Translation of "Ediliyor" in Spanish

Kabul ediliyor.

Se acepta.

Arabam tamir ediliyor.

Mi coche está en reparación.

Takip ediliyor muyuz?

¿Nos están siguiendo?

Sineğe nektar hediye ediliyor.

La mosca recibe un regalo de néctar.

Tapınak olduğu tahmin ediliyor

Supuse que era un templo

Sigara içmemeniz rica ediliyor.

Se le solicita no fumar.

Yeni cadde inşa ediliyor.

- Se está construyendo la nueva calle.
- Están construyendo la nueva calle.
- La nueva calle la están construyendo.

Bu nasıl telaffuz ediliyor?

¿Cómo se pronuncia?

Sen takip ediliyor musun?

¿Te están siguiendo?

Şehir tamamen harap ediliyor.

La ciudad está completamente devastada.

Arabam şu anda tamir ediliyor.

Mi coche está en reparación.

Yatırımda % 6 getiri garanti ediliyor.

Esta inversión tiene un 6% de interés garantizado.

Bu kelime nasıl telaffuz ediliyor?

¿Cómo se pronuncia esa palabra?

Kahvaltı ne zaman servis ediliyor?

¿Cuándo será el desayuno?

O, kayıp olarak kabul ediliyor.

- Está considerado como desaparecido.
- Se considera desaparecido.

Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor

A menudo se pasa por alto el vínculo entre ellos,

Rus kayıplarının 44.000 olduğu tahmin ediliyor.

Las bajas rusas se estiman en 44.000.

Akşam yemeği saat kaçta servis ediliyor?

¿A qué hora se sirve la cena?

Hava durumu bilimsel olarak tahmin ediliyor.

El clima es pronosticado científicamente.

Benim mahalledeki tiyatro yeniden inşa ediliyor.

El teatro en mi barrio está siendo reconstruido.

Akşam yemeği ne zaman servis ediliyor?

¿A qué hora se sirve la cena?

Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

En China la internet está muy controlada.

Bu yıl için %4 enflasyon tahmin ediliyor.

Se pronostica un 4% de inflación para este año.

- Yakınlarını kayırmakla itham ediliyor.
- Akrabalarını kollamakla suçlanıyor.

Se la ha acusado de nepotismo.

Merdivenleri kullanmak zorundayız, çünkü asansör tamir ediliyor.

Tenemos que usar la escalera, porque el ascensor está en reparación.

- Yeni konut inşa ediliyor.
- Yeni konut yapılıyor.

Se están construyendo nuevas viviendas.

Ama neredeyse Avrupa'ya kadar bağlantı olduğu iddia ediliyor

pero supuestamente hasta Europa

Zaten bu bilgiler kayıt ediliyor onların veri tabanına

esta información ya está registrada en su base de datos

Yılda yaklaşık iki milyon poundluk un ihraç ediliyor.

Alrededor de mil toneladas de harina se exportan anualmente.

Caz albümlerinden bir tanesi kabul ediliyor; John Coltrane'in

Álbumes de jazz de todos los tiempos, este puso a John Coltrane como una leyenda entre

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

a pesar de las controversias por el uso de inmensos recursos.

Kimilerine göre yumrukla, kimilerine göre silgi attığı iddia ediliyor

Según algunos, se afirma que golpeó un borrador, según algunos, con el puño.

Vücudunun büyük bir kısmı o yumurtalar için feda ediliyor.

Una gran parte de su cuerpo está destinada a los huevos.

Her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

cuatro niños son violados y abusados ​sexualmente cada hora.

Her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

Cada hora, cuatro niños son violados y abusados ​​sexualmente.

Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak için yok ediliyor

Lamentablemente, a menudo se limpian los bosques para abastecerla,

- Yemek ne zaman servis edilir?
- Yemek ne zaman servis ediliyor?

- ¿A qué hora es la comida?
- ¿Cuándo se va a servir la cena?

Bu ismi biz takmadık, ama bu biraz belli oluyor veya fark ediliyor -

Nosotros no inventamos este nombre, pero enseña un poco, se lo reconoce,

Böyle bir şey yapmaları için para teklif ediliyor, onlar da bu fırsatı değerlendiriyorlar.

así que si les ofrecen dinero por hacer algo así, aprovecharán la oportunidad que tengan.

Her bir adama Roma zırhı, bronz miğfer ve oval Skutüm kalkanı temin ediliyor.

Se le da a cada hombre una malla romana, casco de bronce y un escudo oval.

Bu kadar yalan ile içli dişlı olan insan ise toplumda fark ediliyor zaten

las personas que están tan dentadas con tales mentiras se notan en la sociedad de todos modos

Seçim günü, protestocular arasında en az 10 can kaybının daha yaşadığını iddia ediliyor

"Enfrentamientos en día de elecciones entre protestantes y la policía cobra al menos 10 vidas más"

- Birçok köpekbalığı türü yok olma tehdidi altındadır.
- Birçok köpek balığı türü yok olma ile tehdit ediliyor.

Muchas especies de tiburones están en peligro de extinción.