Translation of "Dick" in German

Dick on yaşında öldü.

Dick starb, als er zehn Jahre alt war.

Dick bana fotoğrafı uzattı.

Dick reichte mir das Foto.

- Dick, bir trafik kazası geçirdi.
- Dick bir trafik kazasına karıştı.

- Dick hatte einen Verkehrsunfall.
- Dick wurde in einen Verkehrsunfall verwickelt.

Dick kendi başına gitmeyi planlıyor.

Dick hat vor, allein zu gehen.

Dick bazen okula geç kalır.

Dick kommt manchmal zu spät zum Unterricht.

Öldüğünde Dick on yaşında idi.

Dick starb im Alter von zehn Jahren.

Dick bir trafik kazasına karıştı.

- Dick hatte einen Verkehrsunfall.
- Dick wurde in einen Verkehrsunfall verwickelt.

- Dick piyano çaldı ve Lucy şarkı söyledi.
- Dick piyano çaldı ve Lucy seslendirdi.

Dick spielte Klavier und Lucy sang.

Dick her şeyi biliyor gibi konuşur.

Dick spricht, als ob er alles wüsste.

Dick sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

Dick spricht, als ob er alles wüsste.

Dick ile ilk karşılaştığımız günü hatırlıyor musun?

- Erinnerst du dich an den Tag, als wir zum ersten Mal Dick trafen?
- Erinnern Sie sich an den Tag, als wir zum ersten Mal Dick begegnet sind?
- Erinnerst du dich noch an den Tag, als wir Dick kennengelernt haben?

Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı.

Dick versuchte vergeblich, das Problem zu lösen.

Dick bu sorunu çözmeye çalıştı ama yapamadı.

Dick versuchte vergeblich, das Problem zu lösen.

Kimse John ve Dick dışında partiye gelmedi.

Niemand kam zur Party außer John und Dick.

Dick onun planını kabul etmem için beni zorladı.

Dick zwang mich, seinem Plan zuzustimmen.

Ben Tom, Dick ve Harry ile dans etmeyeceğim.

Ich tanz doch nicht mit jedem.

Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.

Dick versprach auf drei Uhr zurückzukommen.