Translation of "Başıboş" in German

0.003 sec.

Examples of using "Başıboş" in a sentence and their german translations:

Köklendirilmemiş insan başıboş biridir.

Ein Mensch ohne Wurzeln hat keinen Halt.

Tom artık başıboş bir çocuk değil.

Tom ist nicht länger ein untätiger Junge.

Yaklaşık 14.000 pars ülkede başıboş şekilde dolaşıyor,

Um die 14.000 Leoparden laufen frei durchs Land

Mary çocuklarını başıboş bıraktığı için John'u suçladı.

Mary hat Jack beschuldigt, die Kinder unbeaufsichtigt gelassen zu haben.

Tom başıboş bir köpek tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem streunenden Hund angefallen.

- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
- Okul günlerimde başıboş olduğum için pişmanım.

Ich bereue es, dass ich während meiner Schulzeit so untätig war.

Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.

in einem urbanen Dschungel wie Mumbai. Hier hat er die gefährlichen Leoparden aus erster Hand beobachtet.