Translation of "Güvenlik" in French

0.015 sec.

Examples of using "Güvenlik" in a sentence and their french translations:

Güvenlik sıkılaştırılacak.

La sécurité sera renforcée.

Güvenlik kontrolünden geçerdim

je passais le contrôle de sécurité

Güvenlik garanti edilmez.

La sécurité n'est pas assurée.

Şehirde güvenlik artırıldı.

- La sécurité a été renforcée dans la ville.
- C'est la sécurité qui a été renforcée dans la ville.

Güvenlik birincil sorundur.

La sécurité est la principale préoccupation.

Güvenlik seviyesi İç Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlendiği gibi, turuncudur.

Le niveau de la sécurité, comme établi par le Département de la Sécurité intérieure, est orange.

Sıcaklık, yiyecek... ...ve güvenlik.

De la chaleur, de la nourriture, et de la sécurité.

Bahsedilen! sözde güvenlik açıkları

m'a dit! pseudo-vulnérabilités

Güvenlik en önemli şeydir.

La sécurité est la chose la plus importante.

Bir güvenlik ihlâlimiz var.

Nous avons une faille de sécurité.

Bu bir güvenlik tehlikesi.

C'est un risque pour la sécurité.

- Güvenlik görevlileri soygun girişimini engelledi.
- Güvenlik görevlileri soygun girişimini önledi.
- Güvenlik görevlileri soygun girişiminin önünü kesti.

Les agents de sécurité ont déjoué la tentative de braquage.

Daha güçlü bir ekonomik güvenlik,

plus de sécurité financière,

Bu da güvenlik açığı oluşturuyormuş

cela crée également une vulnérabilité

Biri, özel güvenlik özelliklerinin sağlanmasıdır.

points qui causent beaucoup de maux de tête aux responsables de la

Güvenlik başkanı ile konuşmak istiyorum.

- J'aimerais m'entretenir avec le responsable de la sécurité.
- J'aimerais m'entretenir avec la responsable de la sécurité.

Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.

Nous avons installé plusieurs caméras de sécurité.

Başka her şeyden önce güvenlik.

La sécurité avant tout.

Suikasttan sonra güvenlik önlemleri arttırıldı.

Après l'attentat, les mesures de sécurité furent renforcées.

Tom işsiz bir güvenlik görevlisidir.

Tom est agent de sécurité au chômage.

Tom güvenlik kamerasını işaret etti.

Tom montra la caméra de sécurité.

Tom havaalanında bir güvenlik görevlisidir.

Tom est agent de sécurité à l'aéroport.

Tom güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

Tom travaille comme agent de sécurité.

Bu bir ulusal güvenlik meselesi.

C'est une question de sécurité nationale.

Geniş güvenlik önlemleri yürürlüğe konuldu.

Des mesures de sécurité étendues entrèrent en vigueur.

Hiçbir güvenlik sistemi güvenli değildir.

Aucun système de sécurité n'est infaillible.

Tom bir siber güvenlik uzmanıdır.

Tom est expert en cybersécurité.

Binamız sağlam bütün güvenlik önlemlerini almışız

notre immeuble a pris toutes les précautions de sécurité

Bu bahsedilen güvenlik açıklarına geçelim mi?

Pouvons-nous aller à ces vulnérabilités mentionnées?

Olan Federal Güvenlik Servisi'nin eski başkanına

une autre classification.

O, güvenlik görevlisi kılığında bankaya girdi.

Il pénétra dans la banque, déguisé en garde.

Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

Un pare-feu garantit votre sécurité sur Internet.

Herkes sosyal güvenlik için ücret ödemeli.

- Tous doivent contribuer à la sécurité sociale.
- Tous doivent cotiser pour la sécurité sociale.

Bir depoda güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

Il travaille comme gardien dans un entrepôt.

Vardiya alan üç güvenlik görevlimiz var.

Nous avons trois gardes de sécurité qui se relaient.

Güvenlik konusunda asla işin kolayına kaçmamalısın.

- On ne devrait jamais transiger avec la sécurité.
- On ne devrait jamais transiger en matière de sécurité.

Güvenlik görevlin içeri girmeme izin vermedi.

Ton gardien de sécurité ne me laisserait pas entrer.

Bu sistemin bir güvenlik kilidi var.

Ce système possède un verrou de sécurité.

Tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.

Un sentiment de sécurité dangereusement erroné.

Ya da herhangi bir güvenlik engelini aşmaya.

ni de contourner aucune sécurité pour réaliser cela.

Güvenlik için bir ip daha bağlayacağım. Tamam.

