Translation of "Yani" in French

0.017 sec.

Examples of using "Yani" in a sentence and their french translations:

Yani?

Et après ?

Yani, örneğin,

Par exemple,

Yani Uşakta

Donc à Uşak

yani yalan

alors mens

yani kuyruk

donc queue

yani kayboluyor

donc ça disparaît

yani konuşuyorlar

alors ils parlent

- Yani, gelmiyor musun?
- Yani, gelmiyor musunuz?

Alors, tu ne viens pas ?

yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.

On peut aller au nord, à gauche, ou au sud, à droite.

Mecazi kalbe yani.

au cœur métaphorique, si vous voulez.

yani, Greta Thunberg.

d'après Greta Thunberg.

Yani, değişmek zorundaydım.

J'ai donc dû changer.

Kaymadım, yani ölmedim

Il n'a pas glissé, donc je ne suis pas mort,

Anadilimde, yani İtalyanca'da

En italien, ma langue maternelle,

yani bunu değiştirebiliriz.

et nous pouvons la changer.

yani acele etmeliyiz.

donc on doit faire vite.

Yani, sorun bu.

C'est ça le problème.

yani benzer zekâya,

Elle a considéré des enfants aussi intelligents

yani yarasa adam

alors bat l'homme

yani fikir değiştirmiyor

donc ça ne change pas d'avis

yani yazıklar olsun

si honte à toi

öyle mi yani?

est-ce vrai?

yani diyorlar ki

Donc ils disent

Yani aslında battı

Donc ça a coulé

Yani zamanda yolculuk

Alors voyagez dans le temps

Yani serbest çizim

Dessin si gratuit

Yani Google Chrome

Donc Google Chrome

Ee yani ne.

- C'est quoi ce bordel ?
- Et puis alors ?

Yani ne diyorsun?

- Alors qu'es-tu en train de dire ?
- Alors qu'êtes-vous en train de dire ?

Yani, gelmiyor musun?

Alors, tu ne viens pas ?

yani artık yerleşik hayata geçmişiz yani tarımı keşfetmişiz

Nous nous sommes donc installés, c'est-à-dire que nous avons découvert l'agriculture

yani artık kalabalığız yani yapılar inşa ediyoruz artık

alors maintenant nous sommes encombrés, donc nous construisons des structures

yani sorun yoktu, güzel.

et c'était cool, c'était cool, donc...

Yani buradaki ikinci amacım

Mon second objectif sur cette scène

Yani, bu hastalığı biliyoruz.

Bon, on connaît cette maladie.

Yani bu duyguları besliyor.

C'est essentiel de cultiver ces émotions.

Yani büyüleyici bir şey.

C'est donc fascinant :

Yani bu beni meraklandırdı:

Je me suis alors demandé :

yani kuşları incelemeye koyulduk;

qui sont les descendants directs des dinosaures,

Yani özetle, manşetteki istatistik

Donc, la statistique en gros titre

yani ışığı farklı yansıtıyorlar.

donc renvoient différemment la lumière.

Yani aslında yorulmuş olabiliriz

Nous sommes peut-être fatiguées,

Yani içme deneyimlerini kişiselleştirebilirler

Ils peuvent vraiment s'approprier cette expérience de vapotage,

yani DNA genetik kodunuzu.

le code génétique de l’ADN.

Yani mevzu çok büyüktü.

Ce n'était pas une mince affaire !

Yani, gelir ve gider.

Cela signifie qu'elle va et vient.

Yani o derece güvenliymiş.

C'était si sûr.

Yani, kısmen onu buldu.

Enfin, en quelque sorte.

Yani uzak-UVC, bakterileri

Les ultraviolets C lointains devraient être capables d'éliminer les bactéries,

Yani süreç karbon negatif.

Et en fin de compte, il y a moins de CO2

Yani havza suyu aslında

L'eau de l'aquifère contribue donc en partie

yani her şeyleri aynı

donc tout est pareil

yani dolandırıcılık üç kağıtçılık

donc fraude trois papeterie

Olmuyordur canım. Olmaz yani

Il n'y a pas de cher. En aucune façon

yani bu gün sanırım

donc je suppose qu'aujourd'hui

yani kısacası oldukça fazla

Bref, beaucoup

yani hatırlamak istemez diyelim

alors disons qu'il ne veut pas se souvenir

yani farazi şeylere takılmıyorsunuz

de sorte que vous ne soyez pas pris dans des choses hypothétiques

yani bütün sınıfı görebiliyor

afin qu'il puisse voir toute la classe

yani aslan kadar aslan

alors lion comme lion

yani burada ne oldu?

alors qu'est-ce qui s'est passé ici?

O kadar yavaş yani

tellement lent

Bu konunun uzmanıyım yani

Je suis expert sur ce sujet.

Sabit üzerinde durmuyor yani

il ne reste pas sur le sol

yani atmosferde parçalanmış olabilir

donc il peut être brisé dans l'atmosphère

Yani çocuklarınızın düşmanı değiliz

Nous ne sommes donc pas les ennemis de vos enfants

Yani lütfen siciliniz kirlenmesin

Alors, ne salissez pas votre registre

yani 100 yılda değiştirdiği

qui a changé en 100 ans

yani bu ne demek?

Qu'est-ce que cela signifie?

yani yön tayinlerini yaparlarken

c'est-à-dire, lors de la détermination de la direction

yani aslında halk olarak

donc en fait en tant que peuple

yani kıyamet kopmaya bilir.

donc apocalyptique ne peut pas casser.

yani dolayısıyla güneş doğduğunda

donc quand le soleil se lève

yani bir yönetici yok

donc il n'y a pas de manager

yani kısacası böcek ilacı

Donc, fondamentalement, un insecticide

yani yine göz ediyorlar

alors ils regardent à nouveau

Rönesans yani Yeniden Doğuş

Renaissance ie renaissance

Yani, her zaman yaptıklarımızı

Il n'est donc pas tout à fait clair

Yani resmen... ...gözlerime inanamadım.

J'étais... Je n'en revenais pas.

Yani bu cümleyi anlamıyorsun?

- Tu ne comprends donc pas cette phrase ?
- Alors tu ne comprends donc pas cette peine ?

- N'olacak yani!
- Ee, n'olmuş!

Tu parles.

Yani sözleşmeli bir çalışanım.

"Donc, je suis un contractuel,"

Yani, Türkiye'yi nasıl buluyorsun?

Alors, comment trouves-tu la Turquie ?

Yani size saygılı olun diyemem yani bu benim hakkım değil

Donc je ne peux pas dire être respectueux envers toi donc ce n'est pas mon droit

- Öyleyse ne yapmalı?
- Ne yani?
- Ne olmuş?
- E yani?
- Eee?

- Et alors ?
- Eh bien, quoi ?
- Et donc ?
- Et alors ?
- Et ?

yani sıradan merdiven altı bir şirket de değil yani bu Zoom!

en d'autres termes, ce n'est pas une entreprise ordinaire, c'est Zoom!

Aynı zamanda yaşamın, yani komedinin

Mais en même temps, j'aimerais vous expliquer comment la vie,

Ama İspanyolca olarak, anlamadı yani...

Mais je lui ai dit en espagnol pour ne pas qu'il comprenne.

Yani toksinden arınma süreci gibi.

C'est une vraie détox.

Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:

Par exemple :

Yani genler baskılandığında veya iltihaplandığında,

Lorsque les gènes sont mal régulés ou sont enflammés

yani kısa bir uygulama olacak.

donc cela va être très court.

yani timsahları mercek altına aldık;

l'espèce vivante la plus proche des dinosaures,

Yani kortizoller yükselirse, östrojenler düşer.

Si le cortisol augmente, vos œstrogènes diminuent.

Yani artık hipotermi tehlikesi yok.

donc je ne risque plus l'hypothermie.

Tam bir akşam yemeği yani.

C'est un vrai dîner.

Yani şunu çok açıkça söyleyeyim,

Laissez-moi être bien claire :

yani yine bağışıklık yetersizliğini gözlemleyebilirsiniz.

on observe à nouveau un déficit immunitaire.

Yani bir başka deyişle, siz.

Autrement dit, vous.