Translation of "Eğilimlidir" in German

Bebekler hastalıklara karşı eğilimlidir.

Babys sind anfällig für Krankheiten.

Toplantılara geç kalmaya eğilimlidir.

Er kommt zu Besprechungen meist zu spät.

Ona katılmazsan, kızmaya eğilimlidir.

Wenn du nicht mit ihm übereinstimmst, neigt er dazu, ärgerlich zu werden.

O, sözünü unutmaya eğilimlidir.

Er neigt dazu, sein Versprechen zu vergessen.

Tom aşırılara gitmeye eğilimlidir.

Tom neigt, zum Äußersten zu gehen.

Genç insanlar öyle düşünmeye eğilimlidir.

Jugendliche neigen zu dieser Auffassung.

Zenginler insanları küçük görmeye eğilimlidir.

Reiche neigen dazu, auf Leute herabzusehen.

Tom oldukça hızlı konuşmaya eğilimlidir.

- Tom neigt zu ziemlich schnellem Sprechen.
- Tom neigt dazu, ziemlich schnell zu sprechen.

Genç insanlar boşa zaman harcamaya eğilimlidir.

Junge Leute verschwenden gerne Zeit.

Dünya 23.4 derecelik bir açıyla eğilimlidir.

Die Erde ist um einen Winkel von 23,4 Grad geneigt.

- Tom abartmaya eğilimlidir.
- Tom mübalağa etmeye meyillidir.

- Tom neigt zur Übertreibung.
- Tom übertreibt leicht.

Genç insanlar her şey hakkında şikâyet etmeye eğilimlidir.

Junge Leute neigen dazu, sich über alles zu beschweren.