Translation of "Garanti" in French

0.005 sec.

Examples of using "Garanti" in a sentence and their french translations:

Garanti süresi nedir?

Quelle est la durée de la garantie ?

Güvenlik garanti edilmez.

La sécurité n'est pas assurée.

Bunu garanti edemeyiz.

- Nous ne pouvons garantir cela.
- Nous ne pouvons pas garantir cela.

Buna garanti veriyorum.

Je le garantis.

Hiçbir garanti yok.

Il n'y a pas de garantie.

Onlara başarıyı garanti etmiyorum.

Je ne leur garantis pas le succès.

Ancak gelişme asla garanti edilemez.

Mais le progrès n'est jamais garanti.

Senin güvenliğini garanti edebileceğimizi sanmıyorum.

- Je ne pense pas que nous puissions garantir ta sécurité.
- Je ne pense pas que l'on puisse garantir ta sécurité.

Yatırımda % 6 getiri garanti ediliyor.

Un rendement de 6% sur investissement est garanti.

- Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.
- Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.

La garantie ne couvre pas l'usure normale.

Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

Un pare-feu garantit votre sécurité sur Internet.

Bu bilginin doğru olduğuna garanti veririm.

Je garantis que cette information est correcte.

Bu saate bir yıl garanti veriyorlar.

Cette montre est garantie un an.

Sana bir iş bulacağımı garanti ederim.

Je t'assure que je te trouverai un travail.

Üretici yeni makineye 5 yıl garanti verdi.

Le fabricant garantit la nouvelle machine pour cinq ans.

Balıkçı ürünlerinin menşeini ve tazeliğini garanti eder.

Le poissonnier garantit l'origine et la fraîcheur de ses produits.

Mavi hayalet gösterisinin seneye de gerçekleşmesini garanti ediyor.

assurant le retour du spectacle des fantômes bleus l'an prochain.

Bu zayıflama programına devam ederseniz kilo vermeniz garanti.

Si tu suis ce programme minceur, ça va forcément marcher.

Bazı şirketler işçilerine yaşam boyu bir iş garanti ediyor.

Dans certaines sociétés, les employés peuvent avoir un travail garanti à vie.

En iyi eğitimi aldığını garanti etmek için ne gerekiyorsa harcıyorlar.

la meilleure éducation pour leurs garçons et leurs filles.

Sana raporun bir kopyasını verebilirim ama onun doğruluğunu garanti edemem.

Je peux vous donner une copie du rapport, mais je ne peux pas en garantir l'exactitude.

Biz Quebec eyaletinin dil akademilerindeki en düşük fiyatı garanti ediyoruz.

Nous garantissons le prix le plus bas pour une école de langue au Québec (Canada).

- Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.
- Düşünce özgürlüğü anayasal güvenceye alınmıştır.

La liberté de penser est garantie par la Constitution.

Ev sahibi mükemmel Rusça konuştu ve bizim rahat olduğumuzu ve iyi bakıldığımızı garanti altına almak için özel bir çaba sarf etti.

Le propriétaire parlait magnifiquement le russe et mettait tout en œuvre pour nous mettre à l'aise et nous garantir que nous étions entre de bonnes mains.