Translation of "Karıştı" in German

0.007 sec.

Examples of using "Karıştı" in a sentence and their german translations:

Kafam karıştı.

- Ich war verwirrt.
- Ich war durcheinander.

Tom'un kafası karıştı.

Tom war verwirrt.

Gerçekten kafam karıştı.

Ich bin wirklich verwirrt.

Biraz kafam karıştı.

Ich bin ein bisschen verwirrt.

Şimdi kafam karıştı.

Jetzt bin ich verwirrt.

Mary'nin kafası karıştı.

Maria ist verwirrt.

Benim kafam karıştı.

Ich bin verwirrt.

Kafam tamamen karıştı.

Ich bin völlig verwirrt.

Tom karıştı mı?

Hatte Tom damit zu tun?

Önce kafam karıştı.

Zuerst war ich verwirrt.

Kafan mı karıştı?

Bist du verwirrt?

Bir trafik kazasına karıştı.

- Er hatte einen Verkehrsunfall.
- Er war in einen Verkehrsunfall verwickelt.

Onların kafaları çok karıştı.

Sie waren sehr verwirrt.

Korkutuldum ve kafam karıştı.

Ich hatte Angst und war verwirrt.

Genç askerin kafası karıştı.

Der junge Soldat war verwirrt.

Onun sorularıyla kafam çok karıştı.

Seine Fragen haben mich sehr verwirrt.

Dick bir trafik kazasına karıştı.

- Dick hatte einen Verkehrsunfall.
- Dick wurde in einen Verkehrsunfall verwickelt.

Öyle görünüyor ki kafam karıştı.

Anscheinend habe ich Mist gebaut.

O, bir cinayet olayına karıştı.

Er war in einen Mordfall verwickelt.

- Amcam trafik kazasına karıştı.
- Dayım trafik kazasına karıştı.
- Amcam trafik kazası geçirdi.

Mein Onkel war in einen Verkehrsunfall verwickelt.

Ken'in sorusuyla Bay Hashimoto'nun kafası karıştı.

Herr Hashimoto war von Kens Frage verwirrt.

Birçok şey oldu ve programım karıştı.

Es geschahen eine Menge Dinge und mein Zeitplan war durcheinandergewirbelt.

O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.

Jenes Land mischte sich in die innenpolitischen Angelegenheiten unseres Landes ein.

Onun sorusuyla kafam son derece karıştı.

- Ich wurde von der Frage fürchterlich verwirrt.
- Die Frage hatte mich gewaltig verwirrt.

- Tom'un kafası karıştı.
- Tom'un kafası karışık.

Tom ist verwirrt.

Bay Hashimoto'nun Ken'in sorusuyla kafası karıştı.

Herr Hashimoto war von Kens Frage verwirrt.

Tom birkaç gün önce kayıplara karıştı.

- Tom ist vor etlichen Tagen verloren gegangen.
- Tom ist seit etlichen Tagen vermisst.

Kafam karıştı. Ben şimdi ne yapıyorum?

Ich bin ganz verwirrt. Was mache ich jetzt bloß?

Tom hiç karışmaması gereken insanlara karıştı.

Tom hat sich auf Leute eingelassen, auf die er sich besser nicht eingelassen hätte.

- Tamamen kafam karıştı.
- Ben karman çormanım.
- Aklım karmakarışık.

- Ich bin ganz durcheinander.
- Ich bin völlig verwirrt.

Kafam karıştı, şüphelerimi nereye yönlendireceğimi bilmediğimi itiraf etmeliyim.

Verwirrt muss ich gestehn, dass ich nicht weiß, wohin ich meinen Argwohn richten soll.

- Dick, bir trafik kazası geçirdi.
- Dick bir trafik kazasına karıştı.

- Dick hatte einen Verkehrsunfall.
- Dick wurde in einen Verkehrsunfall verwickelt.

- Benim de senin kadar kafam karıştı.
- Senin kadar kafam karışmış durumdayım.

Ich bin genauso verwirrt wie du.