Translation of "Konuşman" in French

0.003 sec.

Examples of using "Konuşman" in a sentence and their french translations:

- Konuşman nasıldı?
- Konuşman nasıl geçti?

- Comment s'est déroulé ton discours ?
- Comment s'est déroulé votre discours ?

Konuşman ortama uyuyor.

Votre discours convient à l'occasion.

Senin Tom'la konuşman gerek.

Tu dois parler à Tom.

Senin konuşman tarihte kaydedileck.

Ton discours marquera l'histoire.

- Tom'la konuşmalısın.
- Senin Tom ile konuşman gerekir.
- Tom ile konuşmalısın.
- Tom ile konuşman gerek.
- Tom'la konuşman gerek.

Tu devrais parler à Tom.

Küfürlü konuşman hiç hoşuma gitmiyor.

- Je n'aime pas que tu jures.
- Je n'aime pas que vous juriez.

Senin onunla konuşman daha iyi olur.

Il vaudrait mieux pour toi que tu lui parles.

Tom Mary ile konuşman gerektiğini düşünüyor.

- Tom pense que tu devrais parler à Mary.
- Tom pense que vous devriez parler à Mary.

Bir çocukken İngilizce öğrenmeye başlamazsan, bir yerli gibi konuşman olası değildir.

À moins d'avoir commencé, enfant, à apprendre l'anglais, il est improbable de jamais passer pour un locuteur natif.

Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.

Si quelqu'un qui ne connaît pas vos antécédents dit que vous parlez comme un locuteur natif, cela veut dire qu'il a probablement remarqué quelque chose à propos de votre élocution qui lui a fait prendre conscience que vous n'êtes pas un locuteur natif. En d'autres termes, vous ne parlez pas vraiment comme un locuteur natif.