Translation of "Uğradı" in German

0.006 sec.

Examples of using "Uğradı" in a sentence and their german translations:

Tom uğradı.

Tom kam vorbei.

O, evime uğradı.

Er rief bei mir zu Hause an.

Dün ofisine uğradı.

Gestern sprach ich in seinem Büro vor.

Tom saldırıya uğradı.

Tom wurde angegriffen.

Tom haksızlığa uğradı.

Tom fühlte sich ungerecht behandelt.

Bob amcasının evine uğradı.

Bob schaute beim Haus seines Onkels vorbei.

Tom hayal kırıklığına uğradı.

Tom ist enttäuscht.

Mary hayal kırıklığına uğradı.

Maria war enttäuscht.

Tom bir kazaya uğradı.

Tom hatte einen Unfall.

O hayal kırıklığına uğradı.

- Er war enttäuscht.
- Er wurde enttäuscht.

Dün benim evime uğradı.

- Sie hat mich gestern besucht.
- Sie ist gestern bei mir hereingeschneit.
- Sie hat gestern auf einen Sprung bei mir vorbeigeschaut.
- Sie ist gestern bei mir vorbeigekommen.

Ordu habersizce saldırıya uğradı.

Die Armee wurde unerwartet angegriffen.

Küçük düşürücü bir bozguna uğradı.

Niederlage in Alcañiz.

Ancak orduları büyük kayıplara uğradı.

aber ihre Armee hat große Verluste erlitten.

O bizi görmek için uğradı.

Er schaute auf einen Sprung vorbei, um uns zu sehen.

O dün gece bana uğradı.

Er hat gestern Abend bei mir vorbeigeschaut.

Bazı kişiler hayal kırıklığına uğradı.

Einige sind enttäuscht.

İngiliz Ordusu Dunkirk'te başarısızlığa uğradı.

Die britische Armee saß in Dünkirchen fest.

Tom bizi görmek için uğradı.

Tom kam zu Besuch bei uns vorbei.

Tom dün sabah evime uğradı.

Tom kam gestern Morgen an meinem Haus vorbei.

Bir köpek balığı tarafından saldırıya uğradı.

Er wurde von einem Hai angegriffen.

Tom bir köpekbalığı tarafından saldırıya uğradı.

- Tom wurde von einem Hai angegriffen.
- Tom wurde von einem Haifisch angegriffen.

Tom son derece hayal kırıklığına uğradı.

Tom war aufs höchste enttäuscht.

Tom uğradı ve bana yardım etti.

Tom kam vorbei und half mir.

Tom bir ayı tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem Bären angegriffen.

Dan bir kurt tarafından saldırıya uğradı.

Dan ist von einem Wolf angegriffen worden.

Tom bir kurt tarafından saldırıya uğradı.

Tom ist von einem Wolf angegriffen worden.

Mary, kilosu nedeniyle okulda zorbalığa uğradı.

Maria wurde in der Schule wegen ihres Gewichts gehänselt.

Onlar gelemediğin için hayal kırıklığına uğradı.

Sie waren enttäuscht, dass du nicht kommen konntest.

Birçok azınlık grubu geçmişte ayrımcılığa uğradı.

In der Vergangenheit wurden viele Minderheitengruppen diskriminiert.

Tom Mary'nin performansında hayal kırıklığına uğradı.

Tom war enttäuscht von Marys Leistung.

Tom bir köpek tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem Hund angegriffen.

Tom, Mary'nin kız kardeşi tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von Marias Schwester attackiert.

Tom davet edilmediği için hayal kırıklığına uğradı.

Tom war enttäuscht, nicht eingeladen worden zu sein.

Tom başıboş bir köpek tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem streunenden Hund angefallen.

Arjantin'de yüzmeye gidenler piranhalar tarafından saldırıya uğradı.

In Argentinien wurden Badende von Piranhas angegriffen.

Tom kuduz bir sincap tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem tollwütigen Eichhörnchen angegriffen.

- Bir çetenin saldırısına uğradı. Darp edildi ve soyuldu.
- Bir çetenin saldırısına uğradı. Dövüldü ve çantası çalındı.

Er wurde von einer Bande überfallen. Er wurde geschlagen und man raubte ihm seine Brieftasche.

O aniden gizemli bir hastalık tarafından saldırıya uğradı.

Er wurde plötzlich von einer rätselhaften Krankheit befallen.

Şirket geçen yıl bir milyar yen kaybına uğradı.

Die Firma hat letztes Jahr eine Milliarde Yen Verlust gemacht.

Tom bir yırtıcı bir hayvan tarafından saldırıya uğradı.

- Tom wurde von einem bissigen Tier angefallen.
- Tom ist von einem bissigen Tier angefallen worden.

Tom, biraz süt almak için eve dönerken süpermarkete uğradı.

Tom fuhr auf dem Heimweg noch schnell beim Supermarkt vorbei, um Milch zu kaufen.

İran atom programı, kötü amaçlı yazılım tarafından saldırıya uğradı.

Das iranische Atomprogramm wurde gerade Ziel eines Schadprogrammangriffs.

Boston'lu arkadaşın bu öğleden sonra bizi ziyaret etmek için uğradı.

Dein Freund aus Boston ist heute Nachmittag vorbeigekommen, um uns zu besuchen.

- Pazar yabancı malların akınına uğradı.
- Pazar yabancı mallarla dolup taşıyordu.

- Der Markt wurde mit ausländischen Waren überschwemmt.
- Der Markt ist mit ausländischen Waren überschwemmt worden.

Tom, Cadılar Bayramı gününde bir kuduz sincap tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde zu Halloween von einem tollwütigen Eichhörnchen angegriffen.

O hayal kırıklığına uğradı ve öyle olduğu için kendine kızdı.

Sie war enttäuscht und wütend auf sich selbst, weil sie so war.

- Çağrılmaması onu hayal kırıklığına uğrattı.
- Davet edilmediği için hayal kırıklığına uğradı.

Er war enttäuscht, nicht eingeladen worden zu sein.

- Başarısızlığım annemi hayal kırıklığına uğrattı.
- Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.

Meine Mutter war von meinem Versagen enttäuscht.

Tom Mary'nin şöminenin yanında durduğunu gördü ve onunla konuşmak için uğradı.

Tom sah Maria am Kamin stehen und ging hin, um sich mit ihr zu unterhalten.

Tom Amerikan para piyasasında birkaç yıl çalıştıktan sonra hayal kırıklığına uğradı.

Tom war, nachdem er einige Jahre in der Wall Street gearbeitet hatte, völlig desillusioniert.

Uğradı ve yalnızca Mareşal Ney, Eugène ve Poniatowski'nin hızlı müdahalesi ile kurtarıldı.

und nur durch die schnelle Intervention von Marschall Ney, Eugène und Poniatowski gerettet.

Jena Muharebesi'nde Ney, emirlerini dikkate almadı ve Prusya hatlarında doğruca saldırıya uğradı

In der Schlacht von Jena ignorierte Ney seine Befehle und stürmte direkt auf die preußischen Linien zu, wobei

Askerlerine ilham verecek yerde de değildi ... ve ordusu kanlı bir yenilgiye uğradı.

Er war auch nicht vor Ort, um seine Truppen zu inspirieren ... und seine Armee erlitt eine blutige Niederlage.

14 Ekim 1066'da İngiliz ordusu Hastings'de ezici bir yenilgiye uğradı ve Harold

Am 14. Oktober 1066 erlitt die englische Armee in Hastings eine vernichtende Niederlage, und Harold

Kazazedelerin tahminleri çılgınca değişir, ancak açıktır her iki taraf da felaket kayıplarına uğradı.

Die Schadenschätzungen variieren stark, aber es ist klar beide Seiten haben katastrophale Verluste erlitten.