Translation of "Yavrusu" in French

0.007 sec.

Examples of using "Yavrusu" in a sentence and their french translations:

İki yavrusu var.

Avec deux bébés.

Kaplan yavrusu büyük bir kedi yavrusu gibi görünüyordu.

Le tigreau ressemblait à un gros chaton.

Bir kedi yavrusu doğdu.

Un chaton est né.

Tercih ettiği av, domuz yavrusu.

Les porcelets sont ses proies préférées.

Köpek yavrusu onu yanağından yaladı.

Le chiot la lécha à la joue.

Ben bir köpek yavrusu istiyorum.

- Je veux un petit chien.
- Je veux un chiot.

Kedi yavrusu içeri girmek istedi.

Le chaton voulait entrer.

Tom bir köpek yavrusu aldı.

Tom a acheté un chiot.

Noel için bir köpek yavrusu istiyorum.

Je veux un chiot pour Noël.

- Annem bizim için bir köpek yavrusu satın aldı.
- Annem bize bir köpek yavrusu aldı.

Maman nous a acheté un chiot.

Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.

Une rencontre pourrait être fatale pour son turbulent petit.

Onun on ikiden fazla köpek yavrusu yoktur.

Elle n'a pas plus de douze chiots.

O, farklı bir kedi yavrusu aramaktan vazgeçti.

Elle a fini par chercher un autre petit chat.

Kedi yavrusu fincan tabağına döktüğüm sütü şapırdatarak içti.

- Le chaton lapa le lait que je versais dans la saucière.
- Le chaton lapait le lait que je versais dans la saucière.

Bizim annemiz bize bir köpek yavrusu satın aldı.

Notre mère nous a acheté un chiot.

Tom Noel için bir köpek yavrusu istediğini söylüyor.

Tom dit qu'il veut un chiot pour Noël.

O hayat, kürklü fok yavrusu için hiç kolay değil.

Et la vie n'est pas simple pour une petite otarie à fourrure.

Tom, üç yaşındaki oğluna Noel için bir köpek yavrusu verdi.

Tom a offert un chiot à son fils de trois ans pour Noël.

Ve bu karton kutunun içinde üç tane ölü kedi yavrusu vardı,

et à l'intérieur, il y avait trois chatons morts.

Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.

Une maman puma et ses quatre petits profitent de la chaleur avant la nuit.

Sadece benim tarafımdan bir tür kartala dönüştürülmüş bir kaz yavrusu olan Berthier tarafından ihanete uğradım."

été trahi par Berthier, qui n'était qu'un oisillon transformé par moi en une sorte d'aigle.