Translation of "Öğleye" in French

0.004 sec.

Examples of using "Öğleye" in a sentence and their french translations:

Öğleye kadar geldin.

Tu as jusqu'à midi.

Öğleye kadar dönmelisin.

Tu devrais être de retour à midi.

Lütfen öğleye kadar bekleyin.

Attendez jusqu'à midi.

Öğleye kadar orada olmalıyız.

Nous devrions y être d'ici midi.

Öğleye kadar onu bitirebilir misin?

Peux-tu le finir pour midi ?

Öğleye kadar bu işi bitirtmelisin.

Vous devez avoir terminé votre travail avant midi.

Öğleye kadar işi bitirmiş olacağım.

J'aurai fini le travail pour midi.

Toplantı öğleye kadar devam etti.

La réunion se poursuivit jusqu'à midi.

Pazar günleri genellikle öğleye kadar kalkmam.

Je ne me lève généralement pas avant midi le dimanche.

- Öğlene kadar uyanmadım.
- Öğleye kadar uyanmadım.

- Je ne me suis pas réveillé avant midi.
- Je ne me suis pas réveillée avant midi.

Yarın öğleye kadar onun bana teslim edilmesini istiyorum.

Je veux que ce me soit livré pour demain midi.