Translation of "Bilmiyorlar" in German

- Onlar hiçbir şey bilmiyorlar.
- Hiçbir şey bilmiyorlar.

Sie wissen nichts.

Onlar henüz bilmiyorlar.

Sie wissen es noch nicht.

Japon olduğumu bilmiyorlar.

- Sie wissen nicht, dass ich Japaner bin.
- Sie wissen nicht, dass ich Japanerin bin.

Onlar İngilizce bilmiyorlar.

Die können kein Englisch.

Onlar onu bilmiyorlar.

Das wissen sie nicht.

Onlar bunu bilmiyorlar.

Sie wissen nichts davon.

Kim olduğumu bilmiyorlar.

Sie wissen nicht, wer ich bin.

Onlar benim adımı bilmiyorlar.

Sie wissen meinen Namen nicht.

Hatta sebebini bile bilmiyorlar.

Sie wissen nicht einmal, wieso.

Bazen eleştirmenler neyi eleştirdiklerini bilmiyorlar.

Manchmal wissen Kritiker nicht, was sie kritisieren.

Buralarda insanlar araba sürmeyi bilmiyorlar.

Die Leute hier können nicht fahren.

Anne babam nerede olduğumu bilmiyorlar.

Meine Eltern wissen nicht, wo ich bin.

Onlar ne eksik olduğunu bilmiyorlar.

- Sie wissen nicht, was sie vermissen.
- Sie wissen nicht, was ihnen entgeht.

Onlar Tom'un gidip gitmediğini bilmiyorlar.

Sie wissen nicht, ob Tom kommt.

Onlar kararsız. Onlar ne istediklerini bilmiyorlar.

Sie sind unentschlossen: sie wissen nicht, was sie wollen.

Bu kasabada insanlar araba sürmeyi bilmiyorlar.

Die Leute in dieser Stadt können nicht fahren.

Ve bu hızlı değişimin zorunlu olduğunu bilmiyorlar.

Sie wissen nicht, dass ein schneller Wandel notwendig ist.

Onları affet, zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.

- Vergib ihnen, denn sie wissen nicht, was sie tun.
- Vergebt ihnen, denn sie wissen nicht, was sie tun.

Tanrım, onları bağışla; zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.

Vater, vergib ihnen; denn sie wissen nicht, was sie tun.

Matthew ve Marilla çocuklarla ilgili hiçbir şey bilmiyorlar.

Matthew und Marilla haben von Kindern keine Ahnung.

Sınıf arkadaşlarımın bazıları yeni internet kullanıcısıdır; onlar bilgisayar bilimleri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.

Einige meiner Klassenkameraden sind absolute Noobs. Sie haben keine Ahnung von Computern.

Şu anda birçok öğrencinin bir sözlüğü var ama onu doğru şekilde nasıl kullanacaklarını bilmiyorlar.

- Die Dinge stehen so, dass viele Schüler zwar ein Wörterbuch besitzen, jedoch nicht richtig damit umzugehen wissen.
- Aktuell haben zwar viele Studenten ein Wörterbuch, wissen aber nicht, wie sie richtig damit umgehen müssen.

Şimdi olduğu gibi birçok okul çocuğu bir sözlüğe sahiptir ama onunla ne yapacaklarını gerçekten bilmiyorlar.

Die Dinge stehen so, dass viele Schüler zwar ein Wörterbuch besitzen, jedoch nicht richtig damit umzugehen wissen.