Je vais attacher une autre corde par mesure de sécurité.

Bir diğer ihtimal de şu güvenlik açığı

Une autre possibilité est que la vulnérabilité

Değil mi Zoom şimdi güvenlik açığı var

N'y a-t-il pas Zoom maintenant sur la vulnérabilité

Avrupada biliyosunuz öyle bir güvenlik önlemi varki

Vous savez, en Europe, il existe une telle mesure de sécurité

Güvenlik vereceksin ... davranışlarınla, onları Kral Joseph'in hükümetine

des habitants… vous leur ferez, par votre conduite, prendre soin du gouvernement du

Suriye'deki istikrarsız güvenlik durumu Türkiye'yi de etkilemektedir.

La situation instable quant à la sécurité en Syrie affecte également la Turquie.

Ama nasıl olur da güvenlik kapısının ötmez?

Mais comment se fait-il que le portique de sécurité n’ait pas sonné ?

Güvenlik çocuğu aramak için bölgeyi dikkatle inceledi.

Les secours scrutèrent la zone, à la recherche de l'enfant.

Almanya, 1880'lerde sosyal güvenlik sistemini benimsedi.

L'Allemagne a adopté un système de sécurité sociale dans les années 1880.

Dünya genelinde 20 ülkede bu önemli güvenlik açığını

Nous avons publié un rapport dans 20 pays à travers le monde,

Kanıtım da SGKnın açılımının Sosyal Güvenlik Kurumu olmasıdır

La preuve en est que Institution de sécurité sociale signifie Institution de sécurité sociale.

Bunun küçük bir güvenlik zindanı gibi göründüğünü söyledi.

Il a dit que ça ressemblait à une prison fédérale.

Birçok endişesi arasında güvenlik vardı uzun, açık yanları.

Parmi ses nombreuses préoccupations croissantes figurait la sécurité de ses longs flancs exposés.

Biyonik bacağım hep güvenlik kapılarının ötmesine sebep olur.

Ma jambe bionique fait toujours sonner les portiques de sécurité.

O yüzden doğa uykuya karşı bir güvenlik önlemi oluşturmadı

Elle n’a donc jamais mis en place de filet de sécurité.

Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.

Ils ne sont en sécurité qu'à 100 m au-dessus de la falaise.

O gece TV'de yakın çekim yapılan tek güvenlik bendim.

que je suis le seul sur qui ils avaient fait un gros plan.

Güvenlik açığı oluşturmamak için başka hiçbir program kullanmıyor adamlar

les gars qui n'utilisent aucun autre programme pour éviter de créer une vulnérabilité de sécurité

Dünyaya ilk güvenlik asansörünü gösterene kadar altı kattan fazla

plus de six étages jusqu'à ce que la designer et ingénieur Alicia Otis vienne et

Uygun bir güvenlik duvarı sistemiyle bu sunucuyu yapılandırmam gerekiyor.

Il faut que je configure un pare-feu sur ce serveur.

Güvenlik kapısından geçmek için acele edin, uçak yakında havalanacak.

Dépêchez-vous de franchir le portique, l’avion va bientôt décoller.

Şu günlerde, bir güvenlik bölgesi her zaman güvenli değildir.

De nos jours une zone de sécurité n'est pas toujours sûre.

Tom güvenlik görevlileri tarafından binadan binadan dışarıya eşlik edildi.

Tom a été escorté hors du bâtiment par des agents de sécurité.

Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.

Les falaises offrent un abri. Mais elle est restée en arrière.

Bu güvenlik sistemi çalışanların hareketlerini gittikleri yerde izlemelerine izin verir.

Ce système de sécurité nous permet de suivre le mouvement des employés partout où ils vont.

Sınır çizme anlaşması olan bir dizi güvenlik ve askeri anlaşma imzaladı ve ardından

provoqué la colère de la Grèce et d'un certain nombre de pays européens, puis la Turquie a

Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?

Est-ce une bonne idée de recruter d'anciens pirates informatiques comme professionnels de la sécurité ?

Obama yukarıdan aşağıya ekonominin asla işe yaramadığını söyledi. Ülke sadece çok üstte olanlar iyi yaptıkları zaman ülke başarılı olmaz.Biz orta tabaka daha da büyüdüğü zaman, daha fazla güvenlik hissettiğinde başarılı oluruz.

« L'économie en partant du haut vers le bas, ça ne marche jamais, » a dit Obama. « Le pays ne réussit pas lorsque seulement ceux qui sont au sommet s'en sortent bien. Nous réussissons lorsque la classe moyenne s'élargit, lorsqu'elle se sent davantage en sécurité. »