Translation of "Zafer" in French

0.007 sec.

Examples of using "Zafer" in a sentence and their french translations:

Zafer bizimdir.

La victoire est à nous.

Zafer sizindir.

La victoire est à vous.

Zafer acıdır.

La victoire est amère.

- Zafer bizim tarafımızda.
- Zafer bizden yana.

La victoire est de notre côté.

Zafer bizi heyecanlandırdı.

La victoire nous a excitées.

Tom zafer kazanmıştı.

Tom était victorieux.

Zafer bizim tarafımızda.

La victoire est de notre côté.

Zafer onu kahraman yaptı.

Cette victoire a fait de lui un héros.

Zafer için tebrik ederiz!

Félicitations pour la victoire !

Bu büyük bir zafer.

C'est une grande victoire.

O kolay bir zafer.

C'est une victoire facile.

Bizim zafer ebedi olacaktır.

Notre gloire sera éternelle.

Ben bir zafer hissediyorum.

Je sens une victoire.

- Takımımız büyük bir zafer kazandı.
- Ekibimiz büyük bir zafer kazandı.

Notre équipe remporta une grande victoire.

Biz zafer için çok savaştık.

Nous nous sommes battus pour la victoire.

O, tam bir zafer değildi.

Ce n'était pas une victoire complète.

İnsanlar bir zafer konuşması bekledi.

Les gens attendaient un discours de victoire.

Selahaddin ordusu büyük bir zafer kazandı.

L'armée de Saladin a remporté une grande victoire.

Yerçekimi bir defa daha zafer kazandı!

La gravité gagne encore une fois !

En güzel zafer, birinin kalbini kazanmaktır.

La plus belle victoire est de vaincre son cœur.

Zafer sayesinde o bir kahraman oldu.

Cette victoire a fait de lui un héros.

O her şeye rağmen zafer kazandı.

Elle triompha envers et contre tous.

Öğleden gün batımına kadar zafer şüpheli idi.

De midi jusqu'au crépuscule, la victoire était incertaine.

Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı.

Les généraux étasuniens croyaient qu'ils pouvaient remporter une victoire facile.

İkinci yalan ise eğer bir zafer daha kazanırsam

Le second mensonge consiste à nous faire croire qu'on peut devenir heureux,

Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda

Mais remporter une grande victoire de la sorte,

Friedland yakınlarında bulduğunda saldırdı. Kolay bir zafer bekliyordu.

près de Friedland, il a attaqué. Il s'attendait à une victoire facile.

Bu zafer için Napolyon sonunda ona Mareşal'in copunu verdi -

Pour cette victoire, Napoléon lui a finalement décerné son bâton de maréchal - le seul

Böyle önemli bir zafer için çok küçük bir fiyat.

C'est un prix très modique pour une victoire d'une telle importance.

Ancak bir kişi benim bu acıya rağmen zafer hikâyeme inanmadı.

Mais une personne n'a pas cru à mon histoire de triomphe face au deuil.

, General Victor'un çok önemli desteği sayesinde muhteşem bir zafer kazandı.

a pu remporter une brillante victoire, grâce au soutien crucial du général Victor.

Eggmühl Muharebesi ile sonuçlanan Avusturyalılara karşı bir dizi hızlı zafer.

victoires rapides sur les Autrichiens, qui ont abouti à la bataille d'Eggmühl.

Tom bana zafer kazanmışçasına baktı ve "Şah ve Mat." dedi.

Tom me regarda triomphant et dit : « Échec et mat. »

Aldığı uluslararası dengeler listesi adı verilen listeyle yapılan yarışmanın ışığında zafer

la suite d'un concours avec la liste appelée la liste des équilibres internationaux, qui

Sevgili kardeşlerim, Hazreti İsa yükseldi! Sevgi nefret üzerinde zafer kazandı, hayat ölümü ele geçirdi, ışık karanlığı dağıttı.

Chers frères et sœurs, Jésus-Christ est ressuscité ! L'amour a triomphé de la haine, la vie a vaincu la mort, la lumière a dissipé les ténèbres !

Bir Marshal olarak SOULT rekor karışık oldu -.. kimin yeteneği master-inme teslim veya zamanla azaldı, zafer askerlerine ilham

Le bilan de Soult en tant que maréchal était mitigé - un organisateur brillant et intelligent, dont la