Translation of "Dolayısıyla" in French

0.010 sec.

Examples of using "Dolayısıyla" in a sentence and their french translations:

Dolayısıyla

en raison de

Dolayısıyla rüzgar esmiyordu

donc le vent ne soufflait pas

Dolayısıyla haber değerleri vardır.

et font donc la une.

Dolayısıyla bir amacı yok

Donc ça n'a pas de but

Bölgede yaptığı etki dolayısıyla

en raison de l'effet qu'il a dans la région

Yani dolayısıyla güneş doğduğunda

donc quand le soleil se lève

Dolayısıyla 32 yaşındaki bu baba

Ce père de 32 ans a été envoyé sur « le bateau »,

Atletik karşılaşma yağmur dolayısıyla ertelenmişti.

- La rencontre d'athlétisme fut reportée à cause de la pluie.
- La rencontre sportive a été retardée à cause de la pluie.

Dolayısıyla tek ebeveynli bir ailede büyüdüm.

J'ai grandi dans une famille monoparentale.

Dolayısıyla da artık bu muhteşem özdeşlikleri

et grâce à ça, nous pouvons calculer ces identités incroyables

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

Il faut donc voyager très léger.

Ve yönetimde dolayısıyla ortak şekilde yapılıyor

Et cela se fait conjointement dans la gestion

Sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.

On voit un reflet au loin, qui brille avec la chaleur,

Ve dolayısıyla bu da kuzey-güney hattım.

Ma ligne nord et sud est donc là.

O bir Alman. Dolayısıyla yalan söylüyor olmalı.

C'est une Allemande. Donc elle ment !

Dolayısıyla liderlik kapasitelerinin olduğunu fark etmeleri çok zor.

Dès lors, elles ne réalisent pas qu’elles ont les compétences d’un leader,

Dolayısıyla, hem erkek hem de kadın risk sermayedarlarının

Dès lors que les hommes et femmes VC

Kız kardeşimin iki oğlu var, dolayısıyla benim iki yeğenim var.

Ma sœur a deux fils, donc j'ai deux neveux.

İşte herkesin zamanı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kendi zamanı içerisinde bir çok şimdisi vardır.

Le temps de chacun est différent les uns des autres. Il y en a donc beaucoup maintenant.

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.

En raison de la surpêche, certains stocks de poissons sont maintenant à des niveaux dangereusement bas.

- Bize verdiğiniz bu bilgi dolayısıyla planımızı değiştirmemiz icap ediyor.
- Bize bildirdiğiniz bu durumdan ötürü planımızı değiştirmek zorunda kalacağız.

À la lumière de ce que tu nous as dit, je pense que nous devrions revoir notre plan.

- Garajımdan çıkamadım çünkü yolda bir araba vardı.
- Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.
- Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

Je n'ai pas pu sortir de mon garage parce qu'il y avait une voiture en travers du chemin.

- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.

Elle pourrait bien refuser de te parler car elle est de très mauvaise humeur.