Translation of "Göremez" in French

Büyükannem göremez.

Ma grand-mère ne peut pas voir.

Hiç kimse göremez.

Personne ne peut voir.

Büyükannem çok iyi göremez.

Ma grand-mère ne voit pas très bien.

Tom gözlüğü olmadan göremez.

Tom ne voit pas sans ses lunettes.

Gözlüksüz hiçbir şey göremez.

Il ne voit rien sans ses lunettes.

Gözlerim yaşardı ve göremez oldum

Et je me souviens que je ne voyais plus rien et mes yeux pleuraient,

Kontakt lensleri olmadan açıkça göremez.

Sans ses lentilles de contact, elle voit tout flou.

O, gözlük olmadan hiçbir şeyi göremez.

Elle ne peut pas voir sans lunettes.

Gözleri zayıf olan bir kişi uzağı göremez.

Une personne à la vue affaiblie ne voit pas loin.

Bizim gibi o da ay ışığında pek renk göremez.

Comme nous, il perçoit mal les couleurs la nuit,

- Tom Mary'yi bulunduğu yerden göremiyor.
- Tom Merry'yi mekanından göremez.

Tom ne peut pas voir Mary de là où il est.