Translation of "Olmaktan" in Korean

Dışa bağımlı olmaktan çıkarmak

행복을 외부에 맡기는 것과

Ayrıca su altında olmaktan hoşlanmıyorum.

한편 전 잠수를 싫어하는 사람입니다.

Insanları parçası olmaktan gururlandırmada çok önemlidir.

또한, 조직의 일원으로서 느끼는 자부심에 아주 중요한 영향을 미칩니다.

Bu artık bir teori olmaktan çıkmıştı.

갑작스럽게도 이것은 더 이상 이론이 아니게 되었지요.

Yan yana olmaktan pek hazzettikleri söylenemez.

‎서로 함께 있는 게 ‎아주 편하지는 않습니다

Doğrusu, en iyi liderler karizmatik olmaktan ziyade

사실, 최고의 리더는 카리스마적이기보다 겸손합니다.

Söz konusu grevler, artık seçenek olmaktan çıkacaklar

그런 걸 솔직하게 밝히는 것이 더는 자신의 선택이 아니게 될 겁니다.

Sizi engelleyen, çok mutlu olmaktan alıkoyan bir şey var.

무언가가 당신이 너무 행복해지지 못하게 붙잡고 있어요.

İyi bir dinleyici olmak iyi bir şovmen olmaktan yeğdir.

현란하게 말하는 것보다 잘 들어주는 게 더 낫습니다.

Ama gerçekte, iyi olmaktan hiç bu kadar uzak olmamıştım.

하지만 사실 저는 몸이 좀 나아진, 그 이상은 느끼지 못했습니다.

Ama ne zamandan beri eğitim iş sahibi olmaktan ibaret oldu?

그런데 언제부터 교육의 목적이 취업이 되버린 걸까요?

Ve bu bana, ona sadece bugün sahip olmaktan daha anlamlı geliyor.

소유하는 것보다 더 의미있게 느껴집니다.

Ama gerçek şu ki bunu yapmanızın sebebi, ölü bir adam olmaktan kaçınmak.

실제론 죽음을 피하기 위해 이 방법을 택했지만요