Translation of "çıkarır" in French

0.004 sec.

Examples of using "çıkarır" in a sentence and their french translations:

Ufkun haritasını çıkarır.

Elle crée une carte de l'horizon,

Kutu üstündeki bantlatı çıkarır gibi

comme du scotch arraché d'une boîte,

Ekonomik avantajlarıyla birlikte ortaya çıkarır.

mais aussi avec un avantage économique.

Karanlıkta gizlenen şeyleri ortaya çıkarır.

Et révéler ce qui se cache dans l'obscurité.

...gizli gece dünyasını ortaya çıkarır.

révèle un monde nocturne caché.

Zaman hep gerçeği açığa çıkarır.

Le temps dévoile toujours la vérité.

Umarım Tom beni haksız çıkarır.

J'espère que Tom prouvera que j'ai tort.

Lütfen köpeğini yürüyüşe çıkarır mısın?

Tu peux sortir le chien, s'il te plaît ?

Demek istediğim, baskı elmaslar ortaya çıkarır.

et la pression est ce qui cristallise les diamants,

...her saat ayrı bir zorluk çıkarır.

chaque heure apporte son lot d'épreuves.

Bu çeviri birkaç soru ortaya çıkarır.

Cette traduction suscite quelques questions.

. Ayrıca, permafrostun erimesi büyük miktarlarda metan açığa çıkarır. Metan,

des environnements sans oxygène. De plus, la fonte du pergélisol

Onun filmleri genellikle güçlü kadın karakterleri ön plana çıkarır.

Ses films mettent souvent en scène de puissants personnages féminins.

Tom kesinlikle o eski fagottan hoş bir ses çıkarır.

- Tom obtient certainement un beau son de ce vieux basson.
- Tom tire sûrement de son vieux basson une belle sonorité.

Japonya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar kışın karda kayak yapmanın tadını çıkarır.

Les habitants du nord du Japon aiment skier l'hiver.

- Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
- Balla sirkeyle yakaladığından daha çok sinek yakalarsın.

On n'attrape pas des mouches avec du vinaigre.

Onun önünde aynı anda birden fazla soruna sahip olmak onu sinirlendirir,üzer ve çileden çıkarır.

Avoir devant lui plus d'un problème à la fois le rend irritable, contrarié et exaspéré.

- O dikkatsiz araç kullanmanın keyfini çıkarır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan hoşlanır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan çok büyük zevk alır.

- Il prend plaisir à conduire comme un chauffard.
- Il prend son pied à conduire comme un chauffard.