Translation of "Alamadım" in German

0.007 sec.

Examples of using "Alamadım" in a sentence and their german translations:

Kızarmaktan kendimi alamadım.

Ich konnte nicht umhin zu erröten.

Kendimi gülmekten alamadım.

- Ich musste lachen.
- Ich konnte nicht umhin zu lachen.

Kendimi esnemekten alamadım.

Ich konnte nicht aufhören zu gähnen.

O riski göze alamadım.

Ich konnte dieses Risiko nicht eingehen.

Bugün uykumu güzel alamadım.

Heute konnte ich nicht gut schlafen.

Öğretmenin şakasına gülmekten kendimi alamadım.

Wir mussten über den Witz des Lehrers lachen.

Ondan kesin bir cevap alamadım.

Ich konnte keine konkrete Antwort von ihm kriegen.

Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.

Ich konnte nicht anders, als mich in dich zu verlieben.

Kitabın bir kopyasını daha alamadım.

Ich konnte kein weiteres Exemplar des Buches bekommen.

Bir bisiklet satın almayı göze alamadım.

Ich konnte es mir nicht leisten, ein Fahrrad zu kaufen.

O hikayeyi duyduğumda gülmekten kendimi alamadım.

Ich konnte mir das Lachen nicht verbeißen, als ich diese Geschichte hörte.

Haberi duyduğumda hayal kırıklığına uğramaktan kendimi alamadım.

Ich konnte nicht helfen, war aber enttäuscht, als ich die Nachrichten hörte.

Cüzdanımı kaybetmiştim, bu yüzden kaseti satın alamadım.

Ich hatte mein Portemonnaie verloren, darum konnte ich die Kassette nicht kaufen.

- Gözyaşlarımı tutamadım.
- Kendimi ağlamaktan alamadım.
- Ağlamamak elimde değildi.

Ich musste einfach weinen.

Onun partideki davranışı o kadar komikti ki kendimi gülmekten alamadım.

Sein Benehmen auf der Party war so komisch, dass ich nicht anders konnte als zu lachen.

Onun çamurla kaplı yüz aşağı yattığını gördüğümde gülmekten kendimi alamadım.

Ich konnte es mir nicht verkneifen zu lachen, als ich ihn mit dem Gesicht nach unten im Dreck liegen sah.

- Ben kendimi gülmekten alamadım.
- Elimde olmadan güldüm.
- Gülmemek elimde değildi.

Ich musste lachen.

- Ondan bir daha hiç haber alamadım.
- Ondan bir daha hiç haber almadım.

Ich habe nichts mehr von ihr gehört.