Translation of "Zevktir" in English

Acının kaynağı zevktir.

Pleasure is the source of pain.

Bu benim için bir zevktir.

It's a pleasure for me.

Bu her zaman bir zevktir.

It's always a pleasure.

Seni görmek her zaman büyük bir zevktir.

To see you is always a great pleasure.

Kremalı kahve çok pahalı olmayan bir zevktir.

Coffee with cream is not a very expensive pleasure.

Size yardımcı olmak için benim için zevktir.

It's my pleasure to help you.

O çalıştığında Tatoeba ile çalışmak bir zevktir.

It's a pleasure working with Tatoeba when it works.

Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.

To some life is pleasure, to others suffering.

Zevk bir günahtır ve bazen günah bir zevktir.

Pleasure's a sin, and sometimes sin's a pleasure.

Burada bir araba sahibi olmak pahalı bir zevktir.

Having a car here is an expensive pleasure.