverstanden sein wird zu gehen oder nicht.

Tom'un hiçbir şeyi fark etmeyeceğini umut edelim.

Hoffen wir mal, dass Tom nichts merkt!

Önümüzdeki pazar günü bizi ziyaret edip etmeyeceğini bilmiyorum.

Ich weiß nicht, ob er uns nächsten Sonntag besuchen wird.

Eğer bir diyetteysen kahvaltıyı atlamanın sana yardım etmeyeceğini unutma.

Bedenke, dass es bei einer Diät nicht hilfreich ist, das Frühstück auszulassen!

Tom asla bana ihanet etmeyeceğini söyledi. Bu elbette bir yalandı.

Tom sagte, er würde mich niemals hintergehen. Natürlich war das eine Lüge.