Translation of "Düşmek" in German

0.003 sec.

Examples of using "Düşmek" in a sentence and their german translations:

- Darboğaza düşmek istemiyorum.
- Zor duruma düşmek istemiyorum.

Ich will in keinen Stau kommen.

Ağaç düşmek üzereydi.

Der Baum stand kurz vor dem Fall.

Dal düşmek üzere.

Der Ast fällt gleich herunter.

Gömlek düğmen düşmek üzere.

Dein Hemdknopf reißt gleich ab.

Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.

Es ist leicht, in schlechte Angewohnheiten zu verfallen.

- Hapishaneyi boylamak istemiyorum.
- Hapse düşmek istemiyorum.

Ich will nicht im Gefängnis landen.

Vay canına, buradan düşmek çok kolay olurdu!

Man könnte diese Kante hier ganz leicht übersehen und einfach weitergehen.

Kayalar da aşırı kaygan. Buraya düşmek istemem.

Die Felsen sind sehr glatt. Ich will nicht mitgerissen werden.

Fransız kuvvetleri daha sonra tuzağa düşmek için güneye Bagration.

Dann würden französische Truppen sich nach Süden wenden und Bagration stellen.

- Başkalarının niyet ve fiillerini yanlış değerlendirmek çok kolaydır.
- Başkalarının niyet ve hareketlerini yorumlamakta yanlışa düşmek kolaydır.

Es ist leicht, die Handlungen und Absichten anderer falsch zu verstehen